Müzik meslek birliklerinden Gülşen’in tutuklanmasına ilişkin açıklama

Son günlerde söylemleri ve kıyafetleriyle sık sık gündeme gelen şarkıcı Gülşen, nisan ayında verdiği bir konserinde ifade ettiği sözler nedeni ile tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Tutuklama kararının ardından şarkıcı hakkında, müzik meslek birlikleri olan MESAM, MÜYAP, MSG ve MÜYORBİR tarafından ortak bir bildiri yayınladı.

Müzik meslek birlikleri tarafından yayınlanan bildiride şu ifadeler kullanıldı:

"Şarkıcı Gülşen’in aylar öncesinde verdiği konseri sırasında yapmış olduğu yorumdan dolayı dün akşam itibari ile tutuklanması, ülkemizdeki hukuk anlayışının herkese eşit ve adaletli olarak uygulanması gerektiğinin ne kadar hassas ve önemli bir konu olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı.

Ceza hukukunun temel ilkesi olan suç ve ceza ilişkisindeki orantılılık ilkesi, işlenmiş olan suçun ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik önlemleri uygulanmasını da beraberinde gerektirir. Maalesef ki bu uygulamada bahsi geçen ilkenin göz ardı edilmiş olduğunu gördük.

Müzik Meslek Birlikleri olarak biz, ülkemizde hukukun üstünlüğünün her zaman egemen olması, bütün herkese eşit uygulanan bir adalet anlayışının olması, demokratik ve laik bir ülkenin olmazsa olmazlarının asla unutulmaması gönülden temennimizdir ve devletimizden talebimizdir."

Peki ne olmuştu?

Gülşen, geçtiğimiz nisan ayındaki bir konserinde imam hatiplilere yönelik bazı sözler sarf etmişti ve şarkıcının bu sözleri tepki almasına neden olmuştu. Gülşen’in bu sözleri üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülşen Bayraktar Çolakoğlu hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan dolayı resen soruşturma başlatmıştı.

Önce gözaltına alınmış, sonra tutuklanmıştı

Savcılığın talebi üzerine polis ekipleri tarafından gözaltına alınan şarkıcı Gülşen, ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'' suçunu açıkça işlediği hususunda suç şüphesinin kuvvetli varlığını, gösterir somut delillerin olması, işlediği suçun yasal alt ile üst sınırı göz önüne alındığında adli kontrol şartlarının yetersiz kalacağının anlaşılması, bu doğrultuda tutuklama önleminin daha uygun ve daha orantılı olacağını değerlendirilmiş olup şüphelinin tutuklanması yönünde karar verilmişti.

Gülşen, hakkında verilen tutuklama kararı sonrasında Bakırköy Kapalı Kadın Cezeevi'ne gönderilmişti.

Gülşen’in ifadesine ulaşıldı

Hakkındaki suçlamayı reddeden ünlü şarkıcı Gülşen, savcılığa vermiş olduğu ifadesinde, olaya ilişkin sözleri 30 Nisan 2022 tarihinde Ataşehir konserinde ifade ettiğini belirterek, "Ben 25 senelik sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Ben konserlerde hep bu grup ile birlikte sahne alırım. Orkestra ekibimde klavye müzisyeni olarak görev alan Miraç adlı arkadaşımın lakabı aramızda 'imam'dır. Öte yandan biz arkadaşlarla hep kendi aramızda 'salak, sapık, aptal' diyerek şakalaşırız. Konserde de talihsizlik olmuş ve bu iki kelime yan yana gelmiştir.

Arkadaşımız Miraç, imam hatip lisesinde okumamıştır. Grupta bütün arkadaşlarımın birer lakabı vardır. Bu diyalog, bu konuşma, konserin hiç hatırlamadığım bir anında, muhtemelen ki bir şarkının arasında Miraç ile benim aramda geçen bir konuşmadır. Orkestra ekibime, 'Beni omuzlarınızda seyircilerimin arasına taşıyın' dememin üzerine, orkestra arasındaki bir arkadaşım 'Seni imam taşısın' şeklinde cevap verince bahse konu olan konuşma Miraç’la aramızda gerçekleşmiştir.

Bu konuşma, medyaya hitaben ya da konsere dinlemeye gelenlere karşı yaptığım bir konuşma asla değildir'' dedi.

Gülşen, sosyal medya üzerinden özür diledi

Gülşen, adliyeye gönderilmesinin ardından sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin bir açıklama yapmış ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Söylemimden rahatsız olan ve incinen bütün herkesten özür dilerim. Uzun senelerdir birlikte sahne aldığım çalışma arkadaşlarım ile çalışma ve iş ortamında hep yapmış olduğum bir espri ne yazık ki toplumu kutuplaştırmayı amaçlayan kimseler tarafından öne çıkarılıp yayınlanmıştır. Sarf ettiğim ifadelerimin ülkemizdeki kutuplaştırmayı amaçlayan kötü niyetli kimseler tarafından malzeme yapılmış olmasından dolayı çok üzgünüm. İnandığım özgürlük anlayışını savunurken, kendimi devamlı eleştirdiğim o radikal uca savrulmuş olarak görüyorum. Yayınlanan videodaki söylemimden dolayı rahatsız olan ve incinen bütün herkesten özür dilerim. Daha farklı bir dil bulmalıydım ve bulacağım."