Berlin Duvarı'na ne oldu?

Berlin Duvarı 1961 yılından 1991'e kadar otuz sene boyunca ayakta kaldı. Peki ya sonrasında ne oldu?

ÖZEL HABER 07.11.2019, 15:02 08.11.2019, 18:17
Berlin Duvarı'na ne oldu?

Berlin Duvarı ya da Utanç Duvarı. Doğu Almanya Meclisi'nin Doğu Almanya'dakilerin Batı Almanya'ya kaçmasını engellemek için 1961 yılında yapımına başladığı duvar. Almanya'yı ikiye bölen bu duvar başlangıçta 46 kilometre uzunluğunda iken, sonraları Berlin'i çevreleyerek 155 km uzunluğuna ulaştı ve Doğu Almanya'nın sınırlarını aniden açarak kalabalığın yıkmaya başladığı 9 Kasım 1989'dan Kasım 1991'e kadar kadar yaklaşık otuz yıl boyunca ayakta kaldı.

O zamandan bu yana, geçen 30 yıl içinde Alman devlet kayıtlarına göre duvarın parçaları 40'tan fazla ülkeye ve 237 lokasyona götürüldü.

Duvarın göçü, parçalarının büyüklüğü ve ağırlığı göz önüne alındığında şaşırtıcı gözüküyor. Çünkü setlerin çoğu 3,5 metre uzunluğunda ve 1,2 metre genişlikteyken yaklaşık 2,6 ton ağırlığındaki beton bölümlerden oluşuyor.

Duvar aslında iki setten meydana geliyordu: Doğu tarafına bakan bir iç ve Batı'ya bakan bir dış duvar. Doğu yakası yoğun bir şekilde korunuyor olduğundan grafitiler ya da yazılıp çizilenler yalnızca dış kısımlardaydı.

Tarihçilere göre duvar 88 bin farklı bölümden oluşuyordu. Günümüzde araştırmacılar tarafından sadece 650 segmentin bulunduğu yerin kataloglaması yapıldı. Çünkü duvarın çoğu tahrip edilerek hurdaya çıktı.

Duvarın bir kısmı tarihî mekanlar ve anıt olarak korunarak Berlin'de kaldı. Berlin'de duvarın parçalarının yer aldığı 35 farklı yer bulunuyor.

Duvarın kalan en uzun bölümü ise Berlin'in doğusundaki Friedrichshain semtinde 1,5 kilometreden fazla uzunluğa sahip ve yüzün üzerinde duvar resmi ile süslenmiş olan East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi).

Duvarın parçaları, duvarın yıkılmasından kısa bir süre sonra Berlin'den götürülmeye başladı. Devlet destekli ihracatçılar, dünyanın dört bir yanından gelen talepler ile duvar parçalarını farklı coğrafyalara gönderdiler.

Özellikle de Almanlar olmak üzere pek çok insan da çeşitli büyüklükte birçok parçayı evlerine götürerek hatıra olarak saklamaya başladı. Böylece duvarın çoğu çabucak ortalıktan kayboldu.

Duvarın düştüğü günlerde, kalabalıklar nefret bariyerini yıkmak için koştu. “Wallpecker” denilen duvarın yıkılmasına katılan kişiler Berlin'e akın etti. 

1989'da duvarın yıkılışını izleyenler arasında, duvardan parça toplayabilmek için 10 Kasım'da Danimarka'dan Berlin'e giden Mads M. Nørgaard da vardı. 

Nørgaard, topladığı parçaları Kopenhag'daki restoranı Cafe Europa'da sergiliyor.

Ronald Reagan'ın da, 1987'de Batı Berlin'de Mihail Gorbaçov'a yaptığı “bu duvarı yıkın!” çağrısından sonra duvardan kopan bir parçayı imzaladığı söyleniyor.

Bugün bu parça Kaliforniya'daki Simi Vadisi'nde bulunan Ronald Reagan Başkanlık Kütüphanesinde, Reagan'ın mezarına yakın bir yerde duruyor.

Berlin dışındaki en uzun kısımlardan biri Los Angeles'ta, aslen Wende Müzesi tarafından duvarın yıkılmasının 20. yıldönümü için oluşturuldu.

Bazı parçalar ise özel ellerde kaldı. Bu parça Portland'da bir deniz ürünleri restoranının dışında yer alıyor ve işletmenin sahibi Steve DiMillo, çok kıymetli olan duvar parçasını babasına gelen isimsiz bir hediye olduğunu söylüyor.

Jamaikalı atlet Usain Bolt, Berlin'deki 2009 Dünya Atletizm Şampiyonasında dünya rekoru kırmıştı. Berlin, Kingston'da duran ve üzerine Bolt'un resmedildiği bir duvar parçasıyla onu onurlandırdı.

İsrail'deki "Ein Hod Sanatçı Kolonisi'ndeki" Janco Dada Müzesi, bu eseri müze bağlantıları ile satın aldı. Müze yöneticisi Raya Zommer-Tal, parçanın insan hakları konusunda önemli bir yansıma noktası sunduğunu ifade ediyor.

Parçalar, Alman diasporası tarafından da edinildi. Berlin'den 10 bin mil uzakta olmasına rağmen Avustralya'nın başkenti Kanberra'daki Harmonie Alman Kulübü dışında yer alan bu kesidi yerlilerin arkadaşları aracılığıyla satın aldığı belirtiliyor.

Duvar; koleksiyonerler, sergiler ve şehirler tarafından hâlâ aranmaya devam ediyor. Duvarın belgeselini çeken bir film yapımcısı olan Pacho Velez, “Duvar sabit değil, hâlen hareket hâlinde” ifadelerini kullanıyor.

Habernediyor.com / Turgut Başer 

Yorumlar (0)