Efsanevi Amazon kadınları Türk mü?

Türlü türlü efsaneye konu olmuş, kitaplarda, destanlarda, filmlerde vs. her yerde karşımıza çıkan Amazon kadınları aslında, bizim Karadenizli kadınlarımızdan başkası değil. Nasıl mı? İşte Amazon kadınlarının gerçek hikayesi…

KÜLTÜR-SANAT 23.02.2022, 18:06 01.03.2022, 22:35 Hanife
Efsanevi Amazon kadınları Türk mü?

Amazon kelimesi, günümüzde ‘savaşçı kadın’ olarak bilinse de Yunanca ’da   memesi olmayan kadın anlamına gelmektedir. Fakat bu kelimeye birçok mitte; erkek öldüren, erkeksiz yaşayan, erkeğin sahibi vb. gibi anlamlar da yüklenmiştir. 

Kimdir bu Amazonlar?

Kaynaklara göre Amazon kadınlarının M.Ö. 2000 yıllarında yaşamış oldukları düşünülmektedir. Tarihçiler Amazonların, Themiskyra’da (Samsun ilinin Terme ilçesi)  Thermedon nehri (bugünkü adıyla Terme Nehri) kıyısında yaşamış olduklarını, asıl yurtlarının ise Ukrayna’daki İskit toprakları olduğunu bildirmektedirler. Antik metinlerde Amazon kadınlarının yaşadığı coğrafyaya dair çok çeşitli bilgiler verilmektedir. Bu bilgilerden yola çıkılarak Amazon kadınlarının Kafkasya’dan günümüzdeki Samsun ilindeki Terme’ye kadar olan sınırlar içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Bazı kaynaklarda ise Sinop, Amasya ve hatta Trakya’da dahi Amazonların bağlantıları araştırılmaktadır. 

Tarihte Amazon kadınlarından ilk bahseden Homeros’tur. İlyada ve Odessa destanlarında Amazon kadınlarının Truva Savaşında savaştıklarından bahsedilir. Aynı zamanda Eflatun ve Socrates’in eserlerinde de Amazon kadınları yer almaktadırlar. Heredot’a göre Amazon kadınları İskitlerin ve Sarmatyalar’ın atalarıdır. Bir başka Antik kaynakta ise Sicilyalı Diodorous  bu bilgileri onaylamış ve Amazon kadınlarının İskitli olduğunu ve Themiskyra’da (Terme’de) sarayı olduğunu ifade etmiştir. Amazon kadınlarının kraliçesinin Ares’in (Yunan Mitolojisi’ndeki Savaş Tanrısı) kızı olduğunu ve bu kraliçenin Amazon kadınlarının yasalarını belirlediğini ve girdikleri savaşlarda onlara liderlik ettiğini aktarır. Aynı zamanda Hititlerin günümüze kadar ulaşabilen tabletlerinde de Amazon kadınlarından bahsedilmiştir. Dede Korkut hikayelerinde ise ‘Alp Kızları’’ olarak bahsedilen kadınlar, Amazon kadınları olarak nitelendirilmişlerdir. 

Amazon Kadınlarının Özellikleri

  •  Amazon kadınları savaşmayı yaşam biçimi olarak görmüşlerdir. ‘’Her Türk asker doğar! ‘’ kalıbı aynı zamanda Amazon kadınları için de geçerlidir. Her Amazon kadını bir askerdir. Öyle ki daha iyi ok atabilmek için sağ memelerini küçük yaşta dağlamaktadırlar.  
  • Ok ve yay kullanmakta olan Amazon kadınları aynı zamanda iki tarafı da keskin olan ‘’labris’’ adındaki çift taraflı baltaları da en az ok ve yay kadar iyi kullanmışlardır. Bu yüzden bu baltalar onların sembollerinden biri haline gelmiştir. 
  • Amazon kadınları çoğalabilmek için komşu kabilelerdeki erkeklerle görüşmüşlerdir. Buna göre hamile kalmak isteyen bir Amazon kadını, bir erkekle beraber olmak için kabilesinden uzaklaşır ve yaklaşık iki ay sonra hamile kalıp kabilesine geri dönerdi. Eğer doğan çocuk erkek olursa onu babasına geri veren Amazon Kadınları, kız çocuklarını ise küçük yaşlardan itibaren bir savaşçı olarak yetiştirmişlerdir. 

Amazon kadınlarının Türk olduğu kanıtlandı

Tarihte Amazon kadınlarının ortadan kaybolması ile ilgili iki türlü inanış vardır. Bunlardan birincisi Amazon kadınlarının başka bir kabile ile savaşırken ölmeleri sonucu tarihten silinmeleridir.  İkincisi ise zamanla sayıları azalan Amazon kadınlarının aralarına erkek almaları ya da erkek kabilelerle iletişim kurarak kendi asli yapılarını kaybederek yok olmalarıdır.


Fakat 1994 yılında yapılan bir çalışmada Amazon Kadınlarının yok olmadığı ve hatta Amazon kadınlarının Türk olduğu ortaya çıkmıştır. Dr. Jeanine Davis Kimball, 1994 yılında Kazakistan’da yaptığı çalışmalar neticesinde Amazonların yok olmadıklarını, onların konar- göçer Türk kadın toplulukları olduğunu ortaya koymuştur. 

Yaptığı kazılarda eski kurganları (anıt mezar) açan Dr. Kimball Altay dağlarının eteklerinde yaptığı çalışmada onlarca Amazon kadınının kurganı olduğunu keşfetmiş ve günümüzde efsane kadın savaşçılar olarak adlandırılan bu kadınların Orta Asya kökenli olduğunu kanıtlamıştır. Yunan mitolojisinde Amazon Kadınlarının sarışın olarak tasvir edilmesinden yola çıkan Kimball, Altay dağının eteklerinde ıssız bir bölgede yaşayan Mariamgul (Meryemgül) ismindeki sarışın bir kız dikkatini çekmiştir. Meryemgül ve onun annesinin DNA örnekleri ile Meryemgül’ ün yaşadığı yerden 3000 km uzağında bulduğu kurganlardaki iskeletlerin DNA’sını karşılaştıran Kimball, çıkan sonuçlar karşısında çok şaşırmıştır. Çünkü Meryemgül ve kurgandaki iskeletlerin DNA’sı %99,9 oranında eşleşmiştir. Dolayısıyla Meryemgül o kurgandaki 2500 yıl önce yaşamış olan Amazon kadınının torunudur. Ayrıca Kimball ‘’dağlanmış olan meme tasviri’’ için de bunun doğru olmayabileceğini çünkü Türk kadınlarının memelerini kesmeden de mükemmel şekilde ok atabildiklerini ifade eder. 

Günümüzde Amazon

Günümüze gelirsek; bugün Samsun Batı Park içerisinde 50 bin metrekarelik bir arazi üzerine bir Amazon adası ve bu adanın içerisinde 2.5 dönümlük alanda bir Amazon köyü oluşturulmuştur.  Bu köyde Samsun’un Terme ilçesinde yaşadıkları tahmin edilen Amazon kadınlarının 20’den fazla heykeli bulunmaktadır. Köyün girişinde çok büyük bir Amazon savaşçısı ‘’kraliçe’’ heykeli bulunmaktadır. Bu yapay köydeki heykellerin yapımında; gerçek protez göz ve gerçek saç kullanılmıştır. 

Amazon Festivali

Samsun’un Terme ilçesinde her yıl Amazon festivali düzenlenmektedir. Atlı genç kızların ‘Amazon yürüyüşü’ adındaki geçidi ile başlayan festival, çeşitli konserler ve yarışmalar ile devam etmektedir. Bu festivalde sadece kadınların katılabildiği binicilik ve ok atma yarışları yapılmaktadır. Yarışmaya katılacak olanlar, yarışmadan önceki 20 gün boyunca kampa alınıp; ata binme ve yay kullanma dersleri almaktadırlar. Bunun yanı sıra Amazon Festivali içerisinde ‘Amazon Güzellik Yarışması’ da yapılmaktadır. 

HABERNEDİYOR.COM l NERMİN SEKMEN - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)