"Yüreğinize bir fil oturacak"
Birer saatlik iki farklı hikayeden oluşan Karakomik Filmler 18 Ekim Cuma günü vizyona giriyor. Cem Yılmaz’ın "2 Arada" ve "Kaçamak" isimli filmleri hakkında açıklamalar yaptı.
Cem Yılmaz, senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği Karakomik Filmler serisinin film ekibiyle beraber GQ Türkiye dergisinin sonbahar sayısına önemli bilgiler verdi.
Cem Yılmaz şöyle konuştu:
"18 Ekim’de vizyona girecek ‘Karakomik Filmler’de bir biletle iki film izleyecek seyircileri uyarmış olalım: İlk film ‘2 Arada’ ile yüreğinize bir fil oturacak, kalp ağrısı çekeceksiniz. Yine de paniğe hacet yok, izleyeceğiniz ikinci film ‘Kaçamak’ moralinizi fıstık gibi toparlayacak. Ha, bu kez de gülmekten karnınız ağrıyabilir, ayrı."
"İki senede bir film yaptığın zaman izleyici biraz fazla beklemiş oluyor. Bu formül çalışırsa mesela, 60 dakikalık hikâyelerde biz hem kalabalıklaşırız hem de herkes kısa aralıklarla farklı performanslar çakıp hüner gösterebilir. O nedenle bunun dört filmle kalmasını istemem doğrusu, inşallah devamı gelir bu formülün."
"Hepimize çok ilham veren Yavuz Turgul, 20 senedir filmlerimizle ilgili fikir beyan eder. Epey de acımasızdır yani, sert şeyler de söyler, alaycı da yaklaşır babacan bir tavırla, sevgiyle eleştirir. Bu son işi izlediğinde hayatımda ondan duymadığım övgülerden nasiplendik. Çok mutlu oldum."
"Black Mirror gibi, ne bileyim... Birkaç hikayenin birbirine dokunarak buluşması çok büyük bir buluş değil, böyle çok örnek var ama bizde az. Bizde çok yönetmenli, çok öykülü sinema filmleri var ama bir seansta 60 dakikalık iki öykü pek yok. Hikâyeler birbirine geçsin ya da geçmesin. Mesela ilk izleyeceğimiz ‘2 Arada’ ve ‘Kaçamak’taki karakterler birbirleriyle feribotta denk geliyorlar ama diğer ikisinde böyle bir şey yok."
"Bundan önceki iş grandiyöz bir prodüksiyondu; 1960’lara gittik, uzaya çıktı, hayal dünyasında aksiyona bulaştık, böyle büyük setler... Bu biraz daha küçülerek, daha art house nüfusuyla yaptığımız bir iş oldu. Bizim tabii azımız da 40 kişi, 70 kişi... Hem yazı olarak, hem reji olarak kendimi çok mutlu hissettiğim bir set oldu. Meramımı iyi anlattığımı düşünüyorum, bundan sonrası için daha iyi senaryolar yazabileceğimi, daha güzel film yapaileceğimi hissettiren şeyler oldu."
