Profesörün makalesi Türkiye'den kaçırılan eseri yakalattı!

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ülkeye iadesini açıkladığı iki eserden biri olan "boğa arabası", İngiltere'deki bir müzayede evinin satış kataloğunda yakalandı. Eserin kataloğa Türk profesörün makalesiyle birlikte konulması sonucu, Türkiye'den kaçırılmış olduğu tespit edildi.

KÜLTÜR-SANAT 16.02.2020, 10:48 16.02.2020, 11:01
Profesörün makalesi Türkiye'den kaçırılan eseri yakalattı!

Kültür ve Turizm Bakanlığı, yasa dışı yollarla Türkiye'den kaçırılan Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ve tarihi M.Ö. 3 bin yılına dayanan Anadolu kökenli "boğa arabası"nın İngiltere'de bulunduğunu ve eserlerin Türkiye'ye iade edileceğini belirtti.
İade edilecek iki eserden biri olan "boğa arabası”nın İngiltere’de bulunan Bonham's Müzayede Evi'nin satış kataloğuna Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu tarafından 2001 yılında yazılan makaleyle birlikte konulması sonucu, eserin Türkiye'den kaçırıldığı tespit edildi.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü uzmanları, Kulakoğlu'na ait makalenin, eserin fiyatını arttırabilmek için kataloğa konduğunu tespit ederek, eserin iadesi için çalışma başlattı.Kulakoğlu'nun raporu doğrultusunda yürütülen araştırmada, eserin Şanlıurfa Müzesi'ndeki koleksiyona ait olduğu belirlendi. İngiliz polisiyle birlikte yürütülen işbirliği sonrası eserin satışı durduruldu ve Türkiye'ye iade süreci başlatıldı.

"Elimizdeki kanıt güçlüydü"
Eserin satılmak üzereyken tespit edilmesi ve ülkeye iade sürecini anlatan Kaçakçılık Şube Müdürlüğünde Kültür ve Turizm Uzmanı Zeynep Boz, müzayede kataloğunda boğa arabasının yanında Kulakoğlu'nun geçtiğimiz yıllarda benzer tipteki boğa arabası modelleriyle ilgili kaleme aldığı bir yayına referans verildiğini belirterek, "Bunun yapılmasının sebebi eserin bilimsel olarak ne kadar önemli olduğunu ispat edip, pazar payını artırmaktı. Ancak atladıkları bir şey vardı ki Kulakoğlu, bizim yakından çalıştığımız bir hocamızdı. Kendisi eserin Anadolu kökenli olduğunu teyit etti bize. Bilimsel bir rapor hazırladı. Elimizdeki kanıt güçlüydü ve her şeyden önce müzayede evinin kendi refere ettiği hoca tarafından Türkiye’nin lehine yazılmış bir raporun olması ikna etmemizde en kuvvetli elemanlardan biriydi. İngiliz polisinin de iş birliğinde bu eserin iadesini sağladık"  ifadelerini kullandı.

"Mezarlıklara bırakılan ölü hediyeleri"
Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, 1998'de Şanlıurfa bölgesinde yürüttüğü yüzey araştırmalarında tunçtan yapılmış araba modelleri üzerinde çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek; Abomur Höyüğü etrafında yürütülen araştırmada, söz konusu arabaların bir mezarlıktan çıkarıldığını tespit ettiklerini ve böylece arabaların Anadolu kökenli olduğunu kanıtladıklarını belirtti.

Prof. Dr. Kulakoğlu,"2000'li yılların başında bilimsel olarak bunu makale haline getirdim ve yayımladım. İlk defa bu kadar net olarak çıktığı yerlerin belli olmasıyla birlikte çeşitli dünya müzelerine kazandırılmış eserlerin Anadolu kökenli olduğu anlaşıldı. Boğa arabaları o dönemin günlük yaşantısıyla ilgili bilgi veriyor. Biz 'boğa' diye kibarlık ediyoruz; ama bir öküz arabası. Anadolu'da yakın zamana kadar öküz arabaları kullanılıyordu. Bunlar 'ölü' hediyesi olarak mezarlıklara bırakılmış. O insanın sağlığında bu arabaya sahip olduğunu göstermesi açısından son derece önemli" dedi.

"Bakanlık çok iyi iz sürüyor"
2001 yılında yayımlanan makale üzerinden iz süren Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarının titizlikle çalıştığını belirten Kulakoğlu, "Bu çalışmam yıllar sonra eserin ülkeye getirilmesine katkı sağladı. O zaman ben bunları bilemezdim. Gerçekten de bakanlık çok iyi iz sürerek, bu eserlerin özel bir koleksiyonda olduğunu tespit etti ve bunların en azından belki bir tanesini kazandırmış oldum. Kaçakçılık şubesi uzmanları yayınımı görüp, bu eseri katalogda tespit ettikten sonra bana ulaştılar. Ve benim makalemin, bilimsel yazımın delil olarak gösterilmesiyle birlikte doğrudan itiraz edecek bir şey kalmadan eserin geçici sahibi teslim etmek zorunda kaldı. Hazırladığım bilimsel raporda doğrudan bu eserlerin çıktığı yerleri tespit ettiğimizi söylemiştik. Hem görsel olarak, hem bilimsel olarak ispatladık. Bunları yazdım. Biz arkeologlar bazen farkında olmadan da çok eserin Türkiye’ye getirilmesine katkı sunuyoruz. Bakanlık bu eserleri getirmek için müthiş bir şekilde çalışıyor" şeklinde konuştu.
 

Yorumlar (0)