Alerjik astımı olanlara önemli uyarı: “Pencereyi dahi açmayın”

Alerjik astım rahatsızlığı olan birçok kişi için bahar ayları büyük sorunları da beraberinde getiriyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Değer, bu süreçte alerjik astım rahatsızlığı bulunan kişilerin gerekli olmadıkça dışarı çıkmaması gerektiğini, hatta mümkünse pencereyi dâhi açmamalarını önerdiklerini dile getirdi. 

SAĞLIK 05.04.2022, 12:03 06.04.2022, 11:10
Alerjik astımı olanlara önemli uyarı: “Pencereyi dahi açmayın”

Zorlu bir kış sezonu sonrası Türkiye’de bahar heyecanı yaşanırken, bu dönem astım hastaları için zorlu bir sürece dönüşebiliyor. Bahar aylarının polen sezonu olduğunu vurgulayan Dr. Ayhan Değer, hastalara çeşitli uyarılarda bulunarak, kendilerini iyi bir şekilde korumaları gerektiğini vurguladı. 

“Kendilerini çok iyi korumaları gerekir”

Yaz aylarına yaklaşırken, alerjen olan bütün maddelerin bu dönemde havaya karıştığını belirten Değer, “Bu durum da hastalarımız için ciddi bir alerjik tehdidi de beraberinde getiriyor. Çınar gibi, kavak gibi ağaçlar için polen sezonu diyebiliriz. Peki, bu dönemde astım hastalarımız ne yapacak? Öncelikle kendilerini çok iyi korumaları gerekir. Bu süreçte çok fazla dışarı çıkmasalar daha güzel olur. Hatta mümkünse pencereyi bile açmasınlar. Bizler hastalarımıza sağlıkları açısında bunu öneriyoruz” şeklinde konuştu.   

“Tedaviyle de geçebilir, kendi kendine de geçebilir”
 
Astım hastalarına yönelik tavsiyelerine devam eden Dr. Ayhan Değer, “Bu hastalarımızda genelde öksürük görürüz. Göğüste tıkanıklık şikâyeti ile yine karşılaşabiliyoruz. Hırıltılı nefes alma yine bir başka şikâyet olarak ön plana çıkıyor. Bu durum tedaviyle de geçebilir kendi kendine de iyileşebilir. Ama genele bir göz atarsak, bu kronik bir rahatsızlıktır” dedi. 


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Değer

Mesleki koşullar da etkili oluyor

Bu rahatsızlığın genellikle alerjik sebeplerle ortaya çıktığını vurgulayan Değer, mesleki koşullar sebebiyle de bu durumun görülebildiğini kaydetti. 

“Dışarıdayken gözlük kullanmaları daha sağlıklı olur”

Antalya’da mesleğini icra eden Değer, kentin bitki örtüsü sebebiyle alerjen oluşumlara daha müsait olduğunu kaydederek, Antalyalıların bu konuda daha hassas olması gerektiğini belirtti. Bahar sezonundan yaz sezonuna geçişin alerjen oluşumların havaya yayıldığı bir süreç olduğunu aktaran Değer, “Bu sebeple hastalarımızın çok fazla dışarı çıkmaması gerektiğini belirtmiştik. Dışarı çıkmak mecburiyetinde olan kişiler de olabilir. O zaman da işlerini mümkünse en kısa sürede bitirip dışarıyla temaslarını azaltmalarını istiyoruz. Eve döndüklerinde de üstündeki elbiseleri hemen çıkarmaları gerek. Yine bunun yanında mutlaka duş almalarını tavsiye ediyoruz. Dışarıdayken gözlük kullanmaları daha sağlıklı olur. Araçlarda yer alan polen fitlerini de kısa süreli aralıklarla değiştirmeliler” ifadelerini kullandı. 

“Ebeveynlerin ikisinde de astım bulunuyorsa, çocukta da büyük oranda olacak demektir”

6 sene öncesinin istatistiklerine göz atıldığında Türkiye’de yaklaşık 3.5 milyon insanın bu hastalıktan mustarip olduğunu kaydeden Değer, bu rakamın her geçen sene daha da yükseldiğini belirterek, “Bu rahatsızlık kalıtsal bir rahatsızlık diyebiliriz. Mesela ebeveynlerin ikisinde de astım bulunuyorsa, çocukta da büyük oranda olacak demektir. Ebeveynlerin birinde astım hastalığı varsa, yüzde 30’a yakın ihtimalle çocuk da bulunur. Genetik de bu konuda belirleyici oluyor” şeklinde konuştu. 

“Tedavi süreci çok önemli”

Astım hastalığında tekrarlama olasılığının fazlasıyla bulunduğunu kaydeden Değer, “Tedavi süreci çok önemli. Tedavi edilmezse bu kronik bir aşamaya dönüşebiliyor. O süreçte sağlıklı solunum aşamaları azalmaya başlıyor. Tabi doğal olarak hastamızın şikâyetleri de artıyor. Yapılan araştırmalar bize şunu gösteriyor ki, 250 ölümden bir tanesinin sebebi astım. Tedavi sürecinde hastalarımıza yönelik olarak 2 ilaç grubumuz bulunuyor. Bunun ilki tedavi ediciler grubudur. İkincisi ise belirtileri azaltan ve yok eden ilaçlardır” ifadelerini kullandı. 

“İlaç konusu büyük önem arz ediyor”

Hastaların ilaçlarını zamanında ve eksiksiz kullanması gerektiğini söyleyen Değer, “İlaç konusu gerçekten önem arz ediyor. Örneğin bir yangını ele alalım. Bu alanda yer alan bir hastamız var tehlikeli seviyede bir nefes alma sorunu yaşar. Hemen o bölgeden kendisini çekip almamız ve güvenli bir noktaya taşımamız lazım. Önce onu bir sakinleştirmemiz lazım. Hemen sağlık ekiplerini arayarak ihbarda bulunmak gerekir. Kendi ilaçları dışında bir ilaç veremeyiz o anda kendisine. Buna da dikkat etmek lazım” şeklinde konuştu.  

“Hamileler sigara içmemeli”

Astım hastaları ile sigara ilişkisi hakkında önemli konulara değinen Değer, “Bu hastalıkta sigara aslında direk etken olarak ön plana çıkmıyor. Genetik bir rahatsızlık bu. Mesleki koşullar vesilesiyle ortaya çıkar. Sigara tetikleyici bir unsurdur bu konuda. Obezite ise büyük bir tehlikedir. Astım rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımıza sigaradan uzak durmalarını belirtiyoruz. Hamile bir bayan da sigara içmemeli. Doğacak olan çocuğun astım hastası olma ihtimali oldukça yüksek. Bu konuda da hamileleri uyarıyoruz ve dikkatli olmaya davet ediyoruz” dedi. 

“Astım tedavisi sürecinde bazı ilaçlardan kesinlikle feragat edemeyiz”

Eğer hamile olan kişi bir astım hastası ise tedavi süreçlerini kesinlikle ihmal etmemeleri gerektiğinin altını çizen Değer, “Hamile hastalarımız, ilaçları bu süreçte bırakabiliyorlar. Bunun sebebi de çocuğa zarar vereceğine inanmaları aslında. Bazı ilaçlar zarar verebilir ancak bunu doktor ile görüşerek karara bağlamaları lazım. Ancak astım tedavisi sürecinde bazı ilaçlardan kesinlikle feragat edemeyiz. Eğer ki bir ilaç annenin karnındaki bebeğe zarar veriyorsa, o ilacı almadan vereceği zarar çok daha büyük olacaktır. Bunu bir terazinin iki tarafına yerleştirecek olursak, kesinlikle ilaç kullanmanın şart olduğu daha ağır basar. Tedavi sürecini asla ihmal etmemek lazım” ifadelerini kullandı. 

“Halkımız arasında bu hastalıklar bazen karıştırılabiliyor”

KOAH rahatsızlığı ve astım hastalığının birbirinden farklı konular belirten Değer, açıklamalarının son bölümünde şu ifadeleri kullandı:
“Halkımız arasında bu hastalık bazen karıştırılabiliyor ve yanlış bilgiler ortaya çıkabiliyor. Ona da bir açıklık getirelim. Astım çocukluk dönemlerinde başlayan bir hastalıktır. KOAH ise orta yaş ve ileri yaşlarda ortaya çıkmaya başlar. Astımı daha çok yaşayanlar genelde kadınlardır. KOAH ise erkeklerde daha çok görülür. Özellikle sigara bu konuda belirleyici olur. Astımda alerji konusu önemlidir. KOAH’ta ise bunun ilgili herhangi bir direkt ilişki söz konusu değildir. KOAH’ın çıkış sebebi sigaradır. Astımda ise sigara sadece bir tetikleyici unsur olarak ön plana çıkar. Yine bu farklılığı alerji testinde de görüyoruz. Bu da astımda pozitiftir. KOAH hastalarında ise böyle bir durum söz konusu olmaz. Mesela bu iki hastalığa mensup iki vatandaşımızı aldık diyelim. Bir akciğer filmi çektik ikisine de. KOAH hastamızda amfizem gibi konuları fark edebiliriz. Ama astım rahatsızlığı bulunan hastamızda ise bir şey görmemiz söz konusu değildir.”

Yorumlar (0)