Serap Aksoy, 35 senelik sanat hayatını anlattı: "Tek bir pişmanlığım, Yılmaz Güney"

İş adamı babası ve ev hanımı annesinin mutlu evlilik ortamında büyüyen ve çocukluk yıllarından beri oyuncu olmak istediğini söylediğinde kendisine hep destek verildiğini anlatan Serap Aksoy, İstanbul Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü mezunu. Yalnızca Türkiye’de değil dünyanın çeşitli ülkelerinde de kısalı uzunlu eğitimler alan Aksoy, aynı zamanda Münih Müzik Akademisi Bale Bölümü yüksek lisans mezunu. 

Oyunculuk geçmişinin yanı sıra pek çok müzikalde de dans eden usta oyuncu, İstanbul Devlet Opera ve Balesinde uzun sene profesyonel dansçılar arasında yerini aldı. 



Kartallar Yüksek Uçar’da oynadı 

1983 senesinde yayınlanan ve Atilla İlhan’ın yazdığı “Kartallar Yüksek Uçar” dizisinde “Mebrure Karabulut” karakterine hayat veren Aksoy’un rol arkadaşı Sadri Alışık idi. Bu diziyle televizyon dünyasına atılan oyuncunun ilk filmi ise “Değirmen” isimli, Şener Şen ile oynadıkları film.  

Başta “Hatırla Sevgili”, “Yaprak Dökümü”, “Aşka Sürgün”, “Kantodan Tangoya” olmak üzere pek çok televizyon projesinde yer alan Aksoy, 1992 senesinde Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay ile birlikte oynadıkları “İki Kadın” isimli film ile 29. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü aldı. Serap Aksoy’un ayrıca “Uluslararası En İyi Kadın Oyuncu”, ve “Yılın En İyi Kadın Oyuncusu” ödülleri de bulunuyor.  



Sunuculuk ve yapımcılık da yaptı 

Dansçılık ve oyunculuk hayatının yanı sıra televizyon programcılığı, yapımcılık ve sunuculuk da yapan Aksoy, bir dönem üniversitede de drama dersleri verdi. Uzun süredir Bodrum’da yaşayan Serap Aksoy, ilçenin doğasından ve ikliminden olumlu etkilendiği için buradan ev alıp dört mevsim burada yaşadığını aktarıyor. 

Pandemi döneminde kendisine gelen projeleri reddetmek zorunda kaldığını belirten usta oyuncu, bu süreçte yalnızca kendisine odaklandığını, spor yaptığını ve okuyup araştırdığını söylüyor. Salgının bitişiyle birlikte tekrar oyunculuk dünyasına adım atmak istediğini de ifade eden Aksoy, dizi sektörünü yakından takip ettiğini ve televizyon dünyasının uluslararası standartlarda ve kaliteli işler yaptığını belirtti. 



“Tek bir pişmanlığım var” 

Serap Aksoy: “Bu sektörde önemli anılar biriktirdim. Fakat elbette ki pişman olduğum şey de var. Benim tek pişmanlığım, 1975 senesinde Yılmaz Güney’in oynadığı ‘Arkadaş’ filminde oynamamak. O dönemde bale eğitimi alıyordum ve yurt dışında yaşıyordum. Benim için çok zorlu bir dönemdi. Bir reklam filminde oynamıştım. Yılmaz Güney, yüzümü beğenmiş. Bana o filmde oynamam için teklif getirdi. O, ilk teklifimdi. Keşke o dönemde o filmde oynasaydım.”