Dünya devleri elektrikli otonom araçlar için harekete geçti! İşte tüm detaylar...

Dünya ülkeleri son yıllarda karbon emisyonunu sıfıra indirmek ve yeni teknolojilerle kullanıcılara çok daha iyi ve kaza riskini azaltan teknolojileri yaygınlaştırmak amacıyla hem elektrikli araçların kullanımını hem de yeni teknoloji otonom araçları trafik akışlarına entegre etmek için büyük bir çaba sarf ediyor.

Önce Avrupa Birliği tarafından 2050 yılına dek iklimsel olarak zararı bulunmayan bir yaşam ağının oluşturulması için ulaşım konusunda sera gazı salınımını yüzde 90 azaltma projesi dahilinde elektrikli araçlara dönüşün hızlandırılması süreci, ardından ABD’li elektrikli araç devi Tesla’nın yaptığı açıklamalarla 2020 yılında küresel otomotiv sektörü için elektrikli 500 bin aracı teslim etme hedefinin bulunduğunu söylemesi, test olarak başlattığı yarı otonom sürüş teknolojisini tam otonom sürüşe geçirme yönünde kararlı adımları…

Elektrikli ve otonom araçlara ilişkin yalnızca son birkaç ay içerisinde meydana gelen gelişmeler bunlarla da sınırlı değil.

Son olarak dünya devi akıllı telefon şirketleri Apple ve sonra LG elektrikli araç parça ve otomobil üretimine dair dikkat çeken açıklamalar yapmaya başladı.

Birazdan detaylarını paylaşacağımız gelişmelerin yanında Türkiye’de de elektrikli ve hibrit araçların kullanımı konusunda gözlerden kaçmayan hareketlenmeler mevcut.

İşte dünya ülkelerinin son aylarda doğa dostu elektrikli araç sektörüne ilişkin aldığı radikal kararlar, otonom araçlara dair son zamanların dikkat çeken ilerlemeler ve Türkiye’de elektrikli araçların kullanımına ilişkin son gelişmeler…

(Otonom sürüş teknolojilerine sahip araçlar yol üzerindeki araçları ve mesafeleri algılayarak daha güvenli bir yolculuk sunuyor.)

Elektrikli ve otonom araçlar ulaşımda nasıl bir öneme sahip?

Elektrikli araçlar, içerisinde bir veya da çok elektrik motoru bulunduran bataryaya depolanan elektriğin kullanılarak çalışıyor.

Bu araçların hem çevreye hem de cebimize olumlu yönde büyük bir etkisi bulunuyor.

Elektrikli araçlar içten yanmalı motorlarla çalışan otomobillere göre egzoz salınımı başta olmak üzere çevresel etkenlerin tamamı düşünüldüğünde yeni yüzyılın parlayan ulaşım aracı olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle şehirleşmenin yüksek olduğu yerlerde ulaşımın ve içten yanmalı motorlara sahip araçların kullanılmasıyla egzoz salınımı başta olmak üzere, gürültü kirliliği, hava kirliği, ulaşım maliyetlerini artırması vb. birçok konuda hem çevre hem de araç kullanıcılar için problem oluşturabiliyor.

Öte yandan dünya devletleri çevre dostu sıfır emisyonlu elektrikli araçları yaygınlaştırmak amacıyla çeşitli kararlar alıyor. Son dönemlerde ise alınan bu kararlar hem elektrikli hem de otonom araç cephesinde dikkat çeken gelişmelerle birlikte seyretti.

(Elektrikli araçların kaputlarında motor sistemi bulunmadığı için kaput alanı bagaj olarak kullanılabiliyor. Fotoğraftaki araç: Tesla Model X.)

Avrupa’dan elektrikli araç kullanımına ilişkin radikal karar!

Avrupa Birliği tarafından geçtiğimiz aylarda yayınlanan “Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi” adlı çalışmaya göre Avrupa’nın 2050 senesine dek iklime zarar vermeyen bir kıtaya dönüşmesi amacıyla ulaşıma dair sera gazı salınımlarının yüzde 90 oranında düşürüleceği duyuruldu.

Buna göre Avrupa yollarında 2030’a dek en az 30 milyon elektrikli araç ve 80 bin sıfır emisyonlu TIR’ın yer alacağı kaydedilmişti. Bu araçlarla otonom araç teknolojilerinin yaygınlaştırılması hedefleniyordu.

500 kilometreyi geçmeyen planlı toplu taşımalar için karbon salınımının sıfıra indirilmesi ve Avrupa çapında hızlı tren trafiğinin iki katına çıkartılması konuşuluyordu.

2050 senesine dek neredeyse tüm otomobil, otobüs, kamyonet ve ağır vasıtaların sıfır emisyonlu olması planlanıyordu.

Sadece kara yolu ve demiryolu için değil hava yolu için de sıfır emisyonlu araçlar üzerine çalışmalar başlatıldı. 2035 senesine kadar sıfır emisyonlu uçaklar üzerinde büyük bir ilerleme kaydedileceği belirtiliyordu.

(Almanya geçtiğimiz yıl Frankurt'ta elektrikli kamyon ve çekiciler için ilk şarj otobanını test etme başlamıştı.)

İngiltere ve ABD cephesinde doğa dostu gelişmeler…

Avrupa’daki bu gelişmelerle birlikte yine yakın zamanda İngiltere’de Başbakan Boris Johnson’un yeşil devrim ismiyle adlandırdığı plan dahilinde ise 2050 senesine kadar karbon salınımını sıfıra indirebilmek amacıyla dizel ve benzinli araç ve kamyon satışlarının 2030 senesinden itibaren yani düşünülenden 5 sene önce yasaklanacağı duyurulmuştu.

Bir başka dünyaca ünlü firma Uber ise yaptığı açıklamayla bütün araçlarının 2040 senesine kadar elektrikli olacağını kaydetmişti.

Sürücülerine elektrikli araçlara geçmeleri amacıyla 2025 senesine dek 800 milyon dolarlık yardım yapılacağını söyleyen firma, yardımların bir kısmının araçların alınmasına ilişkin indirim veyahut kiralamaya ilişkin kolaylıklar şeklinde olacağını söylemişti.

Elektrikli araç devi Elon Musk’ın Tesla’sı ise küresel otomotiv sektöründe meydana gelen zayıf satışlara ilişkin 2020 senesinde 500 bin otomobili teslim etme hedefinin olduğunu paylaşmıştı.

Ayrıca Tesla yarı otonom sürüş teknolojisini geçtiğimiz aylarda test olarak başlatmıştı. Şimdi ise bunun tam otonom versiyonunun federal yasalara da bağlı olarak 2021’in başlarında abonelikle gelebileceğini söylemişti.

(Sadece kişisel araç kullanımı ve toplu ulaşımda değil nakliyede de elektrikli kamyon ve TIR'ların kullanımına ilişkin adımlar atılıyor.)

Apple’da elektrikli otonom araç hareketliliği…

Dünya devi firma Apple’ın da uzun bir zamandır kendi otomobilini üretmeye yönelik çalıştığı biliniyordu. Ancak bu otomobile ilişkin şimdiye dek hiçbir görüntü veya net bir bilgi duyurulmamıştı. Basına sızan haberlerde Apple’ın otonom sürüş özelliği bulunan elektrikli araç modellerinin 2024 senesinde üretilmeye başlanacağı iddia edilmişti.

Araçlarda nanocell batarya bulunacak

Bu aracın bütünüyle elektrikle çalışacak ve özel bir pil tasarımına sahip olacağı konuşuluyor. Halihazırda kullanılan lityum-iyon bataryaların dışında Apple Car’da kullanılabilecek olan nanocell ismindeki bir teknolojiye dayanacağı ifade ediliyor. Bu yapı lityum-iyon yapısına göre çok daha ısıya dayanıklı ve uzun bir menzil sunabiliyor.

Öte yandan otonom olması beklenen Apple Car bir sürücü olmadan yol alabilecek. Bugün için belirli bölgelerde aktif olarak kullanılan otonom araçlar için Apple’dan sektöre bir oyuncu daha gelmiş olacak.

(Apple'ın elektrikli otonom aracının planlanan takvimde değişiklik olmazsa 2024 yılında görülmesi bekleniyor.)

Apple ortaklık da yapabilir

Apple’a yakın kaynakların iddiasında şirketin aracı için kendi başına yol alması veya bir otomotiv deviyle ortaklık da kurabileceği iddia ediliyor.

Apple’ın takviminde bir değişiklik olmazsa aracın 2024 yılında görülmesi bekleniyor.

Volkswagen CEO’sundan Apple’ın elektrikli araç hamlesine ilişkin açıklama

Alman otomotiv üreticisi Volkswagen’in CEO’su Herbert Diess dünyanın önde gelen teknoloji firmalarından Apple’ın otonom araç sektörüne girişinin, otomobil sektörüne ilişkin geleneksel rakiplerden çok daha büyük bir zorluk oluşturacağını kaydetti.

Diess LinkedIn’de dünya devi akıllı telefon firması Apple’ın tüketiciler için 2024 senesine kadar otonom araç geliştireceğine ilişkin haberlere dair değerlendirmelerini paylaştı.

Diess, Apple’ın otonom araç sektörüne dahil oluşunun, otomotiv sektörü açısından mevcut rakiplerden çok daha büyük zorluklar oluşturacağını kaydederek, “Sektörümüzdeki değişim kesinlikle hızlanacak ve yeni beceriler getirecek rakiplerimizi bekliyoruz. Yeni hareketlenmeler ve kaynaklara sınırsız erişimin bizde oluşturduğu saygı büyük dedi.”

(Volkswagen CEO'su Herbert Diess otonom araç sektörüne giren Apple'a ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.)

Apple’ın ardından LG’den de elektrikli otomobil hamlesi

Apple’ın söz konusu açıklamaları daha henüz çok tazeyken akıllı telefon üreticisi LG Elecronics de elektrikli araç parçası üretmeye ilişkin Kanadalı Magma International ile bir anlaşma yaparak yeni bir ortak girişime dönüştürmeyi planladığını duyurdu.

Yeni kurulacak olan girişimin çoğunluğu LG’de ancak karşı taraf 453 milyon dolar karşılığında girişimin yüzde 49’luk kısmını satın alacağı ifade edildi.

Yapılan bu ortak girişim, Çin ve Kore’deki fabrikalarda elektrikli araçlar, elektrikli sürüş sistemleri ve akım dönüştürücüler üretecek.

LG kanadından gelen bu haber sonrası LG’nin hisseleri yüzde 30 civarında yükseldi ve LG Corp (firmanın en büyük hissedarı) hisseleriyse yüzde 10 düzeyinde arttı.

Merkezi Kore’de bulunan Macquaire Inestment Management Yatırım Direktörü Jeon Kyung-Dae, LG’nin hisselerinin kısa bir zaman sonra Tesla hissesi gibi olabileceğini söyledi.

Türkiye’de elektrikli araç ve otonom araçlarda son durum ne?

Otonom araçların yaygınlaşması ülkelerin altyapılarının buna müsait olması, araçların ekonomik olarak erişilebilir boyutlarda olması, öte yandan yasal izinlere de bağlı ilerleyen bir süreç.

Ülkemizde elektrikli araçların satış miktarı Avrupa ülkelerine göre az olsa ve otonom araçlar için daha uzun bir yol olsa dahi yine de özellikle elektrikli ve hibrit araç satışlarda artış meydana geliyor.

Türkiye'nin Otomobili...

Türkiye'nin Otomobili TOGG ile de elektrikli araç dönüşümü yolunda atılan adımın daha da yaygınlaşması bekleniyor. 2019 yılında tanıtımı yapılan TOGG'un diğer elektrikli araçlara göre çok daha hızlı şarj özelliğinin bulunacağı duyurulmuştu.

Aracın fabrikada üretimine 2021 senesinde başlanıp 2022 yılında serinin tamamlanmasının beklendiği kaydedilmişti.

Hibrit ve elektrikli araç satışlarında artış

Son olarak geçtiğimiz aylarda Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçları Derneği’nin paylaşmış olduğu verilere göre ülkemizde de elektrikli ve hibrit otomobil satışlarının artış gösterdiği ifade edilmişti.

Açıklanan verilerde bu yılın ilk 9 ayı için elektrikli 261, hibrit ise 9 bin 788 aracın satıldığı açıklanmıştı.

2020 yılının verilerine baktığımız zaman ilk 3 aylık rakamların bile 2019’ün tüm satışlarını geçtiğini görüyoruz.

Türkiye’nin toplamda otomobil pazarında ise hibrit araçların yeri yüzde 3 düzeyinde, elektrikli araçların ise payı yüzde 0,1’lik bir paya sahip.

Şarj istasyonlarının sayısı artıyor

Elektrikli araçların maliyeti, kullanılabilirliğinin dışında önemli başka bir faktörü ise şarj istasyonlarının ne kadar erişilebilir olduğu. Ülkemizde de eksik olan altyapı çalışmaları tamamlanarak şehirlerde şarj istasyonları açısından bir eksiklik oluşmaması adına ilerlemeler kaydediliyor.

Son olarak sektörün önde gelen firmalarından Zorlu Energy Solutions tarafından yapılan açıklamalarda da Türkiye’nin elektrikli araç şarj istasyonlarına ilişkin yapılan açıklamalarda istasyon ağının 81 ile yayıldığı kaydedilmişti. Böylece 420’nin üzerindeki lokasyonda 710’ün üzerinde araç için aynı anda hizmet veren istasyonların bulunduğu ve kalan eksiklerin hızlıca tamamlanması yolunda da çalışmalara devam edildiği ifade ediliyor.

Özet olarak; dünya devi şirketlerin geleceğin ulaşım aracı elektrikli ve otonom araçlar üzerine yaptığı çalışmalar, sektörün mevcut oyuncularını etkileyebilecek gibi duruyor. Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da yaygınlaşmaya başlayan elektrikli ve otonom araç teknolojileri ve alınan kararlarla yakın gelecekte görünen o ki sıfır karbon emisyonlu elektrikli araçları ve yeni sürüş deneyimi otonom araç özelliklerini daha da fazla konuşacağız.