Mobil uygulamalarla esnaf yeniden güçleniyor!
Türkiye’de kepenk indiren esnaf oranının yüzde 70’leri bulduğu, esnafın sinek avladığı gibi hayıflanmaların devri, "getir", "banabi" gibi yeni nesil mobil uygulamaların küçük esnafı destekler nitelikte kurduğu modellerle kapanıyor. Artık her işletme teknoloji şirketine mi dönüşüyor?
Teknolojinin ivmeli bir şekilde gelişimiyle bilginin doğrudan cebimize girişi, iletişimin kolaylaşması ve boyut atlamış olması, bireylerin ve toplumların sosyal anlamda hayatlarını değiştiriyor. Bu değişim büyük şirketlerden esnaf dükkânlarına kadar yansıyor ve şirketlerin geleneksel yönetim biçimlerinin kabuklarını kırması zaruretini doğuruyor.
Endüstri 4.0, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve yapay zekâ gibi analitik katmanlar her yerde önümüze çıkıyor. En küçük ölçekli işletmelerden, en büyük ölçekli şirketlere kadar bu teknolojilerin kullanılabileceği bir ortam sağlanıyor. Yaşadığımız çağ, en son teknolojiyi cebimizde taşıyacak kadar düşük maliyetli bir ortam sağlıyor.
En kısa vadede dönüşmesi gerekenler, rekabette üst sıralara sahip firmalar oluyor. Bu şirketler teknolojik dönüşümlerini gerçekleştirmediği ve ilerletmediği sürece ayakta kalma şanslarını da düşürüyor ve bulunduğu firmalar liginde aşağıya düşüyorlar.
Mobil uygulamalar küçük esnafı güçlendiriyor
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin en küçüğünde bile benzer bir dönüşüm zarureti oluşuyor. Bir firma teknoloji şirketi veya teknoloji startup’ı olmasa bile orta ve uzun vadede teknolojik yatırımlarını yapması ve kendi entegrasyonunu kurması gerekiyor. Örneğin; “Yemeksepeti - Banabi”, “Getir”, “Mahallem”, “Tıkla Gelsin”, “Yettim” gibi sanal market uygulamalarıyla en basit gıda alışverişi yapılabiliyor, küçük esnaftan sipariş verilebiliyor. Evde yapılması gereken bir tesisat işini dâhil, sloganı “Armut piş ağzıma düş” olan “Armut” uygulamasıyla sağlayabiliyor. Fırından ekmek almak isteyen birisi siparişini mobil uygulamalarla basit bir şekilde verip evine getirtebiliyor.
Küçük esnaflar bile teknoloji firmasına mı dönüşüyor?
Bu tür örnekler birçok işkolunda çoğaltılabilir. Teknoloji yatırımlarını yapan küçük esnaflar artık müşterilerin dükkânlarına girmesini bile beklemiyor ve sinek avlıyoruz hayıflanmasında bulunmuyor. Yapılacak teknolojik yatırımlar küçük esnafı zorlayacak seviyede olmuyor hatta sipariş alan üçüncü parti tedarik zinciri mobil uygulamalarıyla yapacakları anlaşmalar sayesinde neredeyse maliyetsiz bir şekilde dijital dönüşümlerini sağlayabiliyor, işlerini teknolojinin gelişimi gibi ivmeyle büyütebiliyorlar. “Yemeksepeti - Banabi”, “Getir”, “Mahallem”, “Tıkla Gelsin”, “Yettim” gibi mobil uygulama şirketleri küçük esnafların ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu bilerek, küçük esnaf ve kendileri arasında “Kazan-Kazan” durumu oluşturuyor, bir nevi küçük esnafı teknoloji firmasına dönüştürüyor.
Kampanya ve hızlı lojistik tüketiciye cazip geliyor
Yemeksepeti banabi, getir, Glovo, istegelsin, Migros Hemen gibi mobil uygulamalar firma maliyetlerini düşürürken, yerel esnafların ticaret hacmini güçlendiriyor.
Tüketiciler kolay ve hızlı sipariş verme imkânlarını, bulunduğu bölgeye özel kampanyaları değerlendirmek, kendilerine ayırdıkları vakitleri artırmak üzere mobil sipariş uygulamalarını kendi yaşamlarına entegre ediyorlar. Bu tip sipariş uygulamalarının, tüketicilere dakikalar içinde siparişlerini ulaştırma garantisi vermeleri de küçük esnafla etkileşiminin güçlenmesine neden oluyor.
Böylelikle de küçük esnafın yeniden yükselişe geçeceği öngörülüyor. Peki, bu belli bir geleceğe kadar küçük esnafın yanında bir oluşum olacakken, esnaf dükkânlarının fizikî olarak sonunu getirecek bir duruma dönüştürür mü? Esnaf, zaten internetten sipariş platformlarında yükseldiğini fark edip bu seferde gereksiz işyeri maliyetinden dolayı kepenk indirip, dükkân olmadan çalışmayı tercih edebilir mi?
Esnafın işyeri ihtiyacı biter mi?
Bu tür sipariş uygulamalarının temellendirmesi yerel dükkân ve işletmeler üzerinden en hızlı şekilde ulaştırma amacı olması, iş yerlerine olan ihtiyacın bitmeyeceğinin göstergelerinden biri oluyor. İki konum arasındaki ulaşımı, lojistik yöntemlerle optimize etme gayesi ile oluşturulan mobil uygulamaların güçlenmesi aynı zamanda dükkân sahiplerinin de güçlenmesi manasını taşıyor. Esnafların dükkânları fiziksel olarak perakende özelliği taşırken, bir çeşit mobil sipariş uygulamasının tedarik istasyonuna da dönüştüğü/dönüşeceği görülüyor.
Bugün, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ve Turkcell işbirliğiyle yaklaşık 2 milyon esnafın dijitalleşme süreci için özel hizmet paketleri sunuluyor. AVM’ler ve toptan marketlerden dolayı kepenk çeken esnaf, dijitalleşme sayesinde yeniden güçleniyor.
Habernediyor.com / Safa Kaçar
