Bilim Kurulu üyesi: Bayramda el öpmek çok riskli!

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, Ramazan Bayramı'nda yeni tip koronavirüsten (Covid-19) korunmak için el öpülmemesi gerektiğini belirterek, "Bayramlarda anne babalara gittiğinizde el öpmeyince sıkıntı çıkıyor. Hadi 'Maskeli öptüm, elimi yıkadım' derken riskli grubu da tehlikeye atabilme şansımız oluyor. O yüzden hazır güzel engellemişken, bir sıkımlık daha. Biraz daha sıkı tedbirler alınmalı." ifadelerini kullandı. 

SAĞLIK 29.04.2020, 15:00 29.04.2020, 15:02
Bilim Kurulu üyesi: Bayramda el öpmek çok riskli!

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, Ramazan Bayramı'nda tedbirlerin gevşetilmesi halinde risk grubunda yer alan yaşlıların tehlikeye atılabileceğini söyledi. 

Prof. Dr. Taşova, Ramazan Bayramı konusunda endişeli olduğunu ifade etti. 

"Riskli grubu da tehlikeye atabiliriz"

Düzenlemelerin her bölgenin kendi alışkanlıklarına göre yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Taşova, "Çin’deki, ABD’deki düzenlemelere veya bizdeki alışkanlıklara göre oralarda düzenlemeler yapmak anlamsız olur. Bayramlarda anne babalara gittiğinizde el öpmeyince sıkıntı çıkıyor. Hadi 'Maskeli öptüm, elimi yıkadım' derken riskli grubu da tehlikeye atabilme şansımız oluyor. O yüzden hazır güzel engellemişken, bir sıkımlık daha. Biraz daha sıkı tedbirler alınmalı. Belki sokağa çıkma yasağı olmaz ama şehirlerarası seyahat engellenmeli veya belli saatler arası kısıtlanmalı. Ben açıkçası bayramdan korkuyorum." diye konuştu. 

"Kulağımız her zaman aşı çalışmalarında olmalı"

Prof. Dr. Taşova, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Covid-19) sürecinde çok iyi tedbirler aldığını ve gelinen noktanın iyi olduğunu kaydederek, tedbirlerin devam ettirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Vaka sayısında yaşanan düşüşün rehavete yol açmaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Taşova, "Güzel havalarla birlikte korunmaya devam etmemiz lazım. Ülkemizde hastaların temas ettiklerini yüzde 99 oranında bulabiliyoruz. Günümüzde bu azalma devam edecek ama bu mikroorganizmanın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Biraz uykuya çekiliyor diyebiliriz. Yüzde 40’ın üzerinde bağıl nem olması bunlara yardımcı faktör olarak görülebilir. Haziran-Temmuz aylarında daha az göreceğiz ama sonbaharda, belki daha fazla vaka çıkacak. O yüzden kulağımız her zaman aşı çalışmalarında olmalı. Aşı ortaya çıkınca rahatlayacağız." dedi.  

"Eskisi gibi bir normalleşmeden söz edilemez"

Prof. Dr. Taşova, yeni tip koronavirüste (Covid-19) ikinci dalganın ortaya çıkmaması için hijyen ve sosyal mesafe kurallarının her zaman uygulanması gerektiğini aktararak, vakaların yüzde 5'inin çok ağır şekilde yoğun bakımda tedavi altında olduğunu, yüzde 10-15’inin de orta derecede zatürre düzeyinde hastalığı geçirdiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Virüs nedeniyle böbrek, karaciğer, damarların yanı sıra akciğerdeki hasarın uzun süre takip edilmesi gerekiyor. Uzun süreli takip için özel bir merkez kurma aşamasındayız. Aşı çalışmaları da birçok kontrol listesi ve deneyler nedeniyle 24 ayı bulan bir zamanda tamamlanabilir. Dünyadaki 70 aşı çalışmasından 4’ü önemli aşamada. Normalleşme de aşı çalışmalarına bağlı. Eskisi gibi bir normalleşmeden söz edilemez. Aşı bulunana kadar."

Yorumlar (0)