Çok sesli müzikte bir çığır: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yeni kompleksini gezdik!
HaberNeDiyor.com ekibi olarak, 194 yıllık tarihiyle Çok sesli müzikte çığır açan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın gizemli tarihine ve Ankara’nın simge yapılarından bir tanesi olması beklenen yeni kompleksine yolculuk ediyoruz. Ayrıca CSO Müdür Yardımcısı ve orkestrada ‘Korno sanatçısı’ olarak görev yapan Serhat Çalışkan ile de orkestraya ve yeni sanat adasına dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Türkiye’de ‘Çoklu Sesli Müzik’ dendiğinde akla ilk gelen oluşum olan ve bir nevi ülkemizdeki ‘öncüsü’ de olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yani CSO, yaklaşık iki arılık bir tarihe dayanan geçmişiyle günümüzde müziğe hizmet ediyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun ‘Batılılaşma’ döneminde attığı adımlar neticesinde, 1826‘lı yıllarda “Muzika-i Hümayun” adıyla ilk adımı atılan CSO, Mustafa Kemal Atatürk döneminde ise “Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası” olarak yoluna devam etti. Sivil bir orkestra haline gelen kurum, Türkiye’de ‘senfonik müzik’ in öncüsü haline gelerek çalışmalarını sürdürdü. Günümüzde ise “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” adıyla çalışmalarını sürdüren kurum, yeni kompleksinde müzikseverlerle buluşmak için gün sayıyor.
HaberNeDiyor.com ekibi olarak, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yani kısa adıyla CSO’nun ‘sanat adası’ olarak adlandırılan yeni binasını gezdik. Ankara’nın simgesel yapılarından bir tanesi olmaya aday yeni kompleks bünyesinde bulunan konser salonları, ki bunlar içerisinde "Büyük Salon", "Mavi Salon" ve "Tarihi CSO Salonu” yer alıyor. Ayrıca idari birimler, CSO’nun geçmişini anlatan bir müze, kütüphane, restoran ve mağaza da sanat adasında yer alıyor.
CSO Müdür Yardımcısı Çalışkan, CSO’nun yen, ‘sanat adası’ nın HaberNeDiyor.com’a anlattı
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Müdür Yardımcısı olan ve orkestrada ‘Korno sanatçısı’ olarak görev alan Serhat Çalışkan ise, HaberNeDiyor.com’un sorularını yanıtladı. CSO’nun köklü geçmişinden söz eden Çalışkan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın günümüzde yaptığı çalışmaları da anlattı. Çalışkan, CSO’nun yeni binasında yapılacak yeni çalışmaları ve klasik müzikten geleneksel müziğe, dünya müziğinden popüler müziğe kadar bir çok zengin içeriği dinleyiciye sunacaklarını da müjdeledi.
Dünyada eşi benzer, olmayan bir ‘sanat adası’ yapıldığından söz eden Çalışkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yüksek çabaları ve lütuflarıyla yapının ortaya çıktığını söyledi. 90 yıldır eski binasında hizmet veren CSO’nun bir nevi çağa ayak uydurması gerekmesinden kaynaklı bu kompleksin yapıldığını söyleyen Çalışkan, fiziksel teknolojik ve refah olarak çok daha rahat bir alanda olduklarını da sözlerine ekledi.
Yapının mimarları Özcan Uygur ve Semra Uygur’un ‘çok sesli müzik’ dünyasını çok iyi araştırarak bir yapı sunduğunu söyleyen Çalışkan, Büyük Konser Salonu’nun eski mimarilerde kullanılan ‘akuskik anfitiyatro’ yapısıyla yapıldığını belirtti. Sahneye en yakın oturan ve en uzak oturan kişi arasında ‘minimal’ bir ses farkı duyumu olduğunu söyleyen Çalışkan, salona gelen herkesin aynı kalitede müzik zevki yaşamasının kendileri için önemli olduğunu söylüyor.
Çalışkan, CSO’nun açılış konserini anlattı
CSO’nun ‘Açılış Konseri’ nin 2020’de 3 ve 4 Aralık’ta yapıldığını söyleyen Çalışkan, CSO Genel Müzik Direktörü ve şefi Cemi'i Can Deliorman'ın yönetiminde dünyaca ünlü soprano Angela Gheorghiu ve dünyanın en iyi piyano ikilileri arasında gösterilen Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin sahne aldığından bahsetti. Çok güzel geçen bir açılış konseri yapıldığını söyleyen Çalışkan, Osmanlı döneminde de söylenen “Aziziye Marşı” ve “Mecidiye Marşı” nın da konserde seslendirildiğini söyledi. Çalışkan ayrıca, CSO’nun “Mezzo TV” ile de bir anlaşma yaptığını ve konserlerin oradan takip edilebileceğini de söyledi.
Pandemi döneminde kompleks inşaatının hızlı ilerlediğini söyleyen Çalışkan, seyirciden uzak kalmayı ise ‘hayat damarlarından birinin kopması’ olarak adlandırdı. Tüm orkestranın seyirciyle buluşmayı dört gözle beklediğini söyleyen Çalışkan, pandemi sürecinde de yeni projeler geliştirdiğinden bahsetti. Dijital ortamdan önemli günlerde izleyicilerle buluştuklarını söyleyen Çalışkan, ‘CSO Akademi’ ve ‘CSO Çocuk’ bünyesinde de yapılan çalışmaları anlattı.
CSO Doremini projesiyle, herkes ‘çoklu sesli’ müziği öğrenebilecek
Çocuklar ve gençler için yeni bir proje geliştirildiğini söyleyen Çalışkan, “CSO Doremini” ile herkesin elinin altında çok sesli müziği konu edinen detaylı bir kaynağın yer alacağını müjdeledi. Kitapçıkların basıldığını söyleyen Çalışkan, ayrıca çoklu sesli müziği öğrenmek isteyenler için eğitici öğretici çekimler yapıldığını da belirtti.
CSO’nun seyirci ile buluşmayı hasretle beklediğini söyleyen Serhat Çalışkan, orkestranın uluslararası alanda yarışır bir hale geleceklerini belirtti. Seyirciler tarafından alkışlanmayı çok özlediklerini sözlerine ekleyen Çalışkan, sahneye her çıktıklarında seyircilerinde orada oldukları hissiye yaşadıklarını fark ettiklerini ve en kısa zamanda fiziki şartlarda izleyenlerle buluşmayı hedeflediklerini söyledi.
Röportaj: Deniz Ali Tatar / Kamera & Montaj: Yücel Karaduman
