Türkiye’de kadın emeği 

Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin düzenlediği 16.Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi 28 Kasım’da bitti. Son gün “Toplumsal Cinsiyet, Şiddet ve Hukuk” başlıklı oturumda bildiri sunanlardan biri de DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu oldu.

ÖZEL HABER 01.12.2019, 12:19
Türkiye’de kadın emeği 

Çerkezoğlu emek piyasalarında kadının durumuna değinen konuşmasında kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorununun düşük ücret, işsizlik, kayıt dışı çalışma olarak belirlendiğini ifade ediyor.  

Çerkezoğlu’nun değindiği başka çarpıcı gerçekler şu şekilde kaydediliyor:

Kadınlar erkeklerden daha düşük ücret alıyor

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verileri temel alınarak yapılan araştırma çok temel bir gerçeği ortaya koyuyor. Dünyada toplumsal cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği gerçeğinden Türkiye’de kaçabilmiş değil. Toplumsal cinsiyete dayalı ücrete eşitsizliği temelde aynı nitelik ve niceliğe sahip işi yapan kadın ve erkeklerin cinsiyetleri sebebiyle ücretlerinde yaşadıkları ayrım olarak tanımlanıyor. Bu oran dünya genelinde yüzde 18,8 olarak belirlenirken ülkemizde yüzde 12 olarak kaydediliyor. 

Eğitim düzeyine ilişkin bir fark görülmeyen bu ayrımda gelir eşitsizliğinin en yüksek yaşandığı grup lise altı eğitimde ortaya çıkıyor. DİSK’in verilerine göre lise altı eğitimliler grubunda kadınların ortalama yıllık geliri yaklaşık 14 bin TL iken erkeklerin senelik ortalama geliri 23 bin TL’ye karşılık geliyor. 

Bunun bir adım daha ötesinde yaşanan sorun anne olan kadınların anne olmayan kadınlara göre daha da eşitsiz ücret alması olarak karşımıza çıkıyor. Bu oranın yüksekliğinde ülkemiz dünya sıralamasında birinci sırada yer alıyor.

Kadınlara çocuk bakım desteği yok

Çerkezoğlu’nun bildirisinde sağladığı veriler anne olan ve olmayan kadınlar arasındaki eşitsizliğin bir boyutuna ışık tutar nitelikte. Bu verilere göre kadın işçilerin yüzde 86’sı işyerinde çocuk bakım desteğine ulaşamıyor. 

Çocuk bakım desteğindeki eksiklik ve anne olan kadınlar ve anne olmayan kadınlar arasındaki bu derece yüksek ücret farkının yanında bir başka sorun kadın işsizliğinin yüksek ve işgücüne katılımının da düşük olması olarak karşımıza çıkıyor.

Kadınların işgücüne katılımı 10 kadında 3

DİSK’in yayınladığı kadın raporundan bildiriye konulan veriler her 10 kadından 3’ünün istihdam edildiği gerçeğini ortaya koyuyor. 2018 Kasım ayı itibariyle işgücüne katılan erkeklerin oranı kadınların 2 katından daha yüksek seyrediyor. Kadınlar işgücüne katılımda yüzde 34,1’lik bir orana sahipken bu oran erkeklerde yüzde 72,4 olarak kaydediliyor.

 Nitekim kadın işsizliği de bu az katılım oranına göre fazlasıyla yüksek görünüyor. 2018’deki kadın işsizliği yüzde 14,7 iken erkeklerde aynı oran yüzde 11,2. 15 yaş üstü nüfusta işgücü dışında kalan kadınların sayısı 20 milyon olarak zikrediliyor. İşgücü dışında kalan toplam nüfus 28 milyon olarak kaydedilirken, bu sayı içindeki kadın nüfusu 2019 Ağustos ayını baz alan TÜİK verilerine göre hala 20 milyon olarak görünüyor. Yine 2019 yılında erkeklerdeki işsizlik oranı yüzde 12,3 olarak kaydedilirken bu oran kadınlarda yüzde 17,6 olarak belirleniyor.

Kadınların istihdamdaki görünümü

İşgücüne katılan kadınların karşı karşıya kaldığı en önemli sorun kayıt dışı istihdam edilmeleri olarak karşımıza çıkıyor. Çerkezoğlu bu sayının  da her 10 kadından 4’ü olduğunu ifade ederken özellikle part-time diye tabir edilen yarı zamanlı çalışma modelinde istihdam edilen kadınların oldukça yüksek oranda kayıtdışı çalıştırıldığı görülüyor.

Hem kayıtdışı hem de kanunî üst sınır olan 45 saatten fazla çalıştırılan kadınların sayısı ise 1 milyona yakın kaydediliyor. Nitekim kayıtdışı olanlar bu listeden çıkarılıp sadece haftada 45 saate üstü çalışan kadınların sayısına baktığımızda da 3 milyona yakın kadının uzun saatler çalıştığı tespit ediliyor. 

Çerkezoğlu emek piyasalarında toplumsal cinsiyete dayalı eşitliğin sağlanmasının yolunun sosyal politikalardan geçtiğini ifade ediyor. Kadınların işgücü katılımında en önemli etkenlerden biri olan kadınlara özgü işler ve ev içi sorumluluklara ilişkin kapsamlı kamu politikalarına ihtiyaç olduğunu ifade eden  Çerkezoğlu konuşmasında kadınların istihdamda yer aldığı sektörlere de yer verdi.

Bu verilere göre erkeklerin yüzde 25,4’ü hizmet ve satış elemanı olarak çalışırken, kadınların yüzde 32,6’sı bu alanda istihdam ediliyor. Nitelik gerektirmeyen işlerde istihdam edilen kadınların oranı ise yüzde 19’ken erkekler bu işlerde yüzde 13’lük bir oranla istihdam ediliyor. 

Tüm bu veriler bağlamında kadınların hem neoliberal dönüşümün son demlerindeki kapitalist ekonomi, hem kadın erkek arasındaki tarihsel eşitsizlik, hem de krize giren dünya siyasal ve iktisadî rejimlerin otoriterleşmesi kaynaklı 3 ayrı boyutta güvencesizlik yaşadığına dikkat çekilen bildiri sunumu toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikaların eksikliğini ve bu yönde daha adımlar atılması gerektiğine işaret ediyor. 

Habernediyor.comUmur Gerenli

Yorumlar (0)