Çayönü'nde bulundu: En büyüğünün kapağı açıldı

Diyarbakır'a bağlı Ergani ilçesinde neolitik dönemden izler taşıyan Çayönü Höyüğü'nde sürdürülen arkeolojik kazılarda sandık tipi üç yeni mezar ortaya çıkarıldı. Uzman ekipçe mezarlardan en büyük olanının kapağı açıldı.

KÜLTÜR-SANAT 31.08.2022, 23:29
Çayönü'nde bulundu: En büyüğünün kapağı açıldı

Göçebelikten yerleşik hayata, toptancılık ve avcılıktan üreticiliğe geçilip tarıma ilk başlanılan bölgeler arasında yer alan höyük, yaklaşık olarak 10 bin sene evveline tarihlenmesiyle yalnızca bölge değil, dünya uygarlık tarihi adına da büyük bir önem taşıyor.

1964'te başlatılan, 1991 yılında ara verilen ve yedi sene evvel tekrar başlatılan kazılar, Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan'ın başkanlığında yürütülüyor.

Sandık tipi mezarların sayısı dörde çıktı

İçinde 400'ü aşkın insana ait kafatası ve kemiğin depolandığı 'Kafataslı Yapı' ve 'Terrazo Binası' adlı mozaik yapının ortaya çıkarıldığı höyükte ilki geçtiğimiz sene bulunan sandık tipi mezarın bu sene yenilerine ulaşıldı.

Alanda büyük bir titizlikle sürdürülen kazı faaliyetlerinde sandık tipi üç yeni mezara erişildi. 

Uzman ekipçe mezarlardan en büyük olanının kapağı açıldı. Mezarın toprak dolgularıyla kuvvetlendirildiği gözlendi. Mezar içindeki cesedin korunması maksadıyla gerçekleştirilen dolgu, arkeologlar ve antropolog tarafından büyük bir hassasiyetle süpürülerek detaylıca incelenecek.

"Kuzey Mezopotamya için çok kıymetli bir yer"

Prof. Dr. Özdoğan, basın mensuplarına, iki ayrı zaman dilimine yönelik faaliyet yürüttüklerini, bunların İlk Tunç Çağı ve çanak çömlekli neolitik dönem olduğunu kaydetti.

Geçtiğimiz sene gerçekleştirilen faaliyetlerde milattan evvel 3 bininci senelere ait olan bir yapı ve yapının eklentilerini gün yüzüne çıkardıklarını aktaran Özdoğan, "Bahse konu yapının kuzey devamını bu yıl araştırdık. Geçen sene sandık tipi bir mezarımız da vardı." diye konuştu. 

Aslı Erim Özdoğan, hiç öngörmedikleri bir zamanda geçtiğimiz sene bulunan mezarın çok yakınında üç sandık tipi mezara daha rastladıklarını, antropologların yapacağı incelemenin akabinde net bulgulara erişeceklerini ifade etti.

"Mezarın bozulmadan elimize geçmiş olması antropolojik yönden çok önemli. DNA yapma imkanı bulacağımızı da düşünüyoruz." diyen Özdoğan, Çayönü yerleşim bölgesinin Kuzey Mezopotamya için çok kıymetli bir yere sahip olduğunu da sözlerine ekledi. 













Yorumlar (0)