Bilim Kurulu üyesi uyardı: Sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam edin!

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, sokağa çıkma yasağının sonlanmasının ardından vatandaşların rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek, "2 gün evde kaldık rehavetine kapılmamamız gerekiyor. Bütün uygulamaları sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam ettirmemiz gerekiyor ki, bu durumdan rahatlayalım. Çünkü bugün yaptığımız uygulamanın tesirini biz 10 gün sonra görüyoruz." ifadelerini kullandı. 

SAĞLIK 13.04.2020, 11:54
Bilim Kurulu üyesi uyardı: Sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam edin!

Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele dâhilinde 30 büyükşehir ile Zonguldak'ta uygulanan 2 günlük sokağa çıkma yasağı kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Hafta sonları sokaklarda ve piknik alanlarında yığılmalarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tezer, sokağa çıkma yasağının etkilerine ilişkin, "Bu tür şeylerin tabii hemen ertesi gün etkilerini görmeyebilirsiniz, görmeyeceksiniz de zaten. Bunların, yaptığınız uygulamaların etkilerini 10 gün sonra ancak görebiliyorsunuz. Çünkü mikroorganizmanın kuluçka süresiyle, ortaya çıkış süresiyle alakalı. Ortalama 5-6 günde zaten hastalığın kuluçka süresi ortaya çıkıyor; ama 14 güne kadar da uzayabiliyor bu süre." açıklamasında bulundu. 

"Rehavete kapılmayın"

Prof. Dr. Tezer, sokağa çıkma yasağının sonlanmasının ardından vatandaşların rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek, temasın yoğun olduğu yerlerde hastalığın zincirini kırma fırsatının azaldığını ifade etti. 

Vatandaşlara evde kalmaları için çağrıda bulunan Prof. Dr. Tezer, "2 gün evde kaldık rehavetine kapılmamamız gerekiyor. Bütün uygulamaları sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam ettirmemiz gerekiyor ki, bu durumdan rahatlayalım. Çünkü bugün yaptığımız uygulamanın tesirini biz 10 gün sonra görüyoruz. Eğer ki rahat etmek istiyorsak, önümüzdeki günleri daha rahat geçirmek istiyorsak, hastanelerimizin yığılmaması, sağlık personelinin rahatlaması gibi isteğimiz varsa yapacağımız iş belli; evde duracağız, temaslardan kaçınacağız." şeklinde konuştu. 

"Havaların ısınmasıyla birlikte vakaların çok fazla azalmadığını görebiliyorsunuz"

Prof. Dr. Tezer, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı gruplar için sokağa çıkma yasağının devam ettiğini fakat diğer grupların "Evde kal' çağrısına riayet etmediğine dikkat çekerek, havaların ısınmasının vaka sayısına nasıl etkileyeceğine ilişkin şunları aktardı:

"Dünyadaki gözlemlerinize baktığınız zaman havaların ısınmasıyla birlikte aslında çok fazla vakaların azalmadığını görebiliyorsunuz. 'Havaların ısınmasıyla birlikte vakalar azalacak' diye bir beklenti içerisine girmek doğru değil. Yeni bir virüs bu. O yüzden yine önlemlerimize devam etmemiz gerekiyor. Ama havaların ısınmasıyla birlikte, evlerinin havalandırılması, temasların daha az olacağını düşündüğünüz zaman vaka sayılarının daha az olabileceğini söyleyebilirsiniz. Ama bunu görmeden ve sıkı kurallara uymadan görmek mümkün değil."

"Vaka artış hızına göre gerekli değerlendirmeler ve uygulamalar yapılacak"

Bir kez daha sokağa çıkma yasağı kararının gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin Prof. Dr. Tezer, Sağlık Bakanlığı değerlendiriyor, ona göre de çıkarımlar yapıyor. Bundan sonra da elbette ki vaka artış hızına göre gerekli değerlendirmeler ve uygulamalar yapılacaktır. Ocak ayının başından beri çalışıyoruz; neler olabilir, neler olmayabilir, hepsini masaya yatırıyoruz. Bu değerlendirmeleri, projeksiyonları Sağlık Bakanlığı'na sunuyoruz. Biz sonuçta tavsiye edici bir Bilim Kuruluyuz. Bundan sonra ne olacak? Hiç kimse bunun cevabını veremez. Bugün bile önemli. Çünkü vaka ne olacak? Dün iyiydi; ama bugün artışa geçebilir, yarın artışa geçebilir, belki başka bir uygulama gerekebilir. Önümüzü görmemiz gerekiyor. Yani önümüzde neler olacak. Uygulamaya aldığımız yasaklar, uygulamalar nasıl bir sonuç verecek?" dedi.  

"Aşının yakın bir zamanda geleceği konusunda umutlu değilim"

Prof. Dr. Tezer, bu tür pandemileri durdurmanın en önemli yönteminin aşı olduğunu belirterek, "Etkili bir aşınız olacak. Toplumunuzun yüzde 80-90'ını aşılayacaksınız ve bu zinciri kıracaksınız. Çünkü bağışıklık sisteminizi uyardığınız ve mikroorganizma sizde hastalık yapamayacağı için, etrafta da hasta sayısı az olacağı için hastalık da kendiliğinden bitecek. 2009'da domuz gribinde yaşadığımız gibi, ancak böyle bir durum yok. Aşı çalışmaları çok hızlı bir şekilde devam ediyor, Türkiye'de de aşı çalışmaları yapılıyor ama yakın bir zamanda gelecek mi? Gelebileceği konusunda çok umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim." şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)