Bilim Kurulu Üyesi: “Aşısızların pandemisinde solunum yetmezliği, yoğun bakımı getiriyor” 

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, aşısız hastaların akciğer tutulumlarının yüksek olduğunu ve bu sebeple de daha fazla solunum yetmezliği çektiklerini bildirdi. Günümüzdeki salgına “aşısızların pandemisi” diyen Turan, yoğun bakımlarda aşısız hastaların daha fazla olduğunu aktardı. 

SAĞLIK 29.09.2021, 12:26
Bilim Kurulu Üyesi: “Aşısızların pandemisinde solunum yetmezliği, yoğun bakımı getiriyor” 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, aşısız hastalar ve günümüzdeki salgın hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Aşısızların akciğer hasarı daha yüksek. Bu kişilerin ciddi anlamda solunum yetmezliği çektiğini görüyoruz. Yoğun bakıma ihtiyaçları oluyor. Biz bu dönem için ‘aşısızların pandemisi’ demiştik. Şu anda söylediğimiz şeyi yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Bilim Kurulu Üyesi olmasının dışında Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Koordinatörü olan Tufan, son dönemlerde artan vaka sayısı, aşılama ve ağır hastalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Turan, aşılamanın öneminin yoğun bakımlarda direkt hissedildiğini kaydederek, şu an yoğun bakımlarda yer alan hastaların büyük bir kısmının aşısını olmamış ya da aşılarını tamamlamamış kişilerden oluştuğunu; aşılamanın, pandemi zincirini kıracak en büyük silah olduğunu yineledi.  

“Gençlerimizden aşı konusunda hassas olmalarını istiyoruz” 

Turan: “Aşı olmayan genç hastalar daha fazla yoğun bakıma düşebiliyor. Kış mevsiminin gelmesi, okulların açılması ve kapalı ortamlarda toplanmaların artması ile birlikte aşı daha da ön plana çıkıyor. Gençlerimiz, bu konuda daha hassas olmalarını istiyoruz. Hem eğitimden hem de sosyal ortamlardan geri kalmamaları için, daha sağlıklı ve rahat vakit geçirebilmeleri için aşı olmaları gerekiyor. Aşısızların akciğer hasarının daha yüksek olduğunu, yoğun bakımı ihtiyaçlarının daha fazla olduğunu ve solunum yetmezliğini daha çok yaşadıklarını biliyoruz. Aşısızların pandemisinde genç hastalarımızı daha fazla yoğun bakımda görüyoruz. 20 yaş ve üzerindeki gruplarda aşısız olanlar daha fazla gençler, hastalığı hafif semptomlarla atlatacaklarını düşünüyorlar. Fakat bu virüs, mutasyona uğradıkça akciğerlere daha fazla tutuluyor. Gençler de artık hastalığı çok zor atlatıyor.” 



“Akut solunum yetmezliğinin oluşması, yoğun bakımın kapılarını açıyor” 

Turan: “Covid-19 enfeksiyonunun en büyük sıkıntısı, en başından beri, akciğer tutulumu. Ağır solunum yetmezliği, zatürre olarak isimlendirdiğimiz klinik tablo, bizim için yoğun bakıma yatış sebebi. O yüzden biz, aşı ile hem genç hem de yaşlı grup hastalarımızı bu ağır tablodan kurtarmaya çalışıyoruz. Aşılı kişilerin de enfekte olduğunu görüyoruz. Bu virüs yayılıyor. Fakat aşılı olanlar hastalığı çok daha rahat atlatıyor. Ne yoğun bakıma ne de hastaneye ihtiyaç duyuyorlar.” 

“Üçüncü dozda gecikme olursa yoğun bakım gerekebilir” 

Turan: “Şu anda yoğun bakımlarda tedavi gören hastaların yüzde 95’i ya tamamen aşısız ya da aşılarını tam yaptırmamış kişiler. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 60’ının tamamen aşısız olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde 30 kadarı da çift doz aşısını olan, üçüncü doz aşısı açılmasına karşın üçüncü dozunu olmayan kişiler. Üçüncü aşısını tamamlamayanların çoğunluğu, aşılamanın ilk döneminde, ilk aşı olan kişiler. O dönemde bu kişilerden 65 yaş ve üzerini hızlı şekilde aşılamıştık. Onlar, şimdiye kadar çok ciddi korundular. Hastalık oranları azdı. Fakat şimdi onların da üçüncü doz aşıyı olması gerekiyor. Üçüncü doz aşı vurulmadığı takdirde yoğun bakıma ihtiyaç duyabilirler.” 



“Aşı ile hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyalım” 

Turan: “Aşı, hastalığın ağır seyretmesini ve yoğun bakıma yatış oranlarını büyük oranda düşürüyor. Bizler, aşı ile önemli oranda bağışıklık oluşturmak istiyoruz. Fakat virüsün aşılı bireyleri de enfekte edebildiğini söylüyoruz. Bu yüzden aşı olduktan sonra tedbirlere uymaya devam etmeniz gerekiyor. Maske ve mesafeye dikkat etmelisiniz. Özellikle kış aylarına gitmeye başladığımız bu dönemde kapalı alanlarda maske takmaya özen gösterin. Bu şekilde hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyun. Aşılama takvimine uygun şekilde hareket edilmesi hayati derecede önemli. Aşılama şemasında en önemli adım, iki doz aşı olmak. 3-4 hafta içerisinde iki doz aşının da yapılması gerekir. Özellikle Sinovac aşılarında, ikinci dozun üzerinden 3 ay geçtikten sonra hatırlatma dozu olan üçüncü doz aşının yaptırılması gerekir. Halkımızın büyük kısmı buna uydu. Uymayan gruplardaki ağır hasta oranı ise arttı. BioNTech/Pfizer aşısı yaptıranlar için de aynı durum geçerli.” 

Yorumlar (0)