Tokat’ın antik kentindeki buluş, boyutuyla şaşırttı!

Tokat il merkezinin yaklaşık 9 km doğusunda bulunan; ayrıca Karadeniz Bölgesi'nin iç kesimlerinde ve Yeşilırmak yayı üzerinde yer alan Komana Pontika Antik Kenti'nde gerçekleşen kazı çalışmaları, ODTÜ ve TÜBİTAK’ın desteğiyle 2004 yılından bu yana devam ediyor.



Komana Pontika Arkeolojik Araştırma Projesi kapsamında bölgedeki kazı çalışmaları, antik kentin  konumunu belirlemek ve kent dokusunu anlamak amacıyla yapılıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi yani ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Erciyas’ın başkanlığında süren çalışmalarında bir mısır mührü ele geçirildi. 2018 yılından bu yana bölgede Danişmend, Selçuklu, Osmanlı ve Bizans dönemlerine ait iskan tabakaları, mezar alanları ve kiliseler ortaya çıkarıldı.

Mühür, Tokat Müzesi'ne teslim edildi

Burcu Erciyas, 2020 yılı içerisinde süren kazı çalışmaları yeni bulgulara ulaştıklarını belirtti. Erciyas, üzerinde hiyeroglif yazılar bulunan ve bir böcek biçimindeki skarabe, yani bir muska veya mührün, Komana'nın uluslararası ilişkileri ile ilgili önemli bir detay olduğunu belirlediklerini söyledi. Mührün Tokat Müzesi'ne teslim edildiğini belirten Erciyas, mühür üzerinde milattan önce 1479-1429 yılları arasında Mısır'ın 18. Hanedanlığı'nda hükümdarlık yapmış III. Thutmosis'in isminin yer aldığını belirtti.



İncelemeler sonucunda hükümdara ait skarabelerin kullanımının milattan önce 4-3. yüzyıla kadar devam ettiği, hatta Anadolu coğrafyasında da daha önce yapılmış arkeolojik kazılarda karşılaşıldığını belirten Erciyas, Komana ile ilgili de ilginç bilgilerin bulunduğunu öne sürdü.
Roma İmparatorluğu zamanı özerk olan ve Mitridat Krallığı döneminde de önemli bir kültür merkezi olan Komana Pontika, Anadolu tanrısı Ma'ya adanmış kutsal bir alandı. Ticaret merkezi olarak da kullanılan kent, düzenlenen etkinliklerle ve verimli arazisiyle de ziyaretçileri bünyesinde topluyordu. Aynı zamanda olan bölge, o dönemde düzenlenen festivaller, zengin pazar yeri ve kenti çevreleyen verimli arazisiyle Anadolu'nun tüm bölgelerinden ziyaretçi çekiyordu.