'Beyaz altın' en iyi dönemini yaşıyor

Eskişehir'de 'beyaz altın' olarak da nitelendirilen ünlü lüle taşından sabır ve emekle işlenerek üretilen eşyalar, Avrupa ve Çin pazarında görüyor.

Lüle taşı, madenden uzun ve zorlu uğraşlar neticesinde hammadde olarak çıkarılıyor ve usta ellerde çeşitli ürünlere dönüştürülüyor.

"Çin'den yoğun ilgi var"

Lületaşı El Sanatları Derneği'nden Başkan Emre Mangaltepe, basın mensuplarına, son yıllarda mesleğe olan ilginin arttığını dile getirdi. 

Atölyelerin tam kapasiteyle çalıştığını kaydeden Mangaltepe, "Ürünlerin tamamına yakını yurt dışına, özellikle de Çin'e gönderiliyor." diye konuştu. 

Kentte 800'e yakın kişinin bu işle uğraştığını belirten Mangaltepe, bu sanatın yeni jenerasyonlara da aktarılması için çalıştıklarını söyledi. 



"Her şekli verebilirsiniz"

Sanatçı Mehmet Çınar da yaklaşık olarak 40 senedir lüle taşı işlemeciliği yaptığını ifade etti.

Nikotin emiciliği özelliğine sahip olduğu için lüle taşından pipo yaptıklarını aktaran Çınar, "Bu taş çok büyük bir değer. Yumuşak bir yapıda olduğundan ötürü her şey yapabiliyorsunuz. Hayvanlar, Osmanlı padişahları ve savaş kahramanları yoğun rağbet görüyor." şeklinde konuştu.

"En büyük sorunumuz hammadde"

Ramazan Bağlan ise 59 senedir bu mesleği yaptığını söyledi.

Bu işin sabır gerektirdiğine işaret eden Bağlan, şu ifadeleri kullandı:

"Birkaç aylık kurslarla gençleri yetiştirmeye çalıştık fakat olmadı. Bu işin mutfağına girmek gerekiyor. Mesleğimiz an itibarıyla zirvede. Talebe yetişemiyoruz. Ocaklardan taş çıkaranların sayısı sürekli olarak azalıyor. Yeni jenerasyon da taş ocaklarına gitmiyor. Rezerv sıkıntısı yok, taş çıkaracak eleman sıkıntısı var. En büyük sorunumuz hammadde."