95. Ölüm Yıl Dönümünde Ziya Gökalp

Bugün, Türkiye’de milliyetçiliğin Yusuf Akçura’yla beraber en büyük isimlerinden birisi olan Ziya Gökalp’in ölüm yıl dönümü. Gelin Atatürk’ün ‘fikir babam’ dediği Gökalp’i yakından tanıyalım.

ÖZEL HABER 25.10.2019, 11:45 25.10.2019, 14:17
95. Ölüm Yıl Dönümünde Ziya Gökalp

23 Mart 1876 yılında Diyarbakır’da doğan Gökalp’in babası yerel bir gazetede çalışan bir memurdu.

18 yaşında kalbine sıktığı kurşunla intihara teşebbüs etti ancak doktorun çabaları sayesinde hayatta kaldı.

İttihat ve Terakki'ye katılışı

1895 yılında hiç gitmek istemediği İstanbul’a giderek baytar mektebine kaydoldu ve hayatını değiştirecek İbrahim Temo ve İshak Sükûti’yle tanıştı. Böylece Jön Türklerle etkilendi ve doğal olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı.

Muhalif eylemler öne çıkan Gökalp, 1898 yılında önce tutuklandı, daha sonra Diyarbakır’a sürgüne gönderildi.

Diyarbakır’da bölge güvenliği için kurulan Hamidiye Alayları’nın hırsızlık ve eşkıyalık yapması gibi olaylara karşı tavır alarak bölge halkı örgütledi, bölgedeki telgrafhaneyi basarak saraya olayları bildiren telgraflar çekmeye başladı. Hırsızlık olaylarının bir süre dinmesine rağmen tekrar başlaması nedeniyle tekrar telgrafhane baskını örgütledi ve Hamidiye Alayları’nın bölgedeki lideri İbrahim Paşa’nın adamlarıyla beraber uzaklaştırılmasına vesile oldu.

İttihat ve Terakki’nin bölge temsilcisi olarak Peyman isimli gazeteyi çıkarmaya başladı. 1910 yılında merkezi Selanik’te olan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkez yönetim kuruluna seçildi.

Durkhaim ve Rousseau'dan etkilendi

Ünlü sosyolog Emile Durkheim’dan ve Jean Jacques Rousseau’dan etkilenen Ziya Gökalp, aynı yıl İttihat Terakki İdadisi’nde sosyoloji dersleri vermeye başladı ve bu açıdan Türkiye’nin ilk sosyologlarından biri oldu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde sosyolojinin kuruluşuna öncülerden birisi oldu.  

Aynı dönemde ‘Genç Kalemler’ dergisini çıkarmaya başlayan Gökalp, bundan iki yıl sonra Meclis-i Mebusan’a Diyarbakır mebusu olarak seçildi.

Hala varlığını devam ettiren Türk Ocağı’nın kuruluşunda yer aldı ancak Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın yenilmesi üzerine tüm görevlerinden alındı.

Bugün hala adının anıldığı konulardan birisi olan Ermeni Soykırımı iddialarına karşı yargılandı. Bu yargılamada karşılıklı öldürme tezini savunan Gökalp, İngilizler tarafından Malta’ya sürgüne gönderildi.

Bir süre Diyarbakır’a dönerek Küçük Mecmua’yı çıkardıktan sonra 1923 yılında İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Diyarbakır vekili olarak Atatürk tarafından seçildi. Fakat çok geçmeden 1924 yılında hastalanarak öldü.

Siyasi Düşünceleri

Pozitif bilim anlayışla yola çıkan Ziya Gökalp Türkçülük akımının en bilinen isimlerinden biri oldu. Gökalp’e göre toplumu yaratan ana etmen kültürdü. Dayanışmacılık etrafında, kültürel öğelerce şekillenen bir topluma inananıyordu. Din ise yardımcı bir öğe olarak toplumsal birliğin sağlanmasında yer alıyordu.

Sınıf mücadelesinin karşısına mesleki örgütleri koyarak, mesleki ayrımların sınırlarının çizildiği ve bu etrafta şekillenen bir toplumun huzurunun sağlanacağına inanıyordu.

Ziya Gökalp’in yıllardır gündemden düşmeden okunan önemli kitapları ise şöyle:

  • Kızıl Elma
  • Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak
  • Türk Töresi
  • Türkçülğün Esasları
  • Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler
Yorumlar (0)