Adana’da SMA’lı bebek için doktordan rekor tazminat!

Adana’da bebek sahibi olmak isteyen bir çift tüp bebek tedavisi olabilmek adına bir kadın doğum uzmanı doktoruna gitti. Gerçekleştirilen analizlerin sonrasında tespit edilen doğru bir embriyo anneye enjekte edildi. Bu sayede çiftin doğal yöntemlerle bebeği oldu. Ancak bebeğin doğduğunda SMA’lı olduğu görüldü. Daha sonrasında ise aile, kadın doğum uzmanına dava açtı.

Doktor uyardı, yine de normal doğum oldu

Arabulucuk süreci ile gerçekleştirilen davada, çift, doktordan 40 milyon liralık tazminat talep ederken, hekimler ise bu düzeyde bir tazminat istemine tepkili olduklarını açıkladı. Yaşanan olay ile ilgili konuşan Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Bayram, “Bir kadın doğum uzmanı doktorumuz bir ailenin talebi ile bir tüp bebek çalışmasına başlıyor. Daha sonra tüp bebek oluşturulmadan önce embriyo anne ve babanın sperm yumurtasının bir araya geldiği organizmaya embriyo denir. Embriyo ilk olarak genetik merkezde incelenir. Bu araştırmanın sonrasında uygun embriyo anneye enjekte edilir. Ancak aile doktorun bütün uyarılarına rağmen normal şekillerde kendi bebekleri oluyor. Bu şekilde de bebek SMA’lı olarak doğuyor. Yani bu dava anlattıklarımdan dolayı ortaya çıktı.” dedi.

“7 sene süresince tedirgin olacak”

Söz konusu tazminat istemi hakkında açıklamada bulunan Cengiz Bayram, “Mahkemenin ilk kademesi olan arabuluculuk işlemi tamamlandı. Aile tarafımızdan 40 milyon lira talep etti. Şu an bu istek ile ilgili dilekçe bekliyoruz. Diğer taraftan arabuluculuk işlemleri tamamlanacak ve ardından davayı tüketici mahkemesi ele alacak. Sonucun ne çıkacağı önemli olmayacak, doktor kazanacak olsa bile edineceği süre ortalama 7 sene olacak. 7 sene süresince bu devam ediyor. Endişe içerisinde olacak devamlı. Bu durum asla kabul edilemez. Doktor bu sorunu iş hayatına da ister istemez yansıtacak. Bundan sonra yapacağı müdahalelerde artık çok farklı bir tutum sergileyecek. Bu olay da kamuoyu açısından zararlı olacak. Yani bu yüzden sigorta ödemelerinin bu davaları ödeyebilecek oranlara yükseltilmesi gerekiyor. Bu miktar arttırılmadığı sürece doktorlar güvende olmayacaktır.” diye konuştu.

40 milyon liralık tazminatın hekimler tarafından ödenmesinin olası görülmediğini aktaran Cengiz Bayram, konunun çözüme ulaştırılması gerektiğini diğer şekillerde hekimlerin çalışma koşullarını da etkileyeceği ifade etti.

“Yapılacak minicik düzenleme ile bu durum tamamıyla yok edilebilir”

Yaptırdıkları incelemeler sayesinde maddi kazanımlar sağladıklarını Bayram, “Mesela, Amerika Birleşik Devletleri’nde gidiyorsunuz ve 100 liralık harcama yapıyorsunuz. Bunun 30 lirası defansif tıpa gidiyor. Yani doktorun kendini korumasına ödeniyor. Türkiye’de bu ödenekler yüzde 10-15 civarında olsa bile takribi 7-8 milyar dolara ulaşıyor. Oysa devletin yapacağı minik düzenleme ile bu durum tamamıyla yok edilebilir. Örneğin devlet 500 milyon dolar tutarında bir harcama sağlasın. Malpraktis ile ilgili herhangi bir sorun kalmayacaktır. Doktorların defansif düşünceyle çekinik tıp diye adlandırdığımız bu çalışmada istediği hiçbir tahlil kalmayacaktır. Bu sayede bizler ve hekimler ekonomik noktada yüksek kazanımlar sağlayabiliriz.” ifadelerini kullandı.