1900 yıllık çocuk ayak izleri Türkiye'de bulundu

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan, 'Gladyatörler kenti' olarak bilinmesine ek olarak dünyanın en büyük mermer şehirleri arasında gösterilen Stratonikeia'da, 46 sene evvel başlayan kazı faaliyetleri senenin her ayında sürüyor.

Helenistik, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun yanı sıra Anadolu beylikleri, Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti dönemleri için de büyük önem taşıyan antik kentte, önemli eserler gün yüzüne çıkarılıyor.



"Bu yılki çalışmalar verimli geçiyor"

Lagina ve Stratonikeia Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Söğüt, basın mensuplarına, Karia bölgesinin en önemli şehirlerinden Lagina ve Stratonikeia'da antik dönemden günümüze farklı yapılarda arkeolojik çizim, restorasyon ve kazı faaliyeti yürüttüklerini dile getirdi. 

Antik kentte bu yıl kazı faaliyetlerinin bir hayli verimli geçtiğini kaydeden Bilal Söğüt, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü senesinde güzel faaliyetler gerçekleştirdiklerini ve birçok buluntu ele geçirdiklerini ifade etti.

"Roma İmparatorluğu hamamının bölümlerini gün yüzüne çıkardık"

Söğüt, evvelki senelerde yürütülen faaliyetlerde 'Batı Cadde' ve 92 kişilik umumi tuvaleti (latrina) gün yüzüne çıkardıklarını aktararak, "Bu sene de 'Batı Cadde'nin yanında Roma İmparatorluğu hamamının spor ve jimnastik kısımları (palestra) ile giriş bölümündeki soyunmalık (apodytorium) ve içerisinde havuz yer alan soğukluk bölümü olan frigidariumda faaliyet yapmaya başlamıştık. Bu sene frigidarium kısmının kazısını bitirdik." diye konuştu. 

Hamamın frigidarium bölümünde, havuzlar ve etrafındaki diğer kısımların nişleri ile gün yüzüne çıktığını aktaran Bilal Söğüt, alanda antik dönemde yerle bir olduğu şekilde, dolu halinde üst örtüsü ile ilgili malzemelere rastladıklarını, hamamın spor ve jimnastik bölümleri olan palestranın güney portikteki (önü sütunlu, üstü örtülü açık galeri) faaliyetlerine ise devam ettiklerini dile getirdi.

Hamamı desteklediği düşünülen şahsın mezarını da hamamın içerisinde bulduklarını anımsatan Bilal Söğüt, şimdiki faaliyetlerde ise milattan sonra ikinci yüzyılda yapılan hamamın aynı yüzyıldaki düzenlemelerine ilişkin malzemeleri orijinal haliyle bulduklarını söyledi.



"Üç çocuğa ait"

Kentte Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu, Menteşe Beyliği, Roma ve Bizans dönemlerini kademeler halinde gün yüzüne çıkarttıklarının altını çizen Bilal Söğüt, şunları kaydetti:

"Özellikle Roma İmparatorluğu dönemi kalıntıları içerisinde tonozda kullanılan tuğlalar üzerinde yaklaşık olarak 1.900 sene evveline ait ayak izlerine denk geldik. Bunlar bizim için çok güzeldi. Hatta bunların iki ila üç yaşlarında, üç ayrı çocuğa ait ayak izleri olduğunu da saptadık. Biz şu ana kadarki faaliyetlerde bu tarz duvar tuğlaları ve çatı kiremitleri üzerinde farklı betimlemeler buluyorduk fakat ilk kez böyle bir ayak izine denk geldik. Bahse konu ayak izleri farklı taraflardan da geliyordu ve hepsi aynı tarafta da değildi. Bu da bizim için iyi gelişmelerden biri oldu. Oradaki faaliyetlerimiz sürüyor. Hatta hamamda Roma İmparatorluğu döneminde gerçekleştirilen kanalizasyon su giderleri sistemi halihazırda çalışıyor. Hem gezinti yerlerinde hem havuzlarda bunlar tam olarak gün yüzüne çıkarıldı. Günümüzde yağmur yağdığında sanki birkaç sene evvel inşa edilmiş gibi sular antik kanalizasyona doğru akıyor ve havuzlarda bir damla su dahi birikmiyor. Bu da sevindirici ve güzel haberlerden biri."

Söğüt, kentte sürdürülen faaliyetlere Pamukkale Üniversitesi, Yatağan Belediyesi, Muğla Valiliği, Türk Tarih Kurumu, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığının destek verdiğini de sözlerine ilave etti.