Harput Kalesi'nde bulundu: Bin yıllık

Elazığ'daki tarihi Harput Kalesi'nde yapılan arkeolojik kazı faaliyetleri neticesinde yaklaşık olarak bin senelik olduğu öngörülen saray mutfağı gün yüzüne çıkarıldı.

KÜLTÜR-SANAT 23.08.2023, 23:20 Koray
Harput Kalesi'nde bulundu: Bin yıllık

Milattan evvel 3 bin senelerinde yerleşimin başladığı ve Urartu Krallığınca surlarla çevrilen Osmanlı, Safeviler, Dulkadiroğulları, Selçuklu, Artuklu, Sasani, Bizans ve Roma gibi pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Harput Kalesi'nde restorasyon ve arkeolojik kazı faaliyetleri kademeli olarak sürüyor. 

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan kalenin 'Sarayönü' olarak isimlendirilen kısmındaki kazı faaliyetleri neticesinde dönemin devlet adamları ve kale yöneticileri için ekmek ve yemek pişirilen mutfak kısmı bulundu.

Tamamlanan arkeolojik kazı faaliyetleri neticesinde yaklaşık olarak bin senelik olduğu öngörülen saray mutfağında, sekiz tandır ile çoğu kırık vaziyette çömlekler, sırlı servis tabağı ile mancınık güllesi ortaya çıkarıldı.

Prof. Dr. İsmail Aytaç ve ekibince gün yüzüne çıkarılan saray mutfağı ile mancınık güllesi hikayesini de aktaran bir yazıtla birlikte restorasyonun tamamlanmasının akabinde ziyarete açılarak ülke turizmine kazandırılacak.



 "Bin senelik olduğunu düşünüyoruz"

Aytaç, basın mensuplarına, kazı faaliyetleri neticesinde ortaya çıkarılan saray mutfağının, Ankara Patent Bürosu ve Ankara Ticaret Odasının gerçekleştirdiği çalışmayla lezzet ve çeşit açısından ülkemizin Gaziantep'ten sonra en çok yemek çeşidine sahip Elazığ'ın en eski mutfağı olduğunu kaydetti.

Saray mutfağının şehrin gastronomi kültürünün tarihi derinliğini ortaya koyması yönünden de büyük bir keşif olduğunu dile getiren Aytaç, şu ifadeleri paylaştı:

"Harput Kalesi'nin mutfak kısmının yaklaşık olarak bin senelik olduğunu düşünüyoruz. Geç Bizans döneminden Selçuklu, Artuklu beylikleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemine değin burada kap kaçak ve buluntulara ulaştık. Kalenin terk edildiği 1860'lı yıllara değin bu mutfağın faaliyette olduğunu öngörüyoruz. Burada sekiz tandır ve iki küllük kısmı tespit ettik. Tandırlardan iç içe geçmeliler de var. Çıkan buluntular arasında büyükbaş ve küçükbaş hayvan kemikleri de mevcut."



"İbni Bibi'nin aktardığı hikayeyle örtüşüyor"

Aytaç, mutfakta bulunan tandırların yedisinin toprak kalıntılarını aldıklarında bir tanesinin içinde mancınık güllesini gördüklerini dile getirdi. 

Güllenin 13'üncü yüzyıl tarihçisi İbni Bibi'nin Farsça Muhtasar Selçuknamesi'nde söz ettiği, 1234 senesinde Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın kaleyi kuşatması sırasında askerlerce atılan ve sarayın mutfağına düşüp tandırda pişen kuzuyu deviren mancınık güllesi olabileceğini aktaran Aytaç, şu sözleri sarf etti:

"İbni Bibi'nin eserinde yazılanlar doğrultusunda, miladi 1234 senesinde Harput hükümdarı Nurettin Artuk Şah bağlı olduğu Eyyübi meliklerini kendini koruması için kaleye çağırır ve o sene Alaaddin Keykubad kaleyi kuşatır. Kalenin etrafına 18 mancınık yerleştirir ve kaleyi taş güllelerle döver. Bu taş güllelerden biri de İbni Bibi'nin aktarımına göre, içinde kuzu pişirilen tandırın tam ortasına düşer ve bu hadise kalede korkuya yol açar. İbni Bibi, 'Bu hadiseden sonra Nurettin Artuk Şah ve melikler çok korktu, çekindi ve kaleyi bıraktı.' diye aktarıyor. Bulduğumuz tandırlardan bir tanesinin tam ortasında mancınık güllesi çıktı, bu durum da İbni Bibi'nin aktardığı hikayeyle örtüşüyor. Biz de bahse konu mancınık taşını mutfak kısmında içini boşaltmadığımız tandırın hemen üstünde sergileyeceğiz ve bunun hikayesini de kısa da olsa burada anlatacağız."



"Alt katmanlara daha da eski olabilir"

Aytaç, söz konusu kalenin 'Sarayönü' kısmında gün yüzüne çıkarılan mutfağın alt katmanlarının da olabileceğini düşündüklerini fakat üst katmanların bozulmaması için çok daha derine inmediklerini aktardı.

Bu açıdan mutfağın alt katmanlarının çok daha eski olabileceğinin altını çizen Aytaç, restorasyon faaliyetlerinin tamamlanmasının akabinde mancınık taşı ve saray mutfağının hikayesini de aktaran bir yazıtla ülke turizme kazandıracaklarını sözlerine ilave etti.

Yorumlar (0)