İnternet devleri postmodern mafyalar mı?

Tüm dünyada milyarlarca dolar para akışına sahip olan, kitleleri yönlendirme gücü olan, kişisel verilerin ihlâlleri, ülkelerdeki seçimlerin makine öğrenmesi algoritmalarıyla manipüle ettiği gibi suçlamalara konu olan, milyarlarca dolar ceza alan Facebook, Google gibi internet platformları yeni nesil yumuşak güç mafyaları mı?

ÖZEL HABER 18.11.2019, 12:36 18.11.2019, 14:01
İnternet devleri postmodern mafyalar mı?

Başı; seçim ve referandum manipülasyonlarıyla, kişisel verilerin korunması ihlâlleriyle, iş dünyasında rekabet ihlâlleriyle belada olan Google, Facebook gibi internet platformları; soruşturmalara, davalara ve aldıkları uluslararası cezalara rağmen çizgilerini değiştirmiyorlar, sadece cezalarını ödeyip sessizliğini koruyorlar. Birçok ülkede “veri koruma yönetmelikleri”, “dijital platformlara yönelik vergi düzenlemeleri ve denetlenmeleri” en kapsamlı düzenleme aygıtları haline geliyor. Yasama, yürütme ve yargı kaynakları internet devlerinin süper güçleşmesiyle yeniden düzenleniyor.  Bu akıllara kitleleri etkileme gücüne sahip milyarlarca dolarlık internet platformları yeni nesil mafyalar mı? Uluslararası sistemlerde olayları bu derece etkileyebilen internet platformları yumuşak güç sahibi süper güçlü mafyalar mı?

İnternet devleri postmodern mafyalar haline mi geliyor?

İnternet devleri; siyasî parti ya da casus değiller ancak kitleleri manipüle edebiliyor, propagandasını lehine gelişebilecek şekilde sunabiliyorlar. Ne tam olarak siyasetin içindeler, ne de bir istihbarat örgütüler, sadece gelirlerini ve hisse senetlerini kitleleri manipüle etme güçlerini kullanan dijital mafyalar mı? Gerek iş dünyasında, gerek siyasette kitlelerin verilerini kullanarak manipüle ettiklerine dair milyarlarca dolarlık soruşturmaların konuları oluyorlar. İngiltere’de Brexit referandumunu, ABD’de Başkanlık seçimlerini kendi çıkarları doğrultusunda etkileyebiliyorlar. Ülkelerdeki siyasi eksenli protestoları yönlendirebiliyorlar.  Çıkar sağlayabildikleri şirketleri arama motorlarında üstlerde çıkartıp kitlelerin para akışlarını istedikleri kanallara aktarabiliyorlar. Acaba gelişen teknolojinin sağladığı fırsatları kullanarak devleşen, çoğu ülkeden daha fazla geliri olan internet devleri yeni nesil ve silahsız yumuşak güç kullanan riski en düşük olan postmodern mafyalar mı?

Geleneksel mafyalar


Kolombiyalı Uyuşturucu mafyasının ele başı Pablo Escobar (1949-1993)

Geleneksel mafya tabiri; yasa dışı işlerle, birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmayı simgeleyen örgüt ya da örgütün üyeleri için kullanılan bir tabir olarak kullanılıyor. Mafyalar kendi işlerini gerek sert bir şekilde zor kullanarak, gerek ültimatom yoluyla mevcut çıkarlarını koruyorlar ve yasa dışı faaliyetlerini sürdürerek büyüyorlar.

Genel Veri Koruma Yönetmeliği “General Data Protection Regulation (GDPR)”

Avrupa Birliği (AB) Genel Veri Koruma Yöntmeliği (GDPR), tüm Avrupa kapsamındaki AB vatandaşlarını korumaya yönelik “veri gizliliği hazırlamak üzere yasa geliştiriyor. GDPR, sınırları içerisinde yaşayan AB vatandaşlarının verilerinin doğrudan işlenmesine müsaade vermeyen ya da denetim dâhilinde işlemeye yönelik müsaade veren düzenlemelerle ortaya atılıyor. GDPR, veri işlemelerinde oluşan veri gizliliği ihlâllerini de 72 saat içinde sunulmasını bekliyor, aksi takdirde ilgili şirketin yıllık küresel cirosunun yüzde 4’üne ya da 20 milyon avroya (hangisi büyükse) varan miktarlarda ceza kesiyor. GDPR’a sadece AB içindeki kuruluşlar değil, küresel çaptaki her kuruluş konu olabiliyor. Bulut depolama alanında hizmet veren şirketler GDPR’a uyumlu olmak zorunda kalıyor, aksi takdirde AB içerisinde kullanılması yasaklanıyor. Örneğin, Microsoft’un Office 365 adlı programı bulut teknolojisiyle hizmet veriyor. Office 365, GDPR’ın veri koruma ilkesi yönergeleriyle ve güvenlik tehditlerine karşı koruma şartıyla uyumlu önlemler içeriyor.

Yapay zekâ algoritmaları ile küresel çapta yasa dışı faaliyetler gösteriyorlar

Yapay zekâ algoritmaları ile, şirketler arasında rekabetin engellenerek istenilen şirketleri tekelleştirmek, kişisel verilerin gizliliğinin ihlâl etmek,  seçim ve referandumlarda sosyal medya platformlarının kitleleri manipüle etmek ya da ayaklanma ve protesto gösterilerinde halkı kışkırtacak şekilde yönlendirmelerde bulunmak gibi nedenlere ilişkin milyarlarca dolarlık cezalar veriliyor ve ilgili davalar sürüyor. Haberimizde bunlara iki örnekle yaklaşıyoruz: Google ve Facebook…

Google antitröst davalarında ABD’de ülke çapında soruşturmalar sürüyor


ABD Teksas eyaletinin Başsavcısı Ken Paxton, Google'a yönelik antitröst soruşturmalarını yürütüyor

ABD’nin 48 eyaletinde 50 başsavcının yürüttüğü antitröst davaları Google’ın arama motoru ve Android işletim sistemine odaklanıyor.

Soruşturmaları yöneten Teksas Başsavcısı Ken Paxton Eylül ayında yaptığı basın açıklamasında, “Çevrimiçi reklam piyasaları ve arama motorlarının kontrolünün tamamen ele geçirilmesi rekabet ihlaline neden olabilir ve tüketicilere zarar verebilir” demişti.

Arkansas eyaletinin Başsavcısı Leslie Rutledge Google arama moturunu “juggernaut” yani “ezici güç” olarak adlandırdı ve Google’dan ücretsiz araştırma yapmanın bedelinin “en iyi ürünü en iyi şirketlerden seçememek” olduğunu söyledi.

Google arama motoru tüketicileri yanıltması ve rekabet ihlâli yapması suçlamalarıyla karşılaşıyor. Gerek kişisel kullanımda gerek de iş dünyasında Google’ın rekabeti engellediği ve reklamcılıkta da kullanıcıları manipüle ettiği de iddialar arasında yer alıyor.

Teknoloji devleri bulut teknolojilerinde veri toplarken rekabet ve gizlilik ihlâli yapmaları üzerinden dava öncesinde de denetçi kuruluşlar tarafından uyarılmıştı.

ABD’li Kongre ve Devlet Müfettişleri Oracle’dan bilgi istedi


Oracle Genel Müdür Yardımcısı Ken Glueck

Oracle’ın Washington’daki merkezinde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Ken Glueck, antitröst davalarında temyizlerin belirlenmesinde faydalı olacağı düşünüldüğü için Oracle’dan bilgi istendiğini açıkladı. Dünyanın ikinci en büyük yazılım şirketi Oracle, Google’a yöneltilen bilişim suçları vakalarında kilit rol oynayabilir.
Google’ın hiçbir otoritesi, Oracle’dan antitröst davalarında bilgi istenmesi ile ilgili açıklamada bulunmadı.

Oracle, Google’dan dolayı 9 milyar dolar zarara uğradığını iddia etmişti

Oracle, patentli yazılımı Java’yı Google’ın izinsiz şekilde Android işletim sistemli akıllı telefonlarında kullandığı ve bu durumun Oracle’da yaklaşık 9 milyar dolarlık bir zarara neden olduğu iddiasıyla 2011 yılında dava açmıştı. Halen süren davalar kısmen Google’ın lehine sürsede, 2018’in Mart ayında mahkeme, "Android ücretsiz bile olsa Google'ın yaptığı ticari faaliyettir, yaptığı adil kullanıma aykırıdır" ifadesiyle Oracle’ın lehine karar vermiş ve tazminat miktarının belirlenmesi için davayı bölge mahkemesine yönlendirmişti.

Google’ın aklanmak için “DNS-over-HTTPS” teknolojisini kullandığı iddiaları

Teknoloji devi Google, DNS-over-HTTPS teknolojisini Eylül ayının sonlarına doğru duyurdu. Bu teknoloji özetle DNS isteklerinin çözümlemesini https üzerinden gerçekleştirmeyi sağlayan protokol olarak devreye giriyor, yani internette gizlilik için kullanılan, VPN teknolojisine ihtiyaç duyulmadan anonim olarak internet kullanmaya yarıyor. Ancak Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi, Google’ın Chrome adlı internet tarayıcısı için geliştirdiği teknoloji olan DNS-over-HTTPS’nin antitröst davasında bir aklanma projesi olup olmadığını soruşturuyor.

Meclis, Google’a gönderdiği resmî mektupla DNS-over-HTTPS teknolojisiyle elde edilecek yeni IP (Internet Protocol) adreslerini ticarî amaç güdecek veri toplamada kullanılıp kullanılmama ihtimalini sordu.

Meclisin soruşturmacıları, “DNS-over-HTTPS projesinin internet devi Google’ın kullanıcılarının erişimlerini kaldırarak ya da yanlış yönlendirerek yapılandırdığı, antitröst davasına karşı kurgulanmış aklanma projesi olma ihtimali endişesini taşıyor” ifadelerini aktardı.

Google şirketinden bir sözcü DNS-over-HTTPS soruşturması üzerine “Google’ın insanların DNS sağlayıcılarını, Proxy adreslerini merkezileştirme ya da değiştirme gibi bir planı yok. “ açıklamasında bulundu. Bunun dışında Google'dan bu teknoloji ile ilgili yeni bir açıklama gelmedi.

AB, Google’a 1,49 milyar avro ceza kesmişti

Avrupa Birliği antitröst denetçileri geçtiğimiz Mart ayında, Google’ın rakiplerini internet aramalarında engelleyerek ya da bulunurluk seviyesini düşürdüğü gerekçesiyle 1,49 milyar avro (1,7 milyar dolar) ile cezalandırmıştı.

Diğer antitröst soruşturmalarına örnek vaka olacak

ABD Yüksek Mahkemesi (ABD Yargıtayı), Google’ın antitröst davalarının birçok benzer soruşturmaya örnek bir vaka olacağını öngörüyor.

Antitröst nedir?

Hükümetlerin tekelleşmede haksız rekabetin olmasını engellemek amaçlı kurduğu politikalara antitröst politikları deniyor. Antitröst ile ilgili ilk yasa 1890 yılında Sherman Antitröst Yasası olarak ortaya atıldı. Sherman Antitröst için, ”Eğer piyasa gücü tek adamda toplanırsa, bu adam bir kral kadar ayrıcalıklı olur ve bu durum bizim devlet biçimimize aykırıdır. Bir politik güç olarak bir krala tahammül edemiyorsak üretimin, ulaşımın ve yaşam için gerekli herhangi bir şeyin ticaretinde de krala tahammül etmemeliyiz. Bir imparatora boyun eğmiyorsak rekabeti engelleyecek ve herhangi bir malın fiyatını belirleyecek bir ticari diktatöre de boyun eğmemeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Facebook’un Brexit referandumunu manipülasyonu


Cambridge Analytica skandalına konu olan iki isim: İngiliz Siyasetçi Nigel Farage ve Facebook CEO'su Mark Zuckerberg

2013’te kurulan İngiltere merkezli Cambridge Analytica, Facebook’un veri gizliliği ihlâlinin arka planında bulunan 2014’ten sonra yaklaşık 50 milyon kişinin verilerinden karakteristik sonuçlar çıkarmakla suçlandı. Firma, Facebook kullanıcılarını segmente(bölümlemek) etmek, Facebook ile birlikte kullanıcı manipülasyonu yapmak gibi konularla suçlandı. Kullanıcıları manipüle etmek için manipüle etmek istenen konu, sosyal medya kullanıcısının karşısına sıklıkla çıkarılıyor.

Cezayı kabul etti ancak sorulara cevap vermedi

Facebook, cezaya karşı gelmedi ve 500 bin sterlinlik para cezasını kabul etti ancak Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, İngiltere milletvekillerinin veri ihlâli ile ilgili sorularını yanıtlamayı defalarca reddetti.

Bilgi Delegeleri Ofisi (Information Commissioner’s Office-ICO), ilk olarak cezanın temyizi için başvuruda bulundu ancak Facebook temyiz yolunu denemeden cezayı ödemeyi kabul etmiş bulundu.

Trump’ın Başkan seçilmesinde etkili oldu

Veri bilimi danışmanlığı şirketi Cambridge Analytica; benzer niteliklerle, Trump’ın Başkanlık seçilmesi ve Brexit referandumu kampanyalarında da büyük rol oynadı ve sosyal medya kullanıcılarını manipüle etmesiyle o dönemde de suçlandı.

Diğer teknoloji şirketleri de soruşturuluyor

Reuters’ın geçtiğimiz Haziran ayında yayımladığı habere göre de federal kuruluşlar antitröst davalarını ikiye ayırdı. Bunlardan birincisi, Google’a ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan soruşturmalar, ikincisi de Facebook, Apple, Amazon gibi bilişim devlerine Federal Ticaret Komisyonu soruşturmaları oldu. Firmalar, gerek kişisel verilerin gizliliği, gerek kullanıcıları siyasî seçimlerde dâhil manipüle etmesi sebepleriyle soruşturmaların odağı oluyor ve bu soruşturmalar sadece ABD’de değil, dünyanın her yerinde sürüyor, para cezaları arka arkaya geliyor.

Habernediyor.com / Safa Kaçar

Yorumlar (0)