Bilim Kurulu üyesi konuştu: Türkiye'de salgın yok!

Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin yaptığı açıklamada, "Tek bir vakanın olması Türkiye'de salgının başladığı anlamına gelmiyor. Bu vaka da ithal vakadır. Yurt dışıyla teması olan kişide çıkmıştır. Kendi içimizde virüsün serbest dolaştığına dair elimizde veri yok." ifadelerini kullandı. 

SAĞLIK 12.03.2020, 15:08 12.03.2020, 15:17
Bilim Kurulu üyesi konuştu: Türkiye'de salgın yok!

Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Koronavirüsün yeni bir hastalık olması nedeniyle dünyanın hazırlıksız yakalandığına kaydeden Özlü, salgının nasıl bir gelişim göstereceğinin bilinmediğini söyledi. 

"Gelen veriler ümit verici"

Özlü, süreci yakından izlediklerini kaydederek, "Gelen veriler ümit verici. Koronaya ilişkin paniğin, korkunun çok da gerçekçi olmadığını gösteriyor. Yayınlanan vakalara baktığımızda hastaların yüzde 80'den fazlası hastalığı hafif şekilde atlatıyor. Bunlar tedavi bile gerektirmeden istirahat ederek iyileşiyor. Yüzde 20'si hastanede tedavi görüyor. Bunların da çoğunluğu iyileşiyor." ifadelerini kullandı. 

Koronavirüsün ilacının bulunmamasının tedavi edilemediği anlamına gelmediğine dikkat çeken Özlü, dünya genelinde hastanede tedavi görmüş ve iyileşerek taburcu edilen 70 bine yakın insan olduğunu belirtti.

"Ölen vakaların çoğunluğu 80 yaş üzeri hastalar"

Özlü, umutsuz olunmaması gerektiğini kaydederek, "Hastalığa yakalanan yüz kişiden 2'si hayatını kaybediyor. Ölen vakaların da çoğunluğu 80 yaş üzeri hastalar. 50 yaş üzerinde olup diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği gibi hastalarda ölüm oranları artıyor. 50 yaşın altında ölüm oranları binde 2 civarında. 10 yaşın altında hiç ölüm yok. Çocuklar, gençler bu konuda daha dirençli. Okullara giden çocuklar ve gençler açısından risk düşük." diye konuştu. 

"Kendi içimizde virüsün serbest dolaştığına dair elimizde veri yok"

Türkiye'de bir salgın olmadığını aktaran Özlü, "Tek bir vakanın olması Türkiye'de salgının başladığı anlamına gelmiyor. Bu vaka da ithal vakadır. Yurt dışıyla teması olan kişide çıkmıştır. Kendi içimizde virüsün serbest dolaştığına dair elimizde veri yok. Gözlemlerimiz de bu yönde. Geçen yıla göre hastaneye normal grip sebebiyle gelenlerin sayısında, hastanenin yoğun bakım bölgelerinde bir anormal artış da yok. Türk toplumunda böyle bir salgının başladığına dair pratik bir gözlem yok. İnşallah olmaz ama olabilir de." dedi. 

"Salgınla nasıl baş edebileceğimizi biliyoruz"

Özlü, her şeye hazırlıklı olan Türkiye'nin bu süreci iyi yönettiğine dikkat çekerek, "Sağlık Bakanlığının oluşturduğu bilim kurulunda sürekli gelişmeler takip edildi. Alınan tedbirler doğru zamanda alındı. Hastalığın Türkiye'ye girişi oldukça ötelendi. Zaman kazanmış olduk. Türkiye bu süre içerisinde bütün hazırlıklarını tamamladı. Bugün böyle bir salgınla nasıl baş edebileceğimizi biliyoruz. Bütün altyapı hazır. Tanı tedavi rehberleri oluşturuldu. Algoritmalar oluşturuldu." açıklamasını yaptı. 

"Hasta kişiyle aradaki mesafeyi korursanız sizi enfekte etmez"

Koronavirüsün iki yolla bulaştığını aktaran Özlü, şu ifadeleri kullandı:

"Virüs doğrudan ve dolaylı yönden bulaşıyor. Kafalarda hala soru işaretleri var. Net ifade etmek istiyorum. Hastalıkla başa çıkmak çok kolay. Basit ama etkili tedbirler var. Bunları yaparsak sorunu çözebiliriz. Bu salgın sadece bakanlık tedbirleriyle engellenmez, toplumun söylenenlere uygun davranması gerekiyor. Hasta kişi hapşırırken, öksürürken yaş damlacıklar saçar. Bunlar 1,5 metreye kadar bulaştırıcıdır. Hasta kişiyle aradaki mesafeyi korursanız sizi enfekte etmez. Kalabalıklara girmeyeceğiz. Bir metreden daha yakın olabileceğimiz, mesafeyi koruyamayacağımız kalabalıklara girmeyeceğiz. Bu mesafeyi koruyamayacağımız kalabalıklara girmek zorundaysak maske takacağız. Onun dışında maske gereksiz, faydasız. Basit maskeler yeterli. Maskeyi teşhisin konduğu hastalara bakım hizmeti veren kişilerin eşi, ailesi ile sağlık çalışanları takmalıdır."

Özlü, herkesin dokunduğu yüzeye dokunulduğu zaman ellerin su ve sabunla yıkanması gerektiğini de ekledi. 
 

Yorumlar (0)