Facebook, Soros'un ideolojileri yıkma projesi mi?

Facebook CEO'su Mark Zuckerberg artık "açık bir toplum" hayal ettiğini her ortamda "açıkça" söyleyebiliyor. Kökeni, Bilim ve Siyaset Felsefecisi Karl Popper'a kadar dayanan "açık toplum" neyi hedeflemektedir? Bugün dünyanın her yerinde "Açık Toplum Enstitüsü" olarak anılan kuruluşun kurucusu olan, son günlerde Türkiye siyasetinde de gündeme gelen George Soros kimdir? Mark Zuckerberg'le ilişkisi nedir? Zuckerberg'in her ortamda açıkça söylediği "açık toplum misyonunun" muhtemel sonuçlarına karşı kör mü? Zuckerberg Soros'un en güçlü kozu mu? "Açık Toplum ve Düşmanları" adlı eserin yazarı Karl Popper'ın kemikleri sızlıyor mudur?

Soros, Türkiye siyasetinde gündem oldu

ABD Başkanı Donald Trump'ın eski seçim kampanya yöneticisi Paul Manafort'a ait olduğu "Organize Suç ve Yolsuzlukları Bildirme Projesi” (OCCRP) adlı kuruluş tarafından iddia edilen e-posta yazışmalarında, aralarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bulunduğu bir grup politikacının Ukrayna hükümeti adına para karşığı lobicilik faaliyetinde bulundukları öne sürülmüştü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Kasım'da yaptığı grup toplantısında şu ifadelere yer verdi: “Başımıza şimdi yeni bir şey daha geldi, gene bir bakanın adının karıştığı. Bazı uluslararası yasadışı uygulamalara, ahlâk dışı uygulamalara karıştığı yönünde haberler geliyor. Bunlara bakalım, dikkatle biz de izliyoruz” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel

Bunun üstüne CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun kastettiği ismin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu aktarmıştı. Özel, “Türk dış politikasını temsil eden bir kişinin böyle bir skandalda adı geçtiği için hemen açıklama yapması gerekiyor. Sessiz kaldığı her dakika ülkenin itibarını zedeler” ifadelerini kullanmıştı.

George Soros'un sponsor olduğu firma "gündeme getirilmeye çalışılıyor"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün, “Son günlerde kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışılan ve George Soros adlı şahsın sponsoru olduğu bir kuruluşun yayınladığı rapordaki iddiaların gerçekle uzaktan yakından hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.” ifadeleriyle Özel'e karşılık vermişti.

Gezi Olayları'nının arkasındaki isim

George Soros, Gezi olaylarında finansör konumunda olduğunu açıklamıştı.

Açık Toplum Vakfı Yönetim ve Danışma Kurulu Başkanı Ali Hakan Altınay'ın gözaltına alındığı soruşturma kapsamında insan hakları eylemcisi ve iş adamı Osman Kavala ise "27 Mayıs 2013'te başlayan Gezi Parkı olaylarını" başlatma gerekçesiyle tutuklanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "dünyada milletleri parçalamakla görevlendirilen parası bol biri"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son olarak Kavala'ya atıfta bulunarak, "Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi şu an içeride. Onun arkasında meşhur Macar yahudisi Soros… Bu adam dünyada milletleri parçalamakla görevlendiren parası bol biri" açıklamasında bulunmuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Soros'un "açık toplum vakıflarıyla" ilgisinin olup olmadığı, Çavuşoğlu'nun "lobicilik" iddiaları ve Soros'un daha önceki Türkiye temasları tartışmalara konu oluyor. Greta Thunberg'in arkasında Soros'un olduğu tartışmaları, Gezi Olayları, Kadife ve Turuncu Devrimler, Arap Baharı gibi nerede karışıklık olsa orada olan, ismi mutlaka geçen, birçok ülkede "persona non grata-(istenmeyen kişi)" ilan edilen, Forbes dergisine göre Dünyanın en zengin 190. ismi olan George Soros kim?

George Soros kimdir?

George Soros iş gezisinde

12 Ağustos 1930 doğumlu George Soros, Macar Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de dünyaya geldi. 1939 yılında Nazi istilasına uğradığı zamanda ailesiyle birlikte zor günler geçirdi. Babası, aile bireylerine Yahudi olduklarını ifşa etmeyen sahte kimlikler düzenleyerek ve oturdukları yeri sürekli değiştirerek hayatta kalmalarını sağladı.

Makro Ekonomi tahsili gördü

George Soros, 1947 yılında göç ettiği İngiltere’nin Oxford şehrine göç etti. Oxford Üniversitesi’nde “School of Economics” fakültesinde Ekonomi tahsili gördü ve okuduğu dönemde “Makro Ekonomi” alanına yoğunlaştı.

Karl Popper'ın öğrencisiydi

George Soros ve Karl Popper "Açık Toplum ve Düşmanları" adlı eseri incelerken

Okuduğu dönemde, “Açık Toplum” tartışmalarını, “Bilginin Doğrulanamazlığı” sorgularıyla bilinen Karl Popper’ın öğrencisi oldu. Yıllar sonra uygulayacağı “Açık Toplum” projesi konusundaki ilhamını tamamen Karl Popper’dan aldı.

Geçimini sağlamak için hamallık yaptı

İngiltere’de geçimini kazanmak için hamallık yapıyordu. Oxford’da hamallık yapma işinin rutininde bir gün düşüp ayağını kırdı. Ayağını kırılınca devlet hastanesinde tedavi gördü. Soros bu olayın ona, “Sosyal devlet ilkesinin” önemini yani devletin fakirlere yardım etmesini, sosyal adaletin ne kadar önemli bir konu olduğunu yaşayarak öğrettiren nitelikte bir ders olduğunu söylüyor.

ABD'de arbitraj işi yaptı

1956 yılında ABD’ye göçen Soros, arbitraj işine başladı. Hisse senedi, döviz gibi paraya konu olan her türlü değerli kâğıdı ucuz olduğu yerden satın alıp daha kârlı olduğu ya da olacağı zamanda satıyordu. Kısa sürede finans dünyasında sivrilen Soros, uluslararası yatırım fonunu kurarak büyük bir servetin sahibi haline geldi. George Soros bugün Quantum Fonu Grubu’nun baş yatırım danışmanı olan Soros Fund Management LLC’nin başkanı olarak görev yapıyor.

Seçkin üniversitelerden fahrî doktoraya layık görüldü

Kurucusu olduğu Central European Üniversitesi'nde Fahrî Doktora ünvanı alırken

Oxford Üniversitesi, Yale Üniversitesi gibi dünyanın en önemli üniversitelerinden fahri doktora unvanı alan George Soros 1995 yılında Bologna Üniversitesinden, “küresel çapta açık toplumlar yaratma” çalışmalarından ötürü, üniversitenin en önemli onur unvanı olan “Laurea Honoris Casua” ödülüne layık görüldü.

Soros, Budapeşte’de Central European Üniversitesi ve Moskova’da International Science Foundation’ın (Uluslararası Bilim Vakfı) kurucusu olan isimdir.

Dünyanın her yerinde enstitüleri var

George Soros, “Açık Toplum Enstitüsünün” kurucusudur. Hemen hemen dünyanın her yerinde kurulu olan enstitülerin Türkiye kolu 2001 yılında İstanbul Bebek’te Açık Toplum Enstitüsü Yardım Vakfı (OSIAF) başlığı altında kuruldu. Soros, kuruluşundan 2006 yılına kadar geçen süreçte 8 milyon ABD doları harcandığını açıklamıştı. Türkiye'de faaliyetlerini durdurmuş durumda görünen vakfın yeniden hareketlendiği konuşuluyor.

"Türkiye'nin ihraç etmesi gereken şey ordusudur" demişti

Soros, Türkiye’deki vakfın kurulduğu dönemde Sabancı Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta, “Türkiye’nin ihraç etmesi gereken şey ordusudur.” demişti.

George Soros, George W. Bush ile aralarının açık olması da bilinen bir durumdur. Soros, Bush’un açık ekonomilerin adını dünya üzerinde kötüye çıkardığını ifade etmiştir.

Persona non grata-"istenmeyen kişi"

Macaristan'da Soros karşıtı kampanyalardan birisi.

Macaristan'da Soros karşıtı yasa çıkmıştı

Doğduğu ülke Macaristan'ın hükümeti "Soros'u durdur" adlı bir yasa çıkardı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle Soros'un Macaristan'daki Açık Toplum Vakfı Budapeşte'den Berlin'e taşındı.

Rusya'da Açık Toplum Vakıfları kapatıldı

Rusya'da Soros "Hıristiyanlık karşıtı" olarak anıldı ve 2015 yılında derneğin faaliyetlerine "Rusya Federasyonu'nun anayasal sisteminin temeline ve devletin güvenliğine" tehdit teşkil ettiği gerekçesiyle son verildi.

Polonya iktidar partisi "dünyanın en tehlikeli adamı" demişti

Polonya'nın sağcı iktidar partisinden bir milletvekili  "Hıristiyanlık ve milliyetçilik karşıtı aktiviteleri teşvik ettiği gerekçesiyle dünyanın en tehlikeli adamı" yorumunda bulundu.

1992 İngiltere Ekonomik Krizi - "Kara Çarşamba"

Balkan savaşında parçalanan Yugoslavya’ya, 2000’li yılların başlarında Ukrayna’da bağımsızlık hareketleri gibi doğu batı arasında gerginleşen ülkelere yönelik neoliberalizm ideolojisini “yardım” kisvesi altında sunan ve bu “yardımın” dengesini güçlü manipülatif yöntemlerle yöneten Soros, “Kara Çarşamba” olarak da adlandırılan 1992 İngiltere ekonomik krizini önceden kestirip piyasaları manipüle etmişti. Soros'un bu manipülasyonu ile de İngiltere Merkez Bankası açığının üstüne gidip, krizi kısa sürede ekarte etmişti. Soros'un "Kara Çarşamba" günü yapmış olduğu manipülasyonla 1 ila 1,5 milyar dolar arasında servet edindiği biliniyor.

Mark Zuckerberg’in her fırsatta “açık toplum” söylemi

Mark Zuckerberg'in "açık toplum" ve " 2003 Irak Savaşı ile iglili söylemlerini sunduğu kürsü - Georgetown Üniversitesi

Facebook kurucusu Mark Zuckerberg geçtiğimiz ay, yerleşkesi Washington’da olan Georgetown Üniversitesi’nde konferans vermek üzere akademisyen ve öğrencilerle buluşmuştu. Zuckerberg, bir öğrencinin Çin’de Facebook ve Instagram’ın yasak olması üzerine sorduğu soruya cevap olarak, “Çin’e sosyal medya platformlarımızı götürmek istedim, dünyayı birbirine bağlamanın bütün ayrılıkları ekarte edeceğine inanıyorum ve daha açık bir toplum yaratmaya yardımcı olabileceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullanmıştı.

2003'te Facebook olsaydı Irak Savaşı olmazdı!

Benzer şekilde, Zuckerberg 2003’te Facebook olsaydı, ABD’nin Irak’a işgalinin olmayacağını ifade etmişti. “Ben üniversitedeyken, ülkemiz Irak'ta yeni bir savaşa girmişti ve kampüsümüzün havası da yaşanan olaylar nedeniyle karışıktı. Birçok insan, farklı bakış açılarını duymadan hareket ediyormuş gibi davranıyordu.  Askerler, aileleri ve toplumumuz sıkıntılıydı. Ancak çoğumuz bu konuda kendimizi bir şey yapma konusunda güçsüz hissediyorduk. Bu yıllar, herkesin kendini ifade edebilmesinin, deneyimlerinin paylaşabilmesinin, güçsüzlere güç verdiği ve toplumları zaman içinde daha iyi olmaya ittiği inancımı şekillendirdi.”

Soros, Bush'un Başkan seçilmemesi için 50 milyon dolar para harcadı

ABD eski Başkanı Bush'a, Iraklı gazeteci Muntazar el-Zeydi tarafından ayakkabı fırlatma hadisesi...

Muntazar el-Zeydi daha sonra amacının "Irak halkı gerçekte sizi güllerle değil, ayakkabılarla karşılıyor" olduğunu söylemişti.

Zuckerberg’in bahsettiği Irak Savaşının meydana geldiği yıl olan 2003'te, ABD’nin Başkanı George W. Bush ve George Soros’un fikrî çatışmalarının olduğu biliniyor. Soros, Bush’un Başkan seçilmemesi için yaklaşık 50 milyon dolar para harcamıştı.

Hilary Clinton kampanyalarına 10 milyon dolar bağış

George Soros, 2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında Hilary Clinton'un kampanyalarına 10 milyon dolar bağışladı.

Soros, Trump başkan seçildikten sonra düzenlenen kadın dayanışması yürüyüşlerini Trump karşıtlığına çevirecek şekilde finanse ettiği gibi iddialarla tartışmaların hedefi oldu.

Demokrat Parti'nin en önemli bağışçılarından olan Soros, liberal faaliyetleri desteklemesi nedeniyle sıklıkla sağ gruplarının eleştirisini alıyordu. 22 Ekim 2018'de Soros'un New York'taki evinin posta kutusunda bombalı paket infilak edilmişti.

Mark Zuckerberg’in bir mektubundan tümceler "Facebook açık toplum kurma misyonu için kuruldu"

“Facebook aslında bir şirket olmak için kurulmadı, daha bütünleşik ve açık bir toplum kurma adına toplumsal bir misyon için kuruldu. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, insanlar dünyayı ceplerinde gezdirebiliyor, istediği zaman bilgiye erişebiliyor.”

"Açık hükümetler ve sosyal enstitüler"

Zuckerberg, Facebook’un daha "açık hükümetler ve sosyal enstitüler” yaratacağını umduğunu şu sözleriyle aktarmıştı: “Biz Facebook olarak insanların paylaşımlarını artıracak ve paylaşımlarında onlara yardım edecek dijital araçlarla hükümetlerin gücünü bireyler karşısında düşeceğine ve hükümet ile toplum arasında daha dürüst ve şeffaf diyalog sağlanacağına inanıyoruz.”

Facebook'un organizasyon kültürü demokrasiye karşı

Zuckerberg yaptığı bir röprtajda ise Facebook’un organizasyon kültürünün yönteminin “Hacker yolu” olduğunu söylemişti. Zuckerberg, “Hackerların kültürü oldukça açık ve meritokratik-“liyakat yönetimi”. Hackerlar, daima en iyi fikrin ve uygulamanın kazanması gerektiğine inanır-bir fikir için lobicilik kampanyası yapan kişi veya çoğunluğu yöneten kişinin fikrinin uygulamalarını değil.” ifadelerini kullandı.

Tüm dünyaya açık toplum modelini yayma projesi

Spekülatör ve girişimci George Soros'un, Karl Popper isimli filozofun savı olan "açık toplum" savından etkilenerek kurduğu "Açık Toplum Enstitüsü'nün" ana amacı olan "dünyaya açık toplum modelini yayma" Neo-liberal politika çalışmasıyla, Zuckerberg'in sözleri ve Facebook misyonu paralellik gösteriyor. Soros'un "açık toplum" fikrî tam olarak dünyayı şeffaflaştırmak ve ideolojileri yıkmak üzerine kurulu olması da bu misyonun adı kadar "açık" görünüyor.

Karl Popper'ın "Açık Toplum ve Düşmanları"

Avusturyalı Filozof Karl Popper (1902 - 1994)

Karl Popper'ın "Açık Toplum Düşmanları" adlı siyaset felsefesi kitabı, 1945 yılında ilk defa İngiltere'de basıldı. Kitapta Popper;  Platon, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve Karl Marx gibi isimlerin tarihsiciliklerine-"historisizm" dayanarak kendi totaliter politik felsefelerini destekledikleri için eleştirmektedir.

Popper'ın Platon yorumu "Birey Düşmanı"

Yunan Filozof Platon (M.Ö. 427 - M.Ö. 347)

Karl Popper, "Açık Toplum ve Düşmanları" adlı kitabında Platon'un solcular tarafından "erken devrimci" olarak addetmelerine çok sert yorumlarda bulunuyor. Popper, Platon'un nasıl bir "birey düşmanı" olduğunu, bunun Platon'un tüm eserlerinden anlaşıldığını söylüyor.

Popper'ın Hegel yorumu "Kadrolu Filozof"

Alman Filozof George Wilhelm Friedrich Hegel (1770 - 1831)

Karl Popper benzer şekilde, Hegel'in aklı katlettiğini söylüyor ve Hegel'in "devlet mutlak güçtür" tabirine karşılık "Kadrolu Filozof" yorumunda bulunuyor.

Popper'ın Marx yorumu "Sahte Peygamber"

Yahudi asıllı Alman Filozof Karl Marx (1818 - 1883)

Popper Marksizm için "insanlığı felakete götürecek materyalist bir din" yorumunda bulunuyor ve Karl Marx'ın özgün fikirlerini olduğunu söylese de Marx için "sahte peygamber" tabirini kullanıyor.

Karl Popper eserini "Açık Toplum ve Düşmanları" adlı eserinin Marksizm eleştirisi Sosyolojide karşılaşılan ve İstatistik ilminde "Simpson Paradoksu" olarak adlandırılan durumu yansıtıyor. Şöyle ki: Bir bölgede etkin bir şekilde oluşmuş sistem, başka bir bölgede zararlı, tehlikeli ve geçersiz olabiliyor. Yani biri diğerini yanlışlayabiliyor.

Marksizm, tarihin diyalektiğinde materyal bir yoruma dayandırılarak, sosyoekonomik bir ideoloji çıkarılması ve toplumlara ve küçük gruplara uyarlanması mutlak bir netice verememiş, bu ideolijiyle temellenderilen yönetim biçimleri milyonlarca insanın kırılmasına neden olmuştur.

Zuckerbergizm ya da Zuckizm mi hedefliyor? ya da " 'Facebookism'-Face-ism-'Facism'-'Fascism' (Faşizm)? "

Mark Zuckerberg'in "açık toplum" söylemlerini hicveden görsel

Karl Popper'ın "Açık Toplum ve Düşmanları" eserine dayandırılan 21. yüzyıl teknoloji devi Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg'in "açık toplum misyonu" ve bunun getirmesini beklediği şeffaflık, ideolojileri yıkma tezine sahip olabilecekken "Tersine Marksizm" olarak adlandırılabilecek bir ideolojik akıma dönüşme ihtimali nedir? Mark Zuckerberg'in yaşam hikayesinde daha 12 yaşındayken adını "ZuckNet" koyduğu "mesajlaşma yazılımını" yazdığı anlatılır. 35 yaşındaki Facebook kurucu CEO'su Mark Zuckerberg, bu sefer de "Zuckerbergizm" ya da "Zuckizm" gibi bir ideolojik akım mı hedefliyor? Belki herkesin yüzünün "açıkça" görülebildiği, "yüz kitabı" banasına gelen sosyal medya platformununun ismi olan "Facebook" kullanılır. "Face-ism-'facism' " gibi faşizmi çağrıştıran bir tabir de getirilebilir mi? Öyle ki "açık toplum projesi" ideolojileri yıkmayı hedefleyen bir Soros projesi ve Mark Zuckerberg bunu sürekli dillendiriyor. Tüm toplumları şeffaflaştırmak, tek tipleştirmek bir yerde "yumuşak faşizm" ya da çağımızın yeni felsefi akımlarının çok sevdiği kelime olan "tersine" kelimesi de "tersine faşizm" olarak yorumlanıp hicvedilebilir.

Karl Popper'ın kemikleri sızlar mı?

Facebook'un kurucu CEO'su Mark Zuckerberg, "açık toplum misyonuyla" ideolojileri yıkmaya çalışırken, "tersine marksizm" ideolojisi başlatabilir mi? Diyalektiği yeren Popper'ın aksine neticesinin ne olacağına dair kör olduğu bir tür absürt diyalektik hedefliyor olabilir mi? Özetle, Karl Popper'ın kemikleri sızlar mı? Mezarında ters döner mi?

Zuckerberg, 2003'te Facebook olsaydı Irak Savaşı olmazdı derken neyi imâ ediyor?

Irak Savaşı'nın aslında popülist bir medya gösterişi olduğuna dair teoriler söz konusu. Başkan Bush'un kahramanlaştırılmasına, ABD'nin bölgede hak iddia edebilmesine istinaden hazırlanan temeller bütünü olarak görünüyor. Zuckerberg, o yıllarda henüz 19 yaşında üniversiteli bir gençti. ABD'nin Irak'ı işgaline karşı tıpkı üstadı George Soros gibi kızgındı. Zuckerberg, o dönemde herkesin elinde akıllı telefonlar olsa ve Facebook gibi bir sosyal medya platformu olsaydı ABD toplumunun ve tüm dünyanın Irak Savaşı'na karşı çıkacağını düşünüyor.

Facebook olsaydı Irak Savaşı olmazdı diyen Zuckerberg'in dayanağı ne olabilir?

Televizyon medyası; kurulan düşüncelerin ve algının izleyiciye sunulan “imajla” sınırlı olduğunun farkında. Medya, kitlelere sunduğu bilgilerin gündemde tuttuğu süreden ibaret olduğunu biliyor. Bu kişilerin gerçeklik algısında sadece, ABD'nin Irak işgalinin meşru nedeni olabilecek başlıkları meydan buluyor. Kitlelerin aklına, Bush'un "kahraman Başkan" imajı ya da "ABD'nin kahraman askerlerinin imajı" işleniyor. Medyanın hitap ettiği kitle, manipüle olup olmadığını düşünmüyor. Sadece verilen bilgiyi hızlı tüketirken, aklında sadece konuyla ilgili “başlık” kalıyor. Burada insanların aklında kalan başlık, hakikati araştırılmamış temelsiz görüşlere dayandırılıp, şovenist tutumların ön plana çıkmasına, bir çeşit popülist amaçlı yönetilen algı yönetimine neden oluyor.

Fransız düşünür Jean Baudrillard, Simülark ve Simülasyon kitabında bu konuyu, “Birey, televizyonda Sudan iç savaşını herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkta izlemektedir. Televizyonu kapattıktan sonra Sudan’daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. İşte bireyin yaşadığı bu evren ‘simülasyon evreni’dir. Her şey görüntüden ibaret ve cansızdır.” sözleriyle yorumluyor.

Zuckerberg neyi kaçırıyor?

Ancak Zuckerberg, günümüzün küresel konjöktürünün halen ne kadar popülist olduğunu hatta bu popülizm oranının görece ne kadar arttığını kaçırıyor, buna körleme bakıyor olabilir.

Karl Popper'ın "açık toplum" savının adını kullanarak vakıflar açan ancak Dünyada "zayıf nokta yaratma" ya da "zayıf nokta bulma" yöntemleriyle vurgun yapan, Dünyanın birçok ülkesinde persona non grata-"istenmeyen kişi" ilan edilen George Soros'un çizgisi arkasındakileri nereye götürebilir?

Soros'un "açık toplum" projesi aynı ABD'nin "demokrasi götürme" politikasının farklı rengi mi?

ABD'nin diğer ülkelere karşı kültürel, ahlakÎ ve askerÎ saldırılarla dünyayı demokrasi kisvesi altında Amerikanlaştırıp, tek tipleştirme projesi olarak da tanımlanan ABD emperyalizmi gibi "Açık Toplum misyonu da" dünya insanını şeffaflaştırarak tek tipleştirmeyi, dünyadaki tüm ideolojileri yıkıp yerine George Soros'un finans spekülasyonlarının başarısının neticesi olan "Soros modeli açık toplumun" tek tipleştirme konusunda pek de farkı görünmüyor. Zuckerberg'in her ortamda dillendirdiği bu durum, tıpkı ABD'nin tepeden indirilmeye çalıştığı "demokrasi kisvesinin" neden olduğu yıkımın bir özgürlük meselesi olmadığı gibi, spekülatif özellikleriyle bilinen Soros'un modeli de daha çok insanları "kurbağa modeli yavaş yavaş ısıtıp tek tipleştirmek" olarak yorumlanabilir.

Tek tipleştirmenin nesi zararlı, neden başarılı olamaz?

Burada tartışılması gereken en önemli faktör sosyolojik olgular olabilir. Sosyolojideki paradoks olarak adlandırılan sorunun cevaplanması gerekiyor. O soru ise: "Bir bölgede başarılı olan bir sistemin başka bir yerde başarılı olamama ihtimali orta doğuya nasıl aks ediyor?"

İranlı Sosyolog ve Düşünür Ali Şeriati (1933 - 1977)

Bu konuda, ne batı cephesinin ne de doğu cephesinin tam olarak kabul edebildiği, 1977 yılında "Savak-(CIA yardımıyla kurulduğu söylenilen-1957-1979 yılları arasında faaliyet gösteren istihbarat teşkilatı)" tarafından suikaste uğrayarak öldürülen İranlı düşünür Ali Şeriati'nin "İnsan" adlı kitabındaki sözleri bu soruyu cevaplar nitelikte:

" Avrupa toplumunda din ile mücadele, düşünce özgürlüğü, fikrî gelişim, parlak medeniyet ve hayatın bütün boyutlarında hızlı ve şaşırtıcı ilmî ilerlemeler şeklinde meyvesini verdi. Ama aynı faaliyet yani din ile mücadele, İslam toplumlarında, hatta Müslüman olmayan toplumlarda sadece emperyalizmin, ekonomik sömürünün, tüketim saldırısının ve Doğulu toplumlardaki fikrî çöküş ve sapma saldırısının nüfuzu karşısında duran seddi yıkmak şeklindeki en büyük ve en hızlı sonucu doğurdu. Doğulu toplumlarda aydınlanma hareketinin meydana geldiği dönemi önceki dönem ile karşılaştırın. Sonra bu aydınların bu özelliklerle ortaya çıktığı ve bir dönem meydana getirdiği Avrupa'yı sonraki dönem ile karşılaştırın. Sonuçlar birbirinin tam tersidir."

Habernediyor.com / Safa Kaçar