Irkçı politikaların karşısında radikal direnişin karizmatik öncüsü: Malcolm X

ABD’de siyahilere yönelik beyazların uyguladığı ırkçı politikalara karşı sivil haklar mücadelesini sürdüren Müslüman aktivist, düşünür ve hareket insanı Malcolm X, 21 Şubat’ta vefatının 57. yıl dönümünde saygıyla anıldı. Malcolm X’in hayatına dair merak edilen her şeyi ve çarpıcı hayat hikayesini hazırladığımız bu özel haberde bulabilirsiniz.

KÜLTÜR-SANAT 25.02.2022, 21:01 27.02.2022, 09:56
Irkçı politikaların karşısında radikal direnişin karizmatik öncüsü: Malcolm X

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından düşünceleri ve aksiyonlarıyla Amerikan tarihinde derin bir iz bırakan Malcolm X, ırkçı politikalara yönelik verdiği adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesi ile günümüzde de hala öncü isimlerden. İşte düşünceleriyle insanlığa ilham veren Malcolm X’in etkileyici hayat hikayesi…

Malcolm X ve ailesi

Malcolm X, 19 Mayıs 1925 yılında ABD’nin Nebraska eyaletinde dünyaya geldi. Asıl ismi Malcolm Little olan düşünür, yedi kardeşin dördüncüsüdür.

Babası Earl Little, bir rahipti. Annesi Louise Little ise siyahi vatandaşların hakkını savunan bir sendikanın sekreteriydi. Malcolm X’in babası, siyahi aktivist olan Marcus Grays'in görüşlerinden etkilenmiş biriydi. Rahip Earl Little, verdiği vaazlarda siyahilerin ABD’li beyazların içinde yer olmadığını dile getiriyor ve bu yüzden de köle edilmek için getirildikleri Afrika’ya geri gitmeleri gerektiğini savunuyordu.

Malcolm X’in babası Earl, siyahilerin tam bağımsız olması gerektiğini savunduğu için beyaz ırkçı örgüt Klu Klux Klan'dan tarafından birçok kere ölümle tehdit edilmişti. Bu sebepten dolayı Malcolm X’in ailesi birkaç kere eyalet değiştirmiş fakat gittikleri her yerde beyaz ırkçıların verdiği rahatsızlık ve tacizler devam etmiştir. Öyle ki Malcolm, 4 yaşındayken bir gece vakti evleri ateşe verilmişti.

Irkçılık politikalarının had safhada yaşandığı 1931 yılında Malcolm, 6 yaşında bir çocukken babası tramvay yolunda ölü bulundu. Ailesi, Rahip Earl’nin beyazlar tarafından öldürüldüğünü düşünse de olay ölüm raporuna kaza olarak yazıldı. Bu olaydan bir süre sonra Malcolm’ın annesi yaşadığı üzüntü ve 7 çocukla ortada kalmanın verdiği çaresizlik nedeni ile akli dengesini kaybetti. Bunun üzerine anne Louise Little, 26 sene yatacağı akıl hastanesine kaldırılmış, çocuklar ise her biri başka ailelere evlatlık verilmişti. 12 yaşında olan Malcolm, kardeşleri ile birlikte artık hem yetim hem öksüz bir çocuktu.

Malcolm X’in eğitim hayatı da ırkçılığın kurbanı oldu

Malcolm X, “kendimi evde süs köpeği gibi hissediyordum” dediği beyaz ailenin yanında evlatlık olarak yaşamaya başlamıştı. Okulda oldukça başarılı bir öğrenci olan Malcolm, ileride avukat olmayı arzuluyordu. Lise öğrenimine devam eden Malcolm’ın beyaz öğretmeni onun avukat olmak istediğini örenince Malcolm ’a bunun siyahiler için gerçekçi bir hayal olmadığını söyledi ve ona marangoz olmasını önerdi. Bunun üzerine Malcolm, okulu bıraktı ve eğitim hayatını bitirdi. Ayrıca beyazlara karşı duyduğu öfkesi ise arttı.

Malcolm, okulu bıraktıktan sonra 15 yaşında üvey ablasının yanına Boston’a yerleşti. Burada garsonluktan ayakkabı boyacılığına kadar birçok farklı iş yaptı. Boston-New York arasında sefer yapan trende yiyecek satan Malcolm bu dönemde siyahilerin meşhur mahallesi Harlem ile tanıştı. Harlem ile tanışmasıyla Malcolm’ın hayatında karanlık ve kirli yıllar başladı. Malcolm, karıştığı hırsızlık ve uyuşturucu gibi suçlardan dolayı 21 yaşına girmek üzereyken 10 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı.

Adi suçlarla anılarak girdiği hapishaneden aktivist ve düşünür olarak çıktı

Malcolm’ın hayatını değiştiren dönüm noktası hapishane oldu. Malcolm, hapishanede Nation of Islam (İslam Milleti) hareketi ve liderleri Elijah Muhammed ile tanıştı.

Nation of Islam, beyaz ırkçılığa karşı siyah ırkın daha üstün olduğunu savunuyordu. Beyazlara tepkili ve öfkeli olan Malcolm, bu yüzden Nation of Islam hareketini kendine yakın buldu ve aralarına katıldı. Hatta bir zaman sonra Malcolm, bu hareketin ateşli savunucularından biri oldu.

Takvimler 1952 senesini gösterdiğinde Malcolm, cezaevinden çıktı ve Nation of Islam hareketinin merkezi olan Detroit'e gitti. Buraya geldiğinde ilk işi soy ismini değiştirmek oldu. Beyazların kendisine verdiği "Little" soy ismini reddetti ve yerine kayıp Afrikalı köleleri niteleyen, bilinmeyen manasına gelen ‘X’ soy ismini kullanmaya başladı.

Elijah Muhammed’i kaynak göstererek konferanslara katılan Malcolm, artık Nation of Islam grubunun öne çıkan ismiydi. Beyazlara karşı siyahilerin ırkçılığını yapan Malcolm, yaptığı konuşmalarla birçok kişiyi etkiledi. 400 üyesi olan hareketin üyeleri 40 binlere kadar ulaştı ve büyük ses getirdi. Üniversitelerde ve medyada konuşma yapan bu siyah adam güçlü hitabeti, karizması ve aksiyonlarıyla tüm dünyada tanınmaya başladı. Öyle ki bir süre sonra Malcolm X, Elijah Muhammed’i geri planda bıraktı.

Malcolm X, kendisiyle aynı hareket grubunda bulunan Dr. Betty Sanders ile 1958 yılında dünya evine girdi. Malcolm’ın bu evlilikten 6 çocuğu oldu. Malcolm’ın ikiz olan çocukları ise Malcolm öldükten sonra dünyaya geldi.

Konuşmalarında beyaz ırkçılığa karşı aynı şiddetle karşılık verilmesini duyuran Malcolm, kısa süre sonra FBI’ın kırmızı listesine girdi ve takibe alındı. Bu dönem yaşanan tek sıkıntı bu değildi. Bir yandan Malcolm X ve ailesine yönelik FBI ve polis baskınları devam ederken bir yandan da Nation of Islam hareketi içinde çalkantılı bir dönem başlamıştı. Malcolm X’in ön plana çıkması grup içinde kıskançlıklara ve sorunlara neden oldu.

İlerleyen dönemlerde Malcolm X, peygamber gibi gördüğü Elijah Muhammed’in hayatını sorgulamaya başladı. Zira Malcom’ın, Elijah Muhammed’in 6 kadınla ilişkisi olduğunu öğrenmesi hareketten soğumasına neden oldu. Yıl 1964 olduğunda ise Malcolm, hareketten tamamen ayrıldığını duyurdu.

Kutlu yolculuk ve yıkılan ırkçılık düşüncesi

Malcolm X, Nation of Islam hareketinden ayrıldıktan hemen sonra kutsal topraklara hac ibadetini yerine getirmeye gitti. Oraya gittiğinde gördüğü manzara Malcolm’ı çok etkiledi. Çünkü beyaz ve siyah Müslümanlar hep bir arada ibadet ediyor, aynı Allah’a inanıyor, aynı Allah’ın sevgisini gönüllerinde taşıyor, birlerine selam veriyor ve kucaklaşıyorlardı. Kardeşlik ve birlik ruhunu gören Malcolm, bu gördükleri karşısında yıllardır savunuculuğunu yaptığı Nation of Islam’ın içinde bulunmanın pişmanlığını yaşadı. Zira mensubu olduğu bu grupta tıpkı beyaz ırkçılık yapanlar gibi ırkçılık yapıyor, siyahilerin beyazlardan üstün olduğunu savunuyordu.

Malcolm X için hac yolculuğu kutlu bir yolculuk olmuştu. Gerçek İslam ile tanışmış ve ırkçılık düşüncesi yerle bir olmuştu. Artık Malcolm, ABD de ki ırkçılığa karşı İslam’ın kardeşlik düsturunu savunacaktı. Yaşadıkları karşısında çok etkilenen Malcolm, eşine yazdığı mektupta şunları söylemişti; “Betty, bu söylediklerime belki çok şaşıracaksın. Fakat sarı saçlı, mavi gözlü, tenleri bembeyaz Müslüman kardeşlerimle aynı kaptan yemek yedim, aynı bardaktan su içtim. Hepimiz kardeşiz. Rengimiz veya ırkımız ne olursa olsun, hepimiz insanız ve aynı Allah’a inanıyoruz.”

Malcolm X, hacdan döndükten sonra “El Hac Malik el Shabazz" ismini kullanmaya başladı ve Harlem’de "Müslümanların Camisi Inc." isimli yeni bir oluşum meydana getirdi. Irkçılığa karşı adalet, eşitlik ve özgürlük savunuculuğu yapmayı sürdürdü. Hatta ABD’nin ırkçılara karşı yürüttüğü politikaları dile getirmek için konuyu Birleşmiş Milletlere taşımak istedi. Bunun içinde ortak projeler hazırladı.

Malcolm’ın bu çalışmalarından rahatsız olan Nation of Islam Malcolm’a ve ailesine baskı yapmaya başladı. Günden güne artan bu baskı ve tehditler o kadar ileri boyuta gitti ki 14 Şubat 1965 yılında gece saat 03.30 civarında Malcolm’ın eşi ve 4 çocuğu ile yaşadığı New York’ta ki evine yangın bombası atıldı. Saldırıda kimse yara almadı. Bu olayın ardından açıklama yapan Malcolm, saldırı emrini "Elijah Muhammed'in verdiğini söyledi.

Irkçılığa karşı direnişin güç savunucu Malcolm X, 39 yaşında suikasta uğrradı

Malcolm’ın evinin bombalanmasının üzerinden henüz 6 gün geçmişti. Malcolm X, Harlem de konuşma yapmak için katıldığı 400 kişilik konferans salonunda kürsüye çıkmıştı ki tam o sırada silahlı suikasta uğradı. Malcolm X, en büyüğü 7 yaşında olan 4 çocuğunun ve eşinin gözleri önünde 21 yerinden kurşunlanarak şehit edildi. Bu sırada Malcolm’ın eşi ikiz kızlarına hamileydi. 21 Şubat 1965 yılında hayatını yitiren Malcolm X, 39 yaşındaydı.

Malcolm X’in ölümü hala aydınlatılmadı fakat suikastta Nation of Islam üyeleri ile FBI’ın olduğu şüphesi düşünüldü.

Irkçılığa ve adaletsizliğe karşı direnişiyle, düşünceleri, aksiyonları, karizmatik kişiliği ve mücadelesi ile insanlığa ışık olan Malcolm X’in kabri New York’a bir saat uzaklıkta ki Ferncliff kabristanında bulunuyor.

HABERNEDİYOR.COM / KÜBRA ÖZGÜ - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)