Tek başına izlemek cesaret ister: Korku sinemasının en iyi 24 filmi...

Korku sinemasının günümüzde ve kült olmuş eskilerden çok sayıda örneği var. En iyi örneklerine bu yazımızda yer vereceğiz.

(Liste karışık sırayla hazırlanmıştır)

1- Under the Shadow (2016)

Under the Shadow 1980’li yıllarda geçen ve yönetmen ve senaristliğini Babak Anvari’nin yaptığı uzun metraj ilk filmi. 1980’li senelerde İran-Irak savaşı esnasında füze saldırısına maruz kalan Tahran’daki bir apartmanda yaşanıyor. Filmde Şide karakteri kocasının orduya katılması sonrasında evinde küçük kızıyla yalnız bir şekilde yaşamını sürdürmektedir. Evde bir anda kızının bir oyuncak bebeği kaybolur ve ardından evde paranormal olaylar baş göstermeye başlar.

İran sinemasının özgün örneklerinden olan Under the Shadow, Babak Anvari’nin ustalığını yansıttığı yapımlardan biri. Filmde yüksek maliyetlerden uzak, eski teknikler kullanılarak çekimler yapılmış. Ancak bu filmi oldukça değerli kılan özgünlüklerden uzaklaşmasına neden olmamış. Klasik korku filmlerinin gölgesine saklanmaktansa Anvari’nin bu filmi gerçekten özgün ve yaratıcı bir film olmuş.

Filmin başrolünde Boby Naderi, Avin Manshadi ve Narges Rashidi gibi isimler yer alıyor.

Filmi satın alan ve platformunda yayımlayan şirket ise Netflix. Netflix kullanıcıları platform üzerinden filmi izleyebiliyor.

2- The Entity / Karabasan (1982)

Listedeki ikinci filmde 80’li yıllara gidiyoruz. Karabasan ya da orijinal adıyla The Entity, aksiyon filmleri ile anımsanan Sidney J. Furie’nin yönetmen koltuğunda oturduğu ve Frank de Fellitta’nın aynı adlı romanından uyarlama bir korku-gerilim türünde film.

Filmde izleyiciler Carla Moran karakterinin başına gelenleri izliyor. Carla 3 çocuğuyla beraber yaşayan bekar bir anne ve kötü ruhlar bu yalnız kadına musallat oluyor. Carla güçlü bir kadın olarak sabah saldırıya uğramış olarak uyanınca bir psikoloğa görünmeye karar verir. Fakat psikologda da Carla çözümü bulamaz.

Çevresinde bulunanlar Carla’nın aklını kaybettiğini düşünürler. Carla gerçekten kötü olaylar mı yaşamıştır yoksa yaşadıkları ve hissettikleri gerçek değil midir?

Roman uyarlaması bu filmin afişinde hikayenin gerçek bir öyküye dayandığı ibaresi yer alıyor. Carla Moran’ın başına gelenler Doris Bither’in hayat hikayesinden esinlenilmiş.

Film 2 saat 5 dakika uzunluğunda. Yer yer sakin olmasına karşın hareketli sekansları da bir hayli fazla olan bir film. Korku filmi esasında ancak gerilim de film içerisinde izleyiciye çok başarılı bir şekilde yansıtılıyor.

3- Suspiria (1977)

1977 yılının günümüze dek uzanan klasiklerinden Suspiria, listemizdeki bir sonraki film.

Dario Argento’nun bu kült filmi izleyiciye korku ve gerilimi sonuna kadar yaşatıyor.

Filmde, balerin olmak için dünyanın en iyi bale okullarından birisine gitmek için Almanya’ya taşınan ABD’li genç kız Suzy okulun kapısına geldiği zaman içeriden birinin ormana doğru koştuğunu görüyor ve kapıyı çalıyor fakat kapıyı hiç kimse açmıyor. Bir sonraki gün yeniden okula gidip içeri girer Suzy. Okula uyum sağlamaya çabalarken bu okulda tuhaf bir şeyler olduğunun farkına varır.

Suzy zaman içerisinde yaşanan olayların ardındaki tüyler ürpertici gerçeğin farkına varır.

Dünyaca ünlü film değerlendirme platformu IMDB’den 7.4 puan alan bu eşsiz Dario Argento yapımını izlemediyseniz listenize muhakkak ekleyin.

4- Saw – (2004)

Orijinal adıyla Saw veya Türkçe bilinen popüleri ismiyle “Testere”yi bilmeyen kişi sayısı çok azdır. İçerisine gizlenen müthiş detaylarıyla 2004 yapımı Testere filmi zihinlerde Jigsaw’ın video kasette kurbanlara söylediği cümle “I want to play a game” yani “Bir oyun oynamak istiyorum” cümlesiyle akıllara kazındı. Ve günümüzde korku filmi dendiğinde akla gelen önemli yapımlardan birisi oldu.

Filmin yönetmen koltuğunda James Wan oturuyor. Adeta bir modern korku klasiği olan yapımın başrolündeki Leigh Whannell’in yanında, Dina Meyer, Ken Leung, Dany Glover ve Cary Elwes gibi isimler bulunuyor.

Saw aslında bir seri filmi. İlk film 2004 yılında yayımlandı ve ardından ise 2005-2010 seneleri arasında her sene sırayla devam filmi çekilen Saw serisinde toplamda 9 film yer aldı.

Filmde son derece sıra dışı olan seri katilin, kurbanlarına hayatın anlamını ve değerini göstermek gibi bir takıntılı ruh durumu vardır. Katil ölümcül oyunlar oynayarak kurbanlara hayatta kalma imkanı vermektedir. Filmde izleyici kurbanların korkunç bir şekilde yaşamak için neleri feda edebileceklerini görüyor.

Filmdeki seri katilin ise son kurban seçtiği isimler Adam ile Dr. Lawrence Gordon’dur. Bu adamlar birbirlerini tanımazlar ancak gözlerini açtıkları ilk anda aynı yerde olduklarını fark ederler. Ve aynı yerde, yerde başka bir yabancı daha yatmaktadır. Adam kendisini başından vurup intihar etmiştir. Kurbanlar bulundukları ortamdaki ipuçlarını kullanıp olayın nasıl gerçekleştiğini bulmaya çalışırlar. “Oyun” başladığı andan itibaren ise 8 saat süreleri vardır. Bu süre sonunda içlerinden birisi ya ölecek veyahut katil her iki kişiyi de öldürecektir.

Tek mekanda geçen bu korku dolu film, izleyiciye soluksuz bir film deneyimi sunuyor. Hala izlemeyenler için ise serinin devam filmlerini büyük bir merakla izleme isteği uyandıracak kadar klasik ve korkutucu bir film.

5- Kill List (2011)

Kill List ya da Türkçe çevirisiyle Ölüm Listesi, korku-gerilim türü severlerin listesinde muhakkak olan filmlerden biri.

İngiliz sinemasında Ben Wheatley’in kamerasından çıkan ve senaristliğini de yine Ben Wheatley’in, Amy Jump ile birlikte yaptığı filmde Harry Simpson, Myanna Buring ve Neil Maskell gibi isimler yer alıyor.

Film bir suikastçinin hikayesine odaklanıyor. Günümüzde geçen hikayede aldığı görevi eline yüzüne bulaştırmasının ardından yeni bir görev alan tetikçinin yaptığı hata sonrasında üç cinayet için garanti veriyor. Ancak kolay görünen bu görevleri tamamlamak hiç de kolay olmuyor. Suikastçi hayatını yönetenin kişinin kendisi değil daha yüksek bir güç olduğunu görecektir.

Kill List, Wheatley’in şiddeti kullanış biçimi açısından izleyicisine kalp atışlarını bir an bile düşürmeyecek bir seyir zevki sunuyor. Hala izlemeyenler için Kill List, korku sinemasının güzel örneklerinden biri.

6- Korku Seansı (2013)

Korku Seansı, 2010’lu yılların en iyi korku filmlerinden biri. James Wan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film iddialara göre gerçek yaşanmış öykülere dayanıyor.

Filmde doğaüstü olayları inceleyerek aydınlatmaya çabalayan dünyaca ünlü Ed ve Lorraine Warren’ın başlarına gelen ürkütücü vakayı ele alıyor. İkili bir gün Perron ailesinden gelen telefonla yaşamlarının en korkunç görevine atılırlar. Ailenin çok göz önünde olmayan çiftlik evi sebebi bilinmeyen karanlık bir varlık tarafından kuşatılıyor ve bundan dolayı yaşamları bir kabusa dönüşüyor. Bu vakayı çözebileceğini düşünen deneyimli Warren çifti, nasıl bir şeytani varlıkla karşı karşıya kaldıklarını çok geç fark edeceklerdir.

Filmin başrollerinde Patrick Wilson ve Yetimhane filminden hatırlanan Vera Farmiga gibi isimler yer alıyor. Oyuncu kadrosunda ise Lili Taylor, Ron Livingston ve Joey King bulunuyor.

7- Child’s Play (1988)

Child’s Play, Amerika Birleşik Devletleri yapımı altı 6 filmlik bir seri filmi. İlk filmi 1988’de yayımlanırken sırayla 1990 – 1991 – 1998 – 2004 ve 2013 senelerinde diğer filmler yayımlandı.

Şüphesiz ki serinin en dikkat çeken filmi ilk filmi. Filmin yönetmen koltuğunda Tom Holland yer alırken başrollerde ise Alan Wilder, Catherine Hicks, Chris Sarandon, Alex Vincent ve Brad Dourif yer alıyor.

Chicago’nun güneyinde seri katil Charles Lee Ray yakalanıp dedektif Mike Norris tarafından vurulduğu zaman kendi ruhunu bir oyuncak bebeğe aktarabilmeyi başarır. O dönemin popüler oyuncakları arasında yer alan ve dükkanda masum bir şekilde bekleyen Chucky, 6 yaşında olan bir çocuğa doğum günü hediyesi olarak verilir. O günden sonra çocuk Chucky’nin dünyaya dönme planlarının da bir parçası haline gelir ve korku dolu olaylar başlar.

8- Elm Sokağı Kabusu (1984)

Sırada 1980’li yıllara damga vuran bir film var. Elm Sokağı Kabusu ya da orijinal adıyla A Nightmare on Elm Street, Wes Craven’in yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı, 91 dakikalık, korku, fantastik, gerilim türünde bir film.

Filmin konusuna gelecek olursak:

Los Angeles’ta yer alan bir mahalledeki gençler ilginç bir şekilde art arda ölmeye başlarlar. Parmaklarında bıçaklar olan bir adamın yer aldığı kabuslar kurbanlar uyurken canlarını almaktadır. Rüyalarda görülen bu hayalet, seneler önce çocuklarını öldürdüğü ailelerin linç ettiği Fred Krueger’dir.

Freddy nasıl olduğu belirsiz bir şekilde geriye dönmüş ve yeni yetmeleri rüyalarında öldürüp intikam almaktadır. Peki Freddy’nin kanlı planından kaçış uykuya direnmekle mi mümkündür? Yoksa kabuslarda onunla yüzleşerek mi?

Film, içerdiği psikolojik, gerilim ve korku ağırlıklı temasıyla döneminden bugüne dek izleyenlerin nefesini kesen bir yapım oldu. Yıllar sonra bile yönetmen Wes Craven’ın adının anılmasına neden olan en önemli yapıtı diyebiliriz.

Ve en nihayetinde Elm Sokağı Kabusu için en doğru tanımlama şu olacaktır: Uykularınızı kaçıracak bir film izlemeye hazır olun!

9- Jaws (1975)

Jaws, korkunç bir köpek balığı öyküsünü izleyiciye müthiş bir şekilde yansıtan ve sunulduğu ilk yaz, gişe rekorları kıran bir film olma özelliğini barındıran korku – fantastik türünde bir film.

Jaws’ın konusu ise şöyle:

New England’ın tatil kasabası olan Amity kasabası yakınlarında yüzen dev büyük beyaz bir köpek balığı burada vahşice insanları öldürmeye başlar. Bu esnada ise beldedeki belediye, bu bölgenin turizmden etkilenmemesi maksadıyla olayların üstünü örtmeye çalışır fakat köpek balığı bir çocuğun ölümüne neden olduğunda işler iyice ciddiye biner. Polis Şef Brody, Deniz Biyoloğu Hooper ve Profesyonel Köpek Balığı Avcısı Quint’in destekleriyle bir ekip kurulur. Böylece ekip ve büyük beyaz köpek balığı arasında bir savaş başlar.

Jaws yalnızca çekildiği dönem rekorlar kırmasıyla değil oluşturduğu canavar ve ikonik yapıyla da yıllar sonrasının dünya sinemasına da önemli bir miras bıraktı. Jaws, çekim tekniği, hikayenin izleyiciye aktarılmasında seçilen yöntemler açısından dünya korku sineması açısından oldukça değerli bir yapım. IMDB’de 8.1 puan alan bu yapımı henüz izlemediyseniz ilk boş zamanınızda izleme listenize alabilirsiniz.

10- The Sixth Sense (1999)

Korku sinemasından bahsetmişken Bruce Wills’in ABD’de gişe rekorları kıran The Sixth Sense, Türkçe adıyla Altıncı His’ten bahsetmemek olmaz.

Altıncı His, senelerce önce uğradığı ve ölümle yüzleştiği saldırı sebebiyle ilk günden beri ciddi düzeyde acı çeken bir psikiyatr ile ölüleri görebilip onlarla konuşabildiğini söyleyen bir çocuğun arasında geçenleri konu ediniyor. Uzun senelerdir mesleğinden uzak kalan psikayatr Crowe, seneler sonra ilk kez küçük bir çocuk olan Cole’un doktorluğunu yapar.

Crowe bir süre sonra Cole ile iyice yakınlaşır ve çektikleri bir kasedi dinleyip arkadaki sesleri duyduklarında ikisi de bu derin bir sırra ortak olur. Öğrendiği bu sır Crowe’un yaşamında büyük fırtınalara neden olur. Sorunlu bu iki karakterin izleyicinin tüylerini ürperten hikayesi bu sırla birleşir.

Uyarıyı baştan yapmak gerek. Bu film psikolojinizi ciddi düzeyde yıpratabilecek bir anlatıma sahip. Tabi filmin bu kadar hafızalarda yer edinmesinin ardında Bruce Wills’in olağanüstü oyunculuğu yer alıyor.

IMBD’de şimdiye dek yapılmış en iyi 250 film arasında gösterilen Altıncı His, izleyicilere korku ve gerilim dolu saatler vadediyor.

11- The Shining (1980)

Stanley Kubrick’in her sahnesinde imzasının olduğu psikolojik – gerilim türündeki en güzel örneklerden The Shining.

Aynı zamanda Stephen King’in de aynı adla Türkçe’ye “Medyum” adıyla çevrilen bir romanı da bulunmaktadır. Dolayısıyla Stephen King ve Kubrick severler için izleme listesinde ilk sıralarda The Shining’in yer aldığına şüphe yok. İçerdiği korku – gerilim unsurlarıyla izleyiciye soluk soluğa bir öykünün içine çeken Shining’in konusu ise şöyle:

Filmde yazar Jack Torrence, kış sezonunda bakımını üstlenmek için ailesiyle bir otele yerleşir. Jack’in küçük oğlu otelde yalnız olmadıklarını ve bundan dolayı birçok hayaletle yaşadıklarını ifade eder. Bir kar fırtınasından dolayı otelde mahsur kaldıkları zaman Jack aklını kaybetmeye başlar ve onun haklı olduğu ortaya çıkar. Şimdi ise Jack’in kötü ruhlarla başa çıkmak için bir yol bulması gerekmektedir.

12- Psycho (1960)

Sinemanın ustası Alfred Hitchcock yönetmenliğinde çekilen 1960 yapımı gerilim ve korku filmi Türkçe’ye “Sapık” adıyla çevrildi. Yine bir roman uyarlaması Psycho.

Rober Block’un Wisconsinli katil Ed Gein’in suçlarından esinlenip yazdığı aynı isimli romanından uyarlandı.

Filmde bir sekreter olan Marion Crane, kendisine emanet olarak verilen parayı çalıp sevgilisiyle buluşmak için yola çıkar. Yolda konaklamak amacıyla Bates Motel’e yerleşir. Otel işletmeliğini üstlenen Norman Bates, başlangıçta çekingen ve kibar görünür ancak ardında birçok sırrı saklar.

Marion bir akşam Norman ile yemek yerken, annesine karşı Norman’ın saplantılı tavırları olduğunu keşfeder. Yemeğin ardından odasına gidip bir duş almaya karar verir. Ve sonrasında korku dolu olaylar birbirini izler.

13- It (2017)

It, Türkçe’ye çevrilen adıyla “O” ile yakın dönem dünya sinemasına gidiyoruz. It, Andy Muschietti yönetmenliğinde çekilen, senaryosu Stephen King ve Cary Joji Fukunaga’ya ait, başrollerinde Finn Wollfhard, Jaeden Martell ve Billi Skarsgard gibi isimlerin yer aldığı korku – gerilim türünde bir film.

Film okullarında çeşitli sorunlarla yüz yüze gelen ve dışlanan çocukların, karşılaşacağı çok daha ciddiye almaları gereken bir sorunu konu ediniyor. Palyaço Pennywise’i…

Maine’in küçük bir kasabasında yaşamını sürdüren 7 çocuk kurbanlarının korkularına göre çeşitli şekillere girebilen Pennywise, etrafına dehşet saçmaya başlıyor.

Gerilim sahnelerinin birçoğunun gündüz karanlık mekanlarda olması filme ayrı bir hava katmış. Yönetmenin usta dokunuşları ise filmin sürükleyici dokusuna en önemli katkı veren unsurlardan oluyor.

14- The Silence of the Lamb (1991)

Korku ve bilhassa gerilim filmleri listesine Kuzuların Sessizliği’ni almamak olmaz. Gerilim korku türündeki 1991 yapımı film 118 dakika boyunca izleyiciye gerilim dozunu bir an bile düşürmüyor.

Akademiden yeni mezun olan FBI ajanı Clarice Starling, kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çabalar. Clarice, katile ulaşmak maksadıyla psikopat ünlü doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Ancak Claire, Lecter’dan bilgi almak için öncelikle onun güvenini kazanmalıdır.

1992 senesinde 7 dalda Oscar’a aday gösterilen, yönetmeniyle başrol oyuncularına altın heykelciği getiren en iyi senaryo uyarlaması ve en iyi film dalında ödüle layık görülen ve IMDB’de 8,6 puanla gelmiş geçmiş en iyi 250 film arasında gösterilen Kuzuların Sessizliği için bir başyapıt olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

15- The Texas Chain Saw Massacre (1974)

Korku sinemasının klasik örnekleri arasında yer edinmiş Teksas Katliamı olarak Türkçe’ye çevrilen film en iyi korku filmleri listemizde şüphesiz ki yer alıyor.

Filmde New Mexico’ya doğru yola çıkan 5 genç, Leatherface’in kullanılmayan evini ziyaret eder. Leatherface ise akli dengesi yerinde olmayan bir ailenin üyelerinden biridir.

Yüzüne insan derisinden yapılma bir maske geçiren Leatherface, elektrikli testeresi yardımıyla kurbanlarını katletmektedir. Aslında Leatherface’in evini ziyaret eden gençler tesadüfen orada bulunmamaktadır. Katili alt etmeye çalışan kasaba şerifinin kullandığı yemlerdir gençler. Şerifin planı olması gerektiği gibi işlemeyince Leatherface’in yeni hedefi bu gençler olur.

16- A Quiet Place (2018)

A Quiet Place, Türkçe adıyla “Sessiz Bir Yer” listemizdeki vizyon arihi en yakın filmlerden biri. Buna karşın IMDB’de 7.5 gibi yüksek bir puanlamaya sahip. Amerika Birleşik Devletleri Yapımı film korku, gerilim ve dram türünde. Yönetmen koltuğunda ise John Krasinski yer alıyor.

Filmde sessizliğin son derece hakim olduğu bir atmosfer hakim. Zira filmin konusuna bakıldığında avlarını sesleri ile bulan bir grup yaratık, insan ırkın sonuna getirmeye çok yaklaşmıştır.

Son olarak ise Abbott ailesi hayatta kalabilmek amacıyla büyük bir disiplin ile gereksiz ses çıkarmaksızın yaşamlarını sürdürmek durumundadır.

Herkesten izole bir şekilde kırsalda yaşamını sürdüren aile, büyüme çağındaki çocuklarıyla sessiz bir şekilde yalnızca işaret diliyle birbirleriyle iletişim kurmaktadır. Fakat bunun nedeni konuşamıyor olmaları değildir. Aile gıcırtıya sebep olacak her türlü hareketten kaçınmaya çalışmaktadır. Bir gün küçük bir çocuğun evdeki lambayı düşürmesinin ardından bu ailenin hayatları tepetaklak olur. Aile bu durgun sessizliklerini bozan olayın bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir.

17- The Others (2001)

The Others, Türkçe ismiyle “Diğerleri” korku ve gerilim sinemasının örnek filmlerinden biri.

Başrolünde Nichole Kidman, Elaine Cassidy ve Christopher Eccleston gibi isimlerin bulunduğu filmin yönetmenliğini ise Alejandro Amenabar yapıyor. 101 dakika uzunluğundaki film, Fransa, ABD, İtalya ve İspanya yapımı.

Filmin konusuna gelecek olursak…

2. Dünya Savaşı’nın ardından New Jersey… Grace eşini savaşta kaybeden ve güneş ışığına hassasiyeti bulunan iki çocuğuyla beraber büyük bir konakta yaşamını sürdürmektedir. Perdelerin çok iyi düzeyde kapalı olarak tutulduğu evde kadının çocuklarının güneş ışığına karşı hassasiyet gösteren bir alerji türü rahatsızlığı bulunmaktadır.

Bir gün eve dilsiz bir genç kız, bir adam ve bir kadın, toplamda 3 kişi gelir. Evi çekip çevirecek yardımcılar arayan Grace, bu kişilere iş imkanı sağlar ve onları çocuklarının sağlık durumuna ilişkin uyarılarda bulunur. Bununla beraber evde Grace’in kızı, Victor isimli bir çocuğun kendileriyle beraber evde yaşadığını düşünmektedir. Evin etrafındaki yoğun sis ile evin irtibatının kesildiği esnada Grace, kızının anlatmış olduğu hikayelerin doğru olabileceğine ilişkin kanıtlarla karşı karşıya gelir. Bu noktada ise eve yardımcı olarak aldığı insanlardan da şüphe duymaya başlarlar. Ve sonrasında olaylar gelişir.

The Others, gerilim ve korku dozu bir hayli yüksek, izlemeyenler için kesinlikle izleme listesine alınmasına gereken bir film.

19- The Birds (1963)

Kuşlar… Orijinal adıyla The Birds. Alfred Hitchcock’s başyapıtlarından biri daha.

Film Bodega sahiline saldıran iki farklı türlerden kuşların sebep olduğu dehşeti konu alıyor. San Francisco’da bir evcil hayvan dükkanında başlayan ve bir aşk üçgeniyle devam eden film, bir doğum günü sırasında kuşların saldırıya geçmesiyle sürer.

Alfred Hitchcock’un Kuzey Kaliforniya’da tatil yaparken gazetede görmüş olduğu bir haberden oldukça etkilenir. Yayımlanan haberde kıyıya doğru saldırıya geçen deniz kuşları görülmektedir. Bu olayın ardından ise yönetmenin kafasında Kuşlar filminin temelleri de oluşmuş olur.

Hitchcock klasiklerinden “Kuşlar” geçmişten geleceğe bir klasik.

20- Get Out (2017)

Yine yakın dönem filmlerinden birisi Get Out. Türkçe’ye “Kapan” adıyla çevrildi. 104 dakika uzunluğundaki film Amerika Birleşik Devletleri korku – gizem yapımı. Yönetmenliğini ise Jordan Peele üstleniyor.

Oyuncu kadrosunda Caleb Landry Jones, Bradley Whitford, Allison Williams, Daniel Kaluuya ve Catherine Keener gibi isimler yer alıyor.

Filmin konusuna gelecek olursak… Chris siyahi sıradan bir genç. Ve sevgilisi ile mutlu bir ilişkisi var. Bir gün Rose, Chris’i ailesinin mülküne davet ediyor. Avrupalı ABD’li sevgilisinin ailesinde garip bir şeyler sezinleyen Chris bir zaman sonra ise mülkte kalan siyahi kişilerin kaybolduğunu görüyor. Bütün bu garipliklerin ardından ise bir başka siyahi adam kendisine çok geç olmadan bulunduğu yerden gitmesi yönünde tavsiyelerde bulunuyor. Chris bir şeylerin ters gittiğini gördüğünde artık işler içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

21- Antichrist (2009)

Sırada sinemanın usta ismi Lars von Trier imzalı senaristliğini ise Anders Thomas Jensen’ın yazdığı Antichrist filmi var.

Filmde çocuklarını kaybetmesinin ardından bir orman kulübesinde yaşadıklarını unutmaya çabalayan çiftin yaşamış olduğu travma beyazperdede seyircilere bir görsel şölen eşliğinde anlatılıyor. Charlotte Gainsbourg ve Willem Dafoe’nin başrollerinde yer aldığı filmde çocuklarını yitirdikten sonra özellikle kadının daha saldırgan tavırlarının bulunduğunu görüyoruz.

Esasında Danimarka yapımı bir proje olan film Avrupa’da bulunan altı ülkenin iş birliği yapılarak üretildi. Çekimleri ise İsveç ile Almanya’da yapıldı.

Türkçe’ye “Deccal adıyla çevrilen film Trier’in “Depresyon Üçlemesi” adıyla adlandırılan ilk eseridir. Bunun ardından ise 2011 yapımı Melankoli ve 2013 yapımı İtiraf filmi gelmektedir.

22- The Exorcist (1973)

Sinema tarihindeki en korkunç filmlerden biri The Exorcist. Yönetmenliği William Friedkin tarafından gerçekleştirildi ve oyuncu kadrosunda ise Lee J. Cobb, Max von Sydow ve Ellen Burstyn gibi isimler yer alıyor.

Amerika Birleşik Devletleri yapımı film 122 dakika uzunluğunda.

Filmin konusuna gelecek olursak… Chris MacNeil 12 yaşında olan kızı Regan ile Georgetown’da bulunan evlerinde yaşamını sürdürmektedir. Chris kocasından ayrılmıştır ve kızının, doğum günü esnasında garip davranışlar sergilemesinin ardından onun bir hastalığa yakalanmış olabileceği fikrine kapılır. Çok kez doktora götürerek hastalığının teşhis ve tedavisini kovalarken hiçbir sonuç alamaz ve en sonunda şeytanca hareketleri büyük bir tehlike oluşturan kızını tedavi etmek için çareyi rahibe götürmekte bulur. Çünkü kızın sorunu tıp ile çözülebilecek gibi değildir.

23- Halloween (1978)

1978 yapımı Halloween, Türkçe’ye Yabancı adıyla çevrildi. Amerika Birleşik Devletleri yapımı bağımsız korku filmi John Carpenter’ın yönetmenliğinden çıkma bir film.

Film kurgusal bir ortabatı kasabası olan Illinois’de geçiyor. Cadılar bayramı gecesinde 6 yaşında olan Michael Myers karakteri ablasını öldürür. 15 senenin ardından Myers, akıl hastanesinden kaçıp evine döner ve burada Laurie Strode isimli genç kızlı gizli bir şekilde takip eder. Michael’in psikayatristi olan Dr. Sam Loomis, Michael’in niyetini anlayıp onu takip ederek Haddonfield’a kadar gider.

Film elde ettiği karla şimdiye dek yapılan en karlı bağımsız filmlerden olmuştur. 2006 senesinde ise film Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi’nce tarih, kültür ve estetik açısından önemli olduğundan dolayı Ulusal Film Arşivi’nde koruma altına alınmıştır.

91 dakika uzunluğundaki Halloween, izleyiciyi ekrana kilitleyen, kan donduran sahneleriyle dikkat çekmeyi yarım asır sonra dahi hala sürdürüyor.

24- Rosemary’s Baby (1968)

Rosemary’nin Bebeği ya da orijinal adıyla Rosemary’s Baby, Roman Polanski’nin yönettiği 1968 senesi yapımı gerilim-korku filmi. Film Ira Levin’in aynı isili kitabından sinemaya uyarlandı ve başrollerinde John Cassavetes ile Mia Farrow gibi isimler yer alıyor.

Filmin konusuna gelecek olursak… Rosemary Woodhouse, naif ve parlak bir ev hanımıdır. Kocası olan Guy, aktörlük yapmaktadır ve bu çift ABD’de yeni apartmanlarına taşınırlar. Komşularından uzak durmaya çalışan Rosemary’nin aksine kocası ilginç bir şekilde onlara yaklaşır. Komşularıyla yakın ilişki çiftin hayatında tahmin etmeyeceği bir dizi olayı beraberinde getirecektir.

HABERNEDİYOR.COM - ÖZEL HABER