El Aman Hanı için görülmemiş proje: Kültür ve sanatın merkezi olacak

El Aman Hanı 16’ncı yüzyılda Van Beylerbeyi Hüsrevpaşa’nın önderliğinde inşa edilmiştir. Yapılacak proje sayesinde bu han hem geleceği hem de geçmişi aydınlatacak.

Birçok alanı içerisinde barındıracak

Takribi 3 sene öncesinde Osmanlı ve Selçuklu eserlerinin bulunacağı kütüphane şeklinde projelendirilmişti. Ancak geçtiğimiz sene projede düzenlemeye gidilerek kütüphaneye ek olarak ressamların, şairlerin, yazarların ve ünlü isimlerin eserlerinin bulunacağı İlham Enstitüsü şeklinde kullanılacak bölümler yapılmasına karar verildi. Anadolu üzerinde bulunan en büyük Kervansaraylardan bir tanesi olarak bilinen El Aman Hanı, ortalama 3 bin metrekarelik bir kapalı alanı içerisinde bulunduruyor. 20 milyon kadar ödenek ayrılan El Aman hanı projesinin ise 2023 Ağustos döneminde bitirilmesi planlanıyor. İçerisinde kütüphanenin haricinde, yöresel ürün satışları, mini konferans salonları, turist bilgilendirme merkezi, jeopark müzesi, yeme içme mekanları, konaklama ve karşılama merkezi de yer alacak.

“Düşüncemizi revize ettik”

Yapılacak yenileme ile ilgili konuşan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, “İki sene öncesinde El Aman Hanı kütüphane olarak hizmet girecek şekilde planlanmıştı. Selçuklu ve Osmanlı yazma eserlerinin içerisinde bulunacağı bir kütüphane olacaktı. Ancak biz bu projenin pek doğru olmayacağını düşündük. Çünkü burası oldukça büyük bir mekan. Sadece kütüphane olarak kullanım sağlanmamalıydı, biz de bu düşünceyi revize ettik. Mevcut durumda yeni düzenleme projemiz hız kesmeden sürdürülüyor. Hedefimiz kısa bir zaman içinde projeyi bitirmek ve uygulamaya geçirmek. Bir sonraki temmuz döneminin sonuna doğru projemiz bitmiş olacak.” dedi.

Projenin en önemli kısmı: “Sanatçı rezidansı”

Bir önceki proje içerisinde yalnızca bir kütüphane olduğunu ifade eden Elmastaş, “Şu an yine kütüphane yapılacak fakat kütüphane ile beraber farklı alanlarda burada bulunacak. Sanatçı rezidansı dediğimiz bir alan yapılacak bu da belki projenin en önemli kısımlarından bir tanesi olacak. Sanatçılar buraya gelecek. Bu rezidans olarak isimlendirdiğimiz alanda dinlenme ve konaklama alanları oluşturulacak. Bu alana gelecek olan kişiler hem burada eserlerini oluşturacak hem de dinlenecek. Bir diğer alanımız ise konferanslar adına oluşturulmuş özellikle hem üniversite toplantıları hem de şehirde yapılan birtakım etkinlikleri burada düzenlenecek. Özellikle bahçe alanında Bitlis’in yöresel yemekleri öncelikli olmak üzere yeme içme kısımları oluşturmayı planlıyoruz. Mevcut durumda han içinde iki tane cep sineması bulunmakta. Bu kısımlar üniversite öğrencilerimiz öncelikli olmak üzere aktif şekilde kullanıma açılacak. Yine han içinde güzel sanatlar fakültesi adına bazı atölyeler bulunacak. Hat ve çini sanatı ile ilgili bu alanda üretimler sağlanacak.” diye konuştu.

“Türkiye üzerinde daha önce görmedim”

Türkiye üzerinde bu derecede fonksiyonu bulunan bir projenin yapılmadığını aktaran Rektör Elmastaş, “Bu projeye bağlantılı olan bir diğer çalışmamız ise Nemrut Jeoparkı. Şu an o projede sürdürülüyor. Nemrut Jeoparkı bölgesinde gerekli olan bir bölgede Bitlis’in hem beşeri hem de doğal ortamını yansıtan bir müzenin oluşturulması gerekiyor. Bu yüzden birden farklı çalışma aynı bölgede yapılacak. 5-6 fonksiyonun bir arada bulunduğu bir projeye daha öncesinde hiç denk gelmedim. Birden fazla bölgede benzer projeler bulunuyor. Özellikle İstanbul’da bu çeşitte mekanların yapıldığını görmüştük ancak bu denli çeşit bulunmuyordu. Bu yüzden bu kadar alanı içerisinde bulunduran bir yer görmedim. Belki yapılmıştır ancak bizim projemiz daha çok 2-3 çeşit şeklinde oluşturuldu. Bu yüzden bu alan sanki bu manada Türkiye üzerinde bir ilk olacak.” dedi.