1,3 milyon kitabıyla 138 yıllık nadide bir eser: Beyazıt Devlet Kütüphanesi

Kitapların ödünç olarak alınmadığı ve 2. Abdülhamid’in talimatı ile açılan ve her sene 80 bin kitabın içerisinde olduğu 1,3 milyon kitabın bulunduğu Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki eserler aynı sıcaklıkta korunuyor.

KÜLTÜR-SANAT 28.03.2022, 15:42 28.03.2022, 16:34
1,3 milyon kitabıyla 138 yıllık nadide bir eser: Beyazıt Devlet Kütüphanesi

1884 senesinde Sultan 2. Abdülhamid’in direktifleriyle açılan “Kütüphane-i Umumi-i Osmani” ismiyle hizmete sunulan, ülkemizin devlet eliyle kurulmuş olan ilk kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin matbu eserleri, yıpranma ve aşınmalara karşı 18-21 derece arasındaki sıcaklıkta %40-45 oranında nem dengesi bulunduran özel odalarda muhafaza ediliyor.

Kütüphanedeki kitap sayısı 1,3 milyon...

Raflarına yerleştirilmiş olan bir takım “Naima Tarihi” ile 138 sene önce hizmete alınan, 1934 senesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle çıkartılan “Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu” gereğince, ülkemizde basılan bütün yayınların bir nüshasının teslim edildiği kütüphanedeki kitap sayısı 1 milyon 300 bine çıktı.

Bakanlığa bağlı dergi, kitap ve gazete gibi matbu eserler geçmişten bugüne dek özenle arşivlenerek okuyucuya ulaştırılıyor. Yedi kattan oluşan kütüphanenin raflarına sığmayan kimi özel koleksiyonlar da ideal nem ve sıcaklık dengesinin sağlandığı özel depolarda korumaya alınıyor.

Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin Müdürü Ramazan Minder, Osmanlı döneminde padişahların, valide sultanların ve şeyhülislamların açtığı vakıf kütüphanelerinin olduğunu, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin hizmete açılmasının ardından halkın tamamının koleksiyonu daha da zengin olan kütüphaneye erişebildiğini kaydetti.

Her sene 80 bin kitapla daha da büyüyor

Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne bütün yayınevlerinden her sene ortalama 80 bin kitabın geldiğini söyleyen Minder, “derleme kütüphanesi” olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, İzmir İl Halk Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesine de her yayından birer baskının ulaştırıldığını söyledi.

Devlet ve millet adına kültür eserlerinin muhafaza edilip gelecek kuşaklara aktarıldığını ileten Minder, “Bizim kitap koleksiyon sayımız bugün 1,3 milyona ulaşmış durumda. Raflarımızda artık yer olmadığından bunların muhafazasını sağlayamıyoruz, dışarıda bulunan başka depolama olanaklarıyla bunları saklıyoruz.” şeklinde konuştu.

Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Ramazan Minder

Tüm mevsimlerde ortamın nem ve sıcaklığı aynı

Eserlerin korunması maksadıyla uzun özel bir çaba harcandığının altını çizen Minder, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Depomuzda havalandırma ve iklimlendirme sistemi bulunuyor. Kitapların ve burada bulunan kağıt malzemenin belirli bir nem ve ısı arasında bulunması gerekiyor. Sıcaklık 18-21 derece arasında, nemin ise yaklaşık olarak %40-45 civarlarında olması gerekli. Tabii ki İstanbul nemli ve rutubetli bir şehir, kışın çok soğuk, yazın çok sıcak olabiliyor. Dışarıdaki havanın değişmesinin depo ortamına yansımaması gerek. Bunun için de bizler burada bulunan sistemleri makinelerle 18-21 derece arasında, nemi ise %40-45 bandında tutmaya çabalıyoruz. Aşırı sıcak ve soğuktan kağıt etkileniyor veyahut fazla nem ya da kuraklık da kağıdın kalitesini bozabiliyor.

“Burası yalnızca bir kütüphane değil”

Çoğunlukla yerli ve yabancı araştırmacılar, akademisyenler ve öğrencilerin kütüphaneden istifade ettiğinin altını çizen Minder, kütüphanenin merkezi konumu ve üniversitelere yakın olması sebebiyle okuyucu profilinin ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerden oluştuğunu ifade etti.

Günlük yaklaşık olarak 200 okuyucu ve araştırmacının kütüphaneye geldiğini ifade eden Minder, şunları söyledi:

“Bizler ‘derleme kütüphanesi’ olduğumuzdan ödünç kitap veremiyoruz. Halk kütüphanesi gibi çalışmıyoruz. Bizim ana görevimiz, bizlere intikal eden koleksiyonların muhafazasını sağlamak ve gelecek nesillere aktarmak. Yani bizden bir okuyucu gelip kitabı ödünç almak isterse maalesef veremiyoruz. Burada üyelik sistemi de bulunmuyor. Yani kütüphanemize gelen okuyucunun üye olması gerekli değil. Kütüphanemize gelip kimlik kartını vererek okuyucu olarak yararlanabiliyor ancak kitabı evine götüremiyor. Burada çalışması gerek.”

Minder, Beyazıt Devlet Kütüphanesi arşivinde olmayan bir eserin başka kütüphanelerde olmasının zor olduğunu söyledi.

Kütüphanenin koronavirüs salgınından önce 7/24 esasıyla çalıştığını, salgınla beraber ise alınan tedbirler neticesinde çalışma saatlerinin kütüphanede günlük 09.00-23.00 olarak güncellendiğini söyleyen Minder, gelecek süreçte yeniden eski çalışma saatlerine geçileceğini söyledi.

Yorumlar (0)