3200 yıllık metalurji atölyesi, Gürcistan’da keşfedildi!

Tarihsel dönemlerde büyük uygarlıklara ev sahipliği yapan Güney-Batı Gürcistan’ın Nokalakevi kasabasında, 1973'te başlayan ve 2001’den beri uluslararası hale gelen kazı çalışmalarında yeni buluntular keşfedildi. Yapılan son kazılarda, Geç Bronz ve Erken Demir Çağı’na ait metallerin yer aldığı bir metalurji atölyesi keşfedildi.

KÜLTÜR-SANAT 13.02.2021, 10:46 14.02.2021, 09:05
3200 yıllık metalurji atölyesi, Gürcistan’da keşfedildi!

Gürcistan’ın Nokalakevi kasabasında, 1973'te başlayan ve 2001’den beri uluslararası hale gelen kazı çalışmaları yapılıyor. Tarihte bir çok uygarlığa ev sahipliği yaptığı yıllar önce belirlenen kasabadaki kazı çalışması, 20 hektarlık bir alanda sürüyor. Bölgede son olarak, Geç Bronz ve Erken Demir Çağı’na ait metallerin küçük bir metalurji atölyesi bulundu. Atölyenin, topraklarda keşfedilen son dönemdeki en iyi arkeolojik bulgu olduğu belirtiliyor.

Pandemiye rağmen kazı çalışmaları aksamadan devam etti.

Kazı çalışmalarındaki önemli bulguyu ise, kazı başkanlığını üstlenen Ulusal Gürcistan Kültür Varlıklarını Koruma Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. David Lomitashvili açıkladı. Lomitashvili, pandemiye rağmen kazı çalışmalarını sürdürdüklerini ve Gürcistan’da devam eden Grakliani, Didnauri, Jikhashkari ve Dmanisi kazılarının de uluslararası öneme sahip olup dünya tarafından ilgiyle takip edildiğini söyledi.

Bölgeye yüzyıllar boyunca “Altın Kaplama Kolkheti” adının verildiğini söyleyen Lomitashvili, kasabada ortaya çıkan mineral, altın,, metalurji için hammaddelerin  zengin derecede var oluşunun, kasabadaki belirli yerleşim yerlerinin oluşturulması için temel olduğunu da sözlerine ekledi.

Lomitashvili, Türkiye’nin  medeniyetler ve kültürler arasında bir kavşak olduğunu söyledi

David Lomitashvili, Türkiye topraklarının da birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve bu nedenle buradaki çalışmaları da takip ettiklerini belirtti. Sinop ve Hisarlik tepelerinde önemli arkeolojik kazı çalışmaları yapıldığını belirten Lomitashvili, bu kazıların öne çıktığını ve Türkiye’nin de medeniyetler ve kültürler arasında bir kavşak konumuna sahip olduğunu belirtiyor.

Lomitashvili, Türkiye’deki meslektaşlarıyla çalışmaktan büyük mutluluk duyacağınıda belirtirken, Sinop’taki Arkeolojik Alanda bulunan Bilkent Üniversitesi profesörü Dominique Kassab Tezgör ile iyi bir iletişimin olduğunu ve birlikte Türkiye'nin en çok beğenilen bilimsel dergilerinden bir tanesi için bilimsel bir çalışma yaptıklarını belirtti.

Yorumlar (0)