Nesli tükenmiş hayvanların aramızda yaşayan 12 akrabası!

Timsah

Yaklaşık olarak 250 milyon yıl önce yaşamış olan timsahlar, aslında ‘’arkozor’’ olarak bilinen bir dinozor soyundan gelmektedirler. İl timsah, 95 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. Bu sebeple 95 milyon önce evrimleşen timsahlar, günümüzdeki Amerikan timsahlarına benzeyen ama onlardan daha büyük, uzun burunlu, güçlü, uzun kuyruğa ve kuvvetli, büyük dişlere sahiptir. 
Timsahlar, bugün her ne kadar tehlikelilerse, bundan yaklaşık olarak 95 milyon yıl önce de tehlikeliydiler. Su altında yaşamaları ve o zamanki hayvanlar için bile birer tehdit olmaları onları bugün günümümz timsahlarının atası yapar. 

NOT: Timsahların ataları olan ‘’Arkozor’’ ların günümüzde yaşayan bir diğer soyu ise kuşlardır. Yani, suyun altında yaşayan timsahla, üstündeki ördek aslında birer akrabadır. 

Tepeli Devekuşu – Cassowary

Günümüzde Endonezya ve Papua Yeni Gine’de yaşayan tepeli deve kuşları, mavi boyunları ile dikkat ederler. Pençeye benzer büyük ayakları onların dinozorlardan türemiş olan hayvanlar olduğunu anlamamız için bize ipucu verir. Velociraptor cinsi dinozorlardan türeyen bu kuşlar, dünyanın en büyük üçüncü kuş türüdür. 

Sadece ayaklarının şekilleri değil, onların dinozorlardan geldiğini gösterden en önemli şey, kafalarının üstündeki tepeye benzeyen ibik şeklindeki çıkıntılarıdır. Bazı bilim insanları bu çıkıntıların vücut ısısını control ettiğini söylerken, bazıları ise insanların duyamayacağı frekanslardaki sesleri çıkarmaya yaradığını söylemektedir. Bu deve kuşları çok iyi koşmalarının yanında, çok iyi birer yüzücülerdir de. Ayrıca yumuralarının rengi de yeşildir. 

Tuatara

Tuatara, yaklaşık olarak 240 milyon yıl ile 60 milyon yıl aralığında yaşayan sürüngenler olan ''Rhynchocephalia’nın'' günümüzdeki evrimleşmiş halleridir. Yeni zelanda kıyılarında yaşayan bu sürüngenler; böcek, salyongoz ve kuşlarla beslenirler. Yaklaşık 100 yaşına kadar yaşayan Tuatara’lar düşük sıcaklıklarda da hayatta kalabilirler. Genellikle bu türün dinozorlardan geldiği düşünülür ama bu doğru değildir. 


 

Köpek Balığı

Dinozorlardan bile daha yaşlı olan köpekbalıkları milyonlarca yıldır Dünya’mızda yaşamaktadır. Yaklaşık olarak 450 milyon yıl önce ortaya çıkan köpek balıkları, boyutları küçülse de hala varlığını sürdürmektedir. Köpek balıklarının atası olarak bilinen Megalodon köpekbalığı, yaklaşık olarak 18 metre boyundaydı. Günümüzdeki filmlere ‘’katil köpekbalığı’’ olarak konu olan filmlerdeki köpekbalıklarından bile yaklaşık olarak üç kat daha büyüktür.

Kertenkele 

Kertenkeleler ve dinozorların bir çok genetik özelliği vardır. Fakat onları birbirinden ayırmak için çok kolay bir yol var: Bacaklarına bakın! Dinozorların bacakları tıpkı atların ve insanların bacakları gibi dik bir şekildeyken, kertenkelelerin bacakları ise yana doğru açılmaktadır. 

Bir dinozor türü olan ‘’arkazorlar’’ ile  tıpkı timsahlar gibi uzaktan akraba olan kertenkeleler zamanla evrimleşmiş ve bu sayede hayatta kalabilmişlerdir. Günümüzde kertenkeleler, suda yüzebiliyor, ağaca tırmanabiliyor, tavanlarda asılı şekilde sallanabiliyor ve kuruklarını kaybettiklerinde yerine yenisini oluşturabiliyorlar. Bu özellikleri sayesinde yüzyıllardır Dünya’ya tutunabilmişlerdir. 

Yengeç 

Yaklaşık olarak 480 milyon yıl önce yengeçlerin evrimleştiği düşünülmektedir. Yengeçlerin atası sayılabilecek olan at nalı yengeci, yengeçten daha çok bir örümceğe benzer. Zamanla ortaya çıkan diğer yengeç türleri ise günümüzde bildiğimiz yengeç şekline ulaşmıştır. Günümüzdeki şekliyle yengeçler 150-200 milyon önce ortaya çıkmışlardır. Bu dönemde sayıları o kadar çok artmıştır ki, bilim insanları bu döneme ‘’ yengeç devrimi’’ adını vermiştir.

At nalı yengeci ortaya çıktığından bu yana, dünya bir kaç kez kitlesel olarak yok olmuş, dinozorlar ortaya çıkmış ve yok olmuş, kıtalar ve iklimler değişmiştir. Tüm bu süre boyunca at nalı yengeçleri hayatta kalabilmiştir.

 Deniz Kamplumbağası

Antartika hariç, dünyanın her yerinde yaşayabilen deniz kaplumbağaları yaklaşık 230 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır.  Kabuklarının yapısının çok güçlü olması sebebiyle bugün bile bilim insanları tarafından dinozorlardan mı, yılanlardan mı, yoksa kertenkelelerden mi geldiği tartışılmaktadır. Birmingham Müzesi’nden Dr. Terri Clary deniz kaplumbağaları ile ilgili şunları açıklamıştır. "Muhtemelen kaburgalarını yavaş yavaş genişleten bir tür sürüngenden geliyorlar ve bunlar kabuğuna dönüşüyor. Ama elimizde bu kadar bilgilendirici ara geçiş fosili yok.”



Tavuk

Evet yanlış okumadınız, tavuk…
Dinozorlar ve kuşların arasındaki evrimsel süreç, tavuklar için de aynı sonucu göstermiştir. T-rex olarak bilinen (Tyrannosaurus) türü dinozorlar ve tavuklar arasında ortak moleküller bulunmuştur. Dolayısıyla tavukların nesli aslında dinnozorlara dayanmaktadır. 

Yılan 

Günümüzdeki yılanlar, kafalarındaki kemik yapısından ve vücudundaki ayaklardan kurtularak hayatta kalan evrimleşmiş bir türdür. İlk yılan olarak bir deniz skumatı olan Pachyrhachis problemus Kabul edilmektedir. Bu yılan ince bir gövdeye, hareketli eklemlere ve arka bacaklara sahiptir. Günümüz yılanları ise bacaksız ve kemiksizdir. Ağızları her ne kadar büyük avları bir lokmada yutabilecek kadar büyük olsa da, vücudu o kadar dardır ki, böbrekleri yan yana değil arka arkayadır. Yine vücudunun dar olmasından dolayı, akciğerlerinden bir tanesini kullanırlar. 

 Kunduz

Günümüzde özellikle çizgi filmlerde suyun üzerine minik çalılarla ev yapan kunduzlar aslında soyu tükenmiş olan ‘’castoroides’’ adlı bir dev Kunduz ailesinden gelmektedirler.  Bu kunduzlar yaklaşık 2 metre boya sahip ve en az yetişkin bir insan kadar ağırdırlar. 11.000 yıl önce kaybolan bu kunduzlar, Dünya’nın bu güne kadar bilinen en büyük kemirgenleriydiler. Günümüzdeki minik kunduzların soyu castroroideslerden gelmektedir. 

Tembel Hayvan 

Buz Devri’ni izleyenler tembel hayvan Sid’i kesinlikle hatırlayacaklardır. Günümüzde Orta veg ÜNEY Amerika’da yaşayan tembel hayvanlar ‘’Megatarium’’ yani dev canavar anlamına gelen Dünya’nın en büyük kara memelilerinden birinin soyundan gelmektedirler. Bu hayvanlar hemen hemen bir fil büyüklüğündedirler. 10.000 yıl öncesine kadar yani buzul çağının bitiş tarihine kadar yaşamış olan bu tür, günümüz tembel hayvanları gibi otçul beslenmekteydi.

 

Yusufçuk Böceği

Bugün doğada gördüğümüz Yusufçuk böceklerinin ataları ‘’Meganeura’’ adındaki devasa boutlardaki kanatlı bir böcektir. Dünyanın en büyük böceği olarak adlandırılan Meganeura, 64 cm kanat açıklığına sahiptir. 300 milyon yıl önce yaşayan bu böceğin keşfi, bilim dünyasını şaşkına çevirmiştir. Fakat yapılan araştırmalardan sonra görülmüştür ki, bu böceğin bu kadar büyük olmasındaki sebep, o dönemdeki oksijen seviyesinin fazla olmasıdır. Oksijen seviyeis azaldıkça canlıların bazıları hayatta kalamamış, bazıları ise evrimleşerek daha küçük boyutlarda yaşayabilmişlerdir.