Ya fırsat ya felaket!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzunca bir süredir beklenen Washington ziyareti bugün gerçekleşecek. Görüşme büyük bir fırsata da dönüşebilir, felakete de...

ÖZEL HABER 13.11.2019, 15:05 13.11.2019, 15:08
Ya fırsat ya felaket!

ABD Başkanı Donald Trump, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Beyaz Saray'da konuk edecek. Kimileri bu görüşmeyi bazı pürüzlerin giderileceği bir fırsat olarak görüyor. Ancak, ilişkiler bu ziyaret sonrası daha da kötüye gidebilir.

Washington'daki görüşmenin ana gündem maddesinin, "Suriye'nin kuzeyindeki durum" olması bekleniyor. Türkiye, ABD'nin YPG'ye verdiği desteği ezelden beri eleştiriyor fakat ABD için YPG hâlen stratejik bir ortak ve bölgedeki petrol rezervleri için önemli bir savunucu durumunda. Ayrıca, Barış Pınarı Harekâtı süresince kamuoyunda oluşturulan "Kürtler öldürülüyor" ya da "Suriye işgal ediliyor" algısından ötürü ABD Kongresi'nde alınan yaptırım kararları ile Türkiye topun ucunda tutuluyor.

Trump'ın nabzını yoklayabilir

Trump ile görüşecek Erdoğan'ın, hem Washington hem de Moskova ile varılan mutabakatların işlemediğini, YPG'li teröristlerin çekilmeleri gereken bölgelerden çekilmediklerini, sınırdan uzaklaşmadıklarını ve hâlen saldırılarını sürdürdüklerini dile getirmesi bekleniyor. Hatta Erdoğan operasyona devam etmek için Trump'ın nabzını yoklayabilir.

Şu an NATO müttefiki olarak Türkiye ile ABD, ilişkilerinin en kötü dönemini yaşıyor. 1952'den bu yana NATO üyesi olan Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere ve ziyarete dair Avrupa Dış İlişkiler Konseyinden Aslı Aydıntaşbaş, “Bu çok önemli bir görüşme. İki ülke arasındaki meseleler, uzun bir liste oluşturuyor. İkili ilişkiler hiç bugünkü kadar kötü olmamıştı. Ve tabii ki Türkiye’nin Suriye operasyonu ve Amerika’nın operasyona karşı çıkması meselesi var. Sahada durum son derece hararetli” ifadesini kullanıyor.

ABD ile Türkiye arasındaki tansiyon son derece yüksek olsa da skandal mektup mevzusu bir kenara bırakılırsa -ki bu da devletlerarası bir gelişme olarak görülebilir- Erdoğan ile Trump arasındaki ilişkiler son derece iyi görünüyor. İki lider bu zamana kadar tüm görüşmelerden pozitif olarak ayrıldı ve yine ikili arasındaki görüşme Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin seyri için büyük önem arz ediyor.

Erdoğan ve Trump için iki büyük karizmatik lider diyen Cumhurbaşkanlığı Dış Politikalar Danışmanı Mesut Caşın, bu tarihî görüşmenin çok yararlı ve iyimser yeni bakış açıları oluşturacağını söylüyor.

İlişkilerin liderler düzeyine indirgenmesi tehlikeli

Öte yandan devletlerarası ilişkilerin sadece iki lidere indirgenmesi ise tehlikeli bir durum. Erdoğan ve Trump ikili görüşmelere dayanarak yol almaya çalışsa da S-400 satın alımına, Suriye'deki duruma ya da Ermeni meselesine ilişkin söz gelimi ABD kamuoyunu ya da ABD meclisini komple kontrol edebilme imkânına sahip değiller. 

Bu açıdan bakıldığında örneğin; Erdoğan masada her ne kadar Trump’ın F-35 savaş uçaklarının alımına yönelik ambargonun kaldırılmasını istese de, Ankara’nın Rusya'dan S-400 savunma sistemlerini aldıktan sonra ABD Kongresi'nde Türkiye'ye daha kapsamlı ambargoların uygulanmasını isteyen güruhun da Trump'ı etki altına aldığı bir gerçek. 

Washington, Rus füze savunma sisteminin NATO savunma sistemlerini, özellikle de radara yakalanmayan F-35 savaş uçaklarının teknolojisini tehdit edeceğini öne sürüyor ve Ankara'nın Moskova’yla gittikçe yakınlaşması Washington’u kaygılandırıyor. Bu çerçevede, sadece iki lider arasındaki ilişkiler de başlı başına belirleyici bir nitelik göstermiyor.

Patriotlar gündeme gelebilir

Yine bu bağlamda masadaki bir başka gündem maddesinin patriotlar olması bekleniyor. S-400'lerin ikinci parti teslimatlarının yeni yıla ertelendiğinin açıklanması sonrası, Trump S-400 karşısında Patriot hamlesini yapıp Erdoğan'ı yanına çekmeye çalışabilir. Fakat bu durum Erdoğan'ın da elini iki yönlü güçlendiriyor. Olası bir S-400 yerine Patriot önerisiyle Trump, Erdoğan'ın konumunu güçlendirebilir. Böyle bir durumda Ankara'nın Washington'dan isteği ise Suriye'deki duruma ilişkin NATO müttefiki ABD'nin en olası şekilde Türkiye'nin yanında yer alması olacak. Ancak, yine bu konu özelinde de hâlihazırda azil süreci devam eden Trump'ın manevra alanı sorgulanmaya değer. Erdoğan'ın elinin Patriot pazarlığında güçlü olmasının diğer sebebi ise Ankara'nın "geçmişte Patriotların satılmadığı" vurgusundan ziyade Trump'ın bu konuda kabahati Obama yönetiminin üzerine atarak Türkiye'nin haklılığını kabul etmiş olması.

Rusya ortaklığı

Erdoğan-Trump görüşmesinin Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin beyaz bir sayfa açmasını sağlamadığı takdirde ise her ne kadar Türkiye'nin çoktan Washington'ın alternatifini bulduğu yorumları sağlıksız olsa da, Rusya gerek masada gerekse sahada stratejik ve gümbür gümbür gelen bir ortak görünümünde. ABD ile olan ilişkiler sarpa sardıkça ve bu ortaklık verimsizleşmeye devam ettikçe, bu durum hem Ortadoğu hem de dünya genelinde liderliğe soyunan Rusya için büyük bir fırsat olarak göze çarpıyor. Her ne kadar Ankara Suriye'deki durumdan rahatsız ve henüz istediğini tam olarak alamamış olsa da Türk-Rus askerleri, Suriye’de iş birliğine çoktan başlamış durumda ve Rusya lideri Vladimir Putin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakınlaşma çabalarını sürdürüyor. Dolayısıyla Trump ile Erdoğan arasındaki görüşme sadece iki ülke için değil, görüşmeleri yakından takip edecek Rusya için de büyük önem arz ediyor.

Habernediyor.com / Turgut Başer

Yorumlar (0)