Abdülhamid dönemine ait taht 100 bin liraya satıldı!

Sultan II. Abdülhamid dönemine ait olduğu iddia edilen bir taht, İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nda satışa çıkarılan eserler arasında bulundu.

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi, antikacı Nilgün Şensoy, koleksiyonunda bulunan tahtı yurt dışına çıkarılmaması koşuluyla 100 bin liraya sattı. 

Yıldız Sarayı yağmalanmıştı 

Yıldız Sarayı, Sultan II. Abdülhamid'in 1909'da 31 Mart Vakası’nın ardından tahttan indirilmesi üzerine halk tarafından yağmalanmış ve kısmen yakılmıştı.

Sultan II. Abdülhamid'e bildiri vermiş veya polis ajanı olarak çalışmış olan kişilerin, döz konusu yağmalama esnasında kendilerine ait belgeleri arayarak ortadan kaldırmaya çalıştıkları da gündeme gelmişti. Yıldız Sarayı’na ait eşyalar, bu yağmalama sebebiyle uzun seneler boyunca müzayedelerde satışa çıktı. 

Sultan II. Abdülhamid dönemine ait olduğu ileri sürülen tahtın da benzer bir sebeple müzayedeye düştüğü öne sürülüyor.

"Her padişah tahttan indirildikten sonra eşyaları mezatta satılırmış"

Nilgün Şensoy, tahtı yurt dışına çıkarılmaması koşuluyla Maxam Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Karakeçili’ye 100 bin liraya sattı. 

Şensoy, "Öncelikle Abdülhamid’in tahtı değil. Kendisine Ermeni ustalar Hapet ve Nezeren kardeşler tarafından yapılarak saraya hediye edilmiş bir taht. Her padişah tahttan indirildikten sonra eşyaları mezatta satılırmış. Dedem mezattan satın almış. Annem modern bir evde oturuyordu, bu tahtı tavan arasında saklıyordu. Ben geleneksel Türk sanatı üzerine eğitim aldım ve meraklı olduğum için bu esere sahip çıktım." ifadelerini kullandı.

"Koltuğun arkasında Ermeni ustaların isimleri var"

Müzeye kayıtlı bir koleksiyoner olduğunu kaydeden Şensoy, "Ancak bu eser kullanım eşyası olduğu için koleksiyona kaydetmedim. Sağlık sorunlarım nedeniyle artık bakamayacağıma inandığım için satışa çıkardım. Benim sevdiğim gibi seven biri alsın istedim. Yurtdışına çıksın istemedim. İki Katarlı iş insanı ‘Ne istersen verelim bize sat’ dedi ama vermedim. Tahtın Yıldız Sarayı’na ait olduğuna dair herhangi bir işaret yok ama koltuğun arkasında Ermeni ustaların isimleri var. Bu ustalar Abdulhamid döneminde saraya çalışan ustalar zaten. Tahtı alan kişinin de esere benim gibi bakmasını istedim.” diye konuştu. 

"Bu eserin müzeye kazandırılması gerekirdi"

Eski Yıldız Sarayı Müze Müdürü Sabahattin Türkoğlu, Sultan II. Abdülhamid'in görevden alınması üzerine Yıldız Sarayı'nın yağmalandığını hatırlatarak, "Epey eşya yıllar içinde müzayedede satışa sunuldu. Müdürlüğüm döneminde yaklaşık 20 yıl önce bir taht müzayedeye çıkmıştı. Satışı durdurup el koydum ve muhammen bedelle müzeye kazandırdım. Çok eşyayı böyle toplayarak müze envanterine aldım. Bu eser gerçekten Yıldız Sarayı’na mı ait, orası şüpheli. Sarayın kumaşları özel dokumadır. Mavi ve üzeri sarı yaldızlı yıldız işlidir. Bu müzayede ile ilgili bakanlık temsilcisinin gerçekten saraydan çıkmışsa bu esere el koyması ve müzeye kazandırması gerekirdi." dedi. 

"Eserin müzayedede satılmasını garip karşıladım"

UNESCO Türkiye Milli Komitesi üyesi Nezih Başgelen, Türkiye'nin son senelerde yurtdışındaki eserlerine sahip çıkıp müzelere getirdiğini aktararak, "Abdülhamid gibi tarihte önemli bir isme ait olan eserin müzayedede satılmasını garip karşıladım. Müze komisyon oluşturup esere değer tespiti yapıp satın alabilirdi. Eseri elinde bulunduran kişilerin de bu eseri nasıl temin ettiklerini araştırmak gerekir. Çünkü Yıldız Sarayı yağmalanmış bir saraydır. Birçok eserin daha önce de müzayedede satıldığını biliyoruz." açıklamasını yaptı.