Kanla yıkanan kontes: Elizabeth Bathory

Öldürdüğü genç kızların kanlarını içen ve onların kanlarında banyo yapan kontes Elizabet Bathory bir döneme damgasını vurmuştu.

MAGAZİN 11.05.2019, 20:32
Kanla yıkanan kontes: Elizabeth Bathory

Tarihin tozlu sayfaları binlerce katliama sahne oldu. İnsanlığın yüz kızartıcı suçlarının çoğu bu tozlu sayfalarda eskidi ancak Elizabeth Bathory’nin hikayesi nesilden nesile aktarıldı. Romanlara, tiyatro eserlerine ve filmlere konu oldu.

Daha 6 yaşında korkunç bir olaya tanıklık etti

Elizabeth Bathory, 1560 yılında Macaristan’da dünyaya gözlerini açtı. Asıl adı Erzsebet Bathory olan bu çocuk, Macaristan’ın en güçlü ailelerinden birinin kızıydı.

Küçük yaşlarında sara nöbetlerine yakalandığı söylenen Elizabeth, iddiaya göre henüz 6 yaşında korkunç bir olaya tanıklık etmişti.

Ölü atın içine konulan çingene

Hırsızlıkla suçlanan bir çingene, o gece soylu ailesinin verdiği bir partide feci şekilde can verir. Gecenin sonunda çingene, eğlence için karnı kesilen bir atın içine konulur ve ölü at dikilir. Çingenenin bu korkunç ölümünün Elizabeth’i oldukça derinden etkilediği söylenir.

Bu olaydan sonra şizofreni hastası olduğu öne sürülen Elizabeth, 12 yaşında bir köylüden hamile kalır. Ancak evlatlık verilen çocuğu bir daha göremez. Genç Elizabeth’in halası Clara’nın ise düzenlediği eğlence partileri halkın diline dolanmıştır.

Rivayetlere göre hala Clara, biseksüel ilişkiler yaşadığı çılgın partiler düzenler. Bir söylentiye göre de genç Elizabeth, erkek kardeşiyle ilişki yaşamaktadır.  Soylu ailenin işkence merakı ise halk tarafından bilinmektedir.

Kanlı Şövalye ile evlendi

Bu soylu ve işkenceci aileye bir başka kan düşkünü eklenir. 15 yaşındaki Elizabeth, ‘Kanlı Şövalye’ denilen Kont Ferencz Nasdasdy ile evlendirilir. Güçlü Bathory ailesi, bu kanlı askere kendi soyadlarını kabul ettirir.

Bathory soyadını alan Kont henüz 25 yaşındadır. Esir aldığı askerlere yaptığı işkenceleri anlatmasıyla övünen Kont, lakabını hak etmektedir.

Elizabeth aldattı ancak kont mecburen affetti

Kont, uzun yıllar boyunca savaşlarda olduğu için Elizabeth’ten uzaktadır. Elizabeth ise bu sırada genç erkeklerle birlikte olduğu partiler düzenlemektedir. Hatta savaştan dönen kontun, Elizabeth’i bir erkekle yakaladığı söylenir.

Ancak güçlü Bathory ailesine karşı bir şey yapamayan koca, Elizabeth’i affeder. Bu kanlı şövalye 1603 yılında şüpheli bir şekilde zehirlenerek öldürülür. 43 yaşındaki kanlı kontes ise dul kalmıştır.

Kanla banyo yapmaya başladı

Rivayete göre bir gün hizmetçisi Elizabeth’in saçını tararken yanlışlıkla canını yakar. Hizmetçinin yüzünü tırnaklarıyla çizen Elizabeth’in yüzüne kan sıçrar. Kanın cildinin güzelleştireceğini düşünen Elizabeth, hizmetçisini öldürtür ve kanını bir kovaya doldurtur.

Bu kanla banyo yapan Elizabeth, derisinin gerginleştiğini hisseder. Bu aşamadan sonra kurbanlarını hizmetçilerinden seçen Kanlı Kontes, bazen bu zavallılardan oluk oluk boşalan kanı içer, bazen de banyo yapar.

Bilimsel bir tahmin

Araştırmacılar, Elizabeth’in neden kan içerek ve kanda banyo yaparak güzelleştiğine inandığını inceledi. Araştırmalara göre o yıllarda Avrupa’daki kıtlık, yetersiz beslenmeye neden oluyordu.

Yetersiz beslenme sonucu ise vücutta demir eksikliği oluşuyordu. İnsan kanının demir bakımından zengin olduğu da düşünülünce, Elizabeth’in kan içtikten sonra kendini neden iyi hissettiği anlaşılıyor.

Ancak kanla beslenen Elizabeth’in yanaklarına yürüyen kırmızı renk, kısa sürede yok oluyordu.

Soylu kanlara yöneldi

Bir süre sonra halktan genç kızları yanına alan Elizabeth, işkencenin dozunu artırır. Elizabeth’in, kızların kafasını kesip ters şekilde astığı ve kafadan boşalan kanın altında banyo yaptığı söylenir.

Genç kız kanında banyo yapan ve kan içen kontesi bu da kesmeyince soylu kanlara yönelir.

Soylu aileler şikayet edince

Oldukça eğitimli ve kültürlü olan Elizabeth soylu leydilerin kızlarını eğitim verme bahanesiyle kaleye davet eder. Soylular da böylesine elit bir kontesin kızlarına ders vereceği için heyecanlıdır.

Ancak Elizabeth ile ilgili söylentiler, soylu kızların ortadan kaybolmasıyla artar. Köylü kızların kaybolması pek önemsenmemişti ancak bu soylu kızların ortadan yok olması gözleri Elizabeth’in üstüne çevirir.

Elizabeth artık öyle bir noktaya ulaşmıştır ki cesetleri saklama gereği bile duymaz. Bu Kanlı Kontes’in sonunu Macaristan Başbakanı George Thurzo getirecektir.

Kaleye basın yapıldı ve kontes hücreye tıkıldı

Söylentilerin artması ve soylu leydilerin şikayetleri sonucu Başbakan Thurzo, askerlerini de alır ve bir gece yarısı Elizabeth’in kalesine baskın düzenler.

Yardımcıları idam edildi

Baskın sonucu kalede bir sürü ölü kadın bedeni bulunmuştur. Düzenlenen mahkeme sonucu Elizabeth’in yardımcıları idam edilir ancak soylu olduğu için Elizabeth hücreye tıkılır.

Ölüsünü gören askerler şoke oldu

3 yıl sonra ise Elizabeth’in cansız bedeni küçük ve soğuk hücresinde bulunacaktır. Kanlı Kontes’in ölüsünü gören askerler şoke olur. Çünkü güzelliğiyle tanınan Elizabeth, oldukça çirkin ve yaşlı görünür gözlerine! Elizabeth’in frengiden öldüğü duyurulur.

Bu Kanlı Kontes yüzyıllardır birçok hikayeye, oyuna ve şarkıya konu oldu. Anlaşılan o ki insanlığın bazı karanlık güdülerinin can bulduğu Elizabeth, bundan yüzyıllar sonra da anlatılmaya devam edilecek.

Yorumlar (0)