Eti Maden: Türkiye’nin bor serüveni

İstiklâl Harbi’nden günümüze Türkiye’de “bor” ve “Eti Maden” ilişkisinin serüveninden Eti Maden'in piyasaya sürdüğü ürünlere kadar başarının hikayesi...

ÖZEL HABER 18.11.2019, 12:33 18.11.2019, 14:13
Eti Maden: Türkiye’nin bor serüveni

Bor, etimolojisi Arapça “burag”, Farsça “burah” ve Fransızca “bore” kelimelerinden türemiş, “borakstan elde edilen ametalik element” sözcüğü manasına geliyor. Bor tarihte birçok uygarlık tarafından, çeşitli amaçlarla kullanıldı ve önemli bir pazar oluşturdu.

Borun tarihçesi

Tarihte ilk olarak M.Ö. 2000’li yıllarda Babiller, Uzakdoğu’dan ithal ederek altın işletmeciliğinde kullandığı bor; Mısırlılarda mumyalama ve metal oymacılığında kullanıldığı arkeoloji uzmanlarının bulguları sayesinde bilinmektedir.

Eski Yunan ve Romalıların da bor madenini temizlik maddesi olarak kullandığı da yazılı kaynaklarla gözler önüne serilmiştir.

Avrupanın ilk olarak 13. yüzyılda tanıştığı bor madenlerinden çıkarılan borun ticareti, her asırda belli bir Avrupa ülkesinin hâkimiyetine girmiştir. Bor madenleri; 15. yüzyılda Venediklilerin, 17. yüzyılda Hollandalıların ve 18. yüzyılda İtalyanların ( 1840’ta İtalya’nın Toskana bölgesinde sıcak su akıntılarından şans eseri tetkik edilip keşfedilmesi) hâkimiyetine girdi.

Türkiye’de “borun” keşif serüveni – Amatör madenci “Muharrem Girgin”


Türkiye'de ilk bor rezervini keşfeden Madenci Muharrem Girgin (1894-1973)

Geleceğin en önemli yaşam kaynaklarından olan bor madenini Türkiye’de keşfeden isim ise Bidagiçli amatör madenci Muharrem Girgin’dir.

Muharrem Girgin, 1894 yılında Balıkesir’in Bigadiç ilçesinin Yolbaşı köyünde doğdu. İstiklâl Harbi’nin başarıya uğramasından sonra, işgal altında olan Bidagiç’i terk eden Yunan çeteleri, Girgin’in köyünün yakınından ayrılırken Girgin’e bölgede çok büyük bir bor madeni olduğunu söyleyip bulmasını istediler.

Düşman Türk topraklarından komple çekildikten sonra bor cevherini bulma sevdasına giren genç adam, Balıkesir ve Çanakkale’nin çevre ilçelerinde, elinde çekiç ile tam 25 yıl boyunca dolaşıp maden aramıştır. Yıllarca çaba harcamasına rağmen neticeye eremeyen Muharrem Girgin, Balıkesir Bigadiç’teki Yolbaşı adlı köyüne tekrar döndüğünde bölgedeki bor yatağını keşfetmiştir. Bor yatağını 1946’da kendi köyünde bulduğunda hemen bölgenin maden dairesine müracaat eder ve madenin arama ve işletme ruhsatını alır. Ruhsatını alan Girgin, bulduğu bor cevherinden alınan bir kısım numuneyi, incelenmesinin yapılması için Almanya’ya göndermiştir fakat Alman makamları numune örneklerinin bor olmadığını “kireç taşı” olduğunu söylediler. Girgin, kendi imkânlarıyla 7 defa daha Almanya’ya tahlil edilmek üzere bor numunesi gönderir ancak her defasında aynı cevabı alır.

Daha sonra numuneleri Dr. Hüsamettin Yakal adlı Türk kimyager tahlil eder ve numunelerin bor olduğunu söyler. Bunun üzerine Kimyager Dr. Hüsamettin Yakal, Tugay Komutanı Alaaddin Yakal ve amatör madenci Muharrem Girgin Yolbaşı köyünde Çamköy şirketini kurarlar. Şirket 1950 yılından itibaren çalışmaya başladı ancak 1978 yılında çıkarılan 2178 Sayılı Kanunla birlikte madenler devleştirildiği için Çamköy şirketi kamuda Etibank’a geçer.

Dünya rezervlerinin yüzde 73’ü Türkiye’de!

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan “Bor ve Ötesi Raporu’na” göre Dünyadaki yaklaşık 1 milyar 176 milyon ton olan bor maden rezervlerinin yaklaşık 847 milyonluk kısmı yüzde 73’lük bir oranla Türkiye’de bulunuyor. Sadece Türkiye coğrafyasında bulunan bor rezervleriyle dünyanın yaklaşık 500 yıllık bor madeni ihtiyacı karşılanabiliyor.
Dünyada en yüksek oranlı bor rezervine sahip olan Türkiye’yi Rusya, Güney Amerika ve ABD takip ediyor. Bu ülkeler dışında da Arjantin ve Çin de bor piyasasının oluşmasında etkin rol oynuyor.

2017 yılının ilgili raporlarına göre, dünyada 2,7 milyonu B2O3 olmak üzere 5,7 milyon ton civarında bor üretimi yapılabilmektedir.

Dünyanın bor ürünlerine yönelik tüketim ihtiyacı ise 2000 yılında 3,1 milyon ton, 2014 yılında 4,3 milyon ton, 2015’te 3,8 milyon ton, 2016’da ton, . Eti Maden’in 2017 yılı açıklanan toplam rafine bor üretim kapasitesi ise yaklaşık 2,7 milyon tondur.

Türkiye’de en çok bulunan bor mineralleri Tinkal ve Kolemanit’tir ve madencilik faaliyetleri gösterilen bor yatakları ise; Eskişehir-Kırka, Kütahya-Emet, Balıkesir – Bigadiç, Bursa – Kestelek olmak üzere 4 ayrı bölgede bulunuyor.

Bor madenleri Eti Maden tarafından işletiliyor

Yürürlükte olan 2840 sayılı Kanun, "Devlet eliyle işletilecek madenleri” tanımlıyor. Bu Kanunun 2. maddesinde de, "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır." ifadesi yer alıyor ancak 5 Mart 2012 tarihinde, "Bu madenlerin üretimi ve zenginleştirilmesi, teknik, ticari ve ekonomik sebeplerle, ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilirler, Ancak üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin ihale süresinin üç yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır." fıkrası eklendi.

2840 sayılı Kanununun 2. maddesi gereğince Türkiye’de bor ve bor hammaddeli ürünlerin üretilmesi, işletilmesi ve pazarlanması faaliyetlerini gerçekleştirme görevi Eti Maden tarafından yürütülüyor.

Madenlerin kamulaştırılması

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk maden yatırımı 1934 yılında Isparta – Keçiborlu’da yapıldıktan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla “Ülkemizin yer altı kaynaklarını işletmek ve değerlendirmek üzere, sanayimizin ihtiyacı olan madenleri, hammaddeleri, enerjiyi üretmek ve her nevi banka muamelelerini yapmak” amacıyla 14 Haziran 1935’te Etibank kuruldu.

Türkiye’de kurulan ilk bor madeni, bor minerali Kolemanit çıkarmak üzere 1958 yılında Kütahya – Emet’te, ikincisi 1970’te Eskişehir – Kırka’da, üçüncüsü 1976’da Balıkesir – Bigadiç’te, dördüncüsü 1979’da Bursa – Kestelek’te kuruldu.

1998 yılında Etibank yapılandırılarak Eti Holding A.Ş.  adını aldı ve 2004 yılında yeniden yapılandırılarak Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü adını aldı.

Günümüzde borun kullanım alanları neler?

Sektörel bazda bor ürünlerinin dünyada tüketimi: yüzde 47 cam sektörü, yüzde 16 tarım-gübre, yüzde 15 seramik sektörü, yüzde 2 temizlik ve deterjan sektörleri ve yüzde 20 diğer sektörlerde yapılmaktadır.

Türkiye’de ise: yüzde 36 cam, yüzde 31 seramik, yüzde 9 temizlik-deterjan, yüzde 7 tarım, yüzde 4 tutkal ve yüzde 14 ile de diğer alanlarda kullanılıyor.

Dünya’da ve Türkiye’de Bor ticareti

Türk İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ihracat yapan ilk Türk şirketinin 2018 yılı raporuna göre Eti Maden İşletmeleri 2018’te 945 milyon 969 bin TL’lik ihracatla listenin 15. sırasında yer alıyor ve 2017 yılına göre yüzde 17,4 artış göstererek kazancını artırmış bulunuyor.

Eti Maden Genel Müdürlüğü, günümüzde rafine ürünler ve nihai ürünler olmak üzere iki çeşit ürün türüyle ekonomi piyasalarında aktif rol oynamaktadır. Rafine ürünler; borik asit, etibor-48, boraks dekahidrat, bor oksit, kolemanit, üleksit ve etiborun isimlendirdiği diğer ürünlerden oluşmaktadır.

Alev gelişimini geciktirici “Çinko Borat”

Eti Maden’in bor ve borlu ürünleri yaygınlaştırmak için yürüttüğü Ar-Ge projelerinin bir sonucu olarak üretilen ve satışa sunulan, alev oluşumunu ve gelişimini geciktirmek üzere kullanılacak olan Çinko Borat, mekânların alevle buluşmasını geciktirerek güvenli bir alanın oluşmasına imkân tanıyor. İnsan sağlığını tehdit etmeyen Çinko Borat, diğer kimyasal ürünlere kıyasla uygulama alanlarında daha dayanıklı ve uzun ömürlü bir kullanım sağlıyor. Avrupa Birliği (AB) talimatları ile birçok ülkede kimyasal içerikli alev geciktiricili ürünlerin yerine bor ve bor içerikli ürün Çinko Borat gelmiştir.

Borlu gübre “Etidot-67”

2010 yılında geliştirilen ve yüzde 20,8 oranında bor içeren, Türkiye ve dünyadaki tarım alanlarından alınan verimi, toprak kalitesini ve bitki gelişimini olumlu yönde etkileyen ürün, bitkilerin büyüme ve gelişmesi aşamasında gerekli olan azot, fosfor ve potasyum gibi elementleri, kimyasal ürünlere nazaran sağlığa zararsız ve en üst seviyede verimle sağlıyor.

Çamaşır temizleme ürünü: “Boron”

Eti Maden’in bir diğer ürünü olan Boron, bu yılın Ocak ayında piyasaya sürüldü.  “Boron”; insan sağlığını tehdit etmeyen, fosfat içermeyen çevreye duyarlı, borat özlü ve yerli bir temizlik ürünüdür.” tabiriyle piyasaya giriş yapan, hem evde hem endüstriyel alanda rahatlıkla kullanılabilen Boron, leke çıkarmada petro-kimya içerikli deterjanlardan hiçbir farkı yok ve hatta Boron, diğer deterjanlara göre doğal bir ürün olması sebebiyle çamaşırları kimyasal içerikli diğer deterjanlar gibi yıpratmıyor. Koku giderici özelliğe sahip olan boraksla üretilen “Boron” ile ek bir petro-kimya içerikli ihtiyaç duyulmuyor. Boron, çamaşırları kolayca yumuşatıyor.

Habernediyor.com / Safa Kaçar

Yorumlar (0)