Yunanistan 16 adaya 100 bin asker yerleştirdi!

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ın anlaşmaları ihlâl ederek Ege Denizi’nde 16 adayı silahlandırdığını söyledi. Bu açıklamanın ardından Ege Denizi’ndeki adalar sorunu yeniden gündeme geldi. Yunanistan'ın, adalarda 50 ila 100 bin arasında askere sahip olduğu belirtiliyor.

GÜNDEM 24.01.2020, 09:58 24.01.2020, 10:03
Yunanistan 16 adaya 100 bin asker yerleştirdi!

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ın anlaşmaları ihlâl ederek Ege Denizi’nde 16 adayı silahlandırdığını söyledi. Bu açıklamanın ardından Ege Denizi’ndeki adalar sorunu yeniden gündeme geldi. 

Yunanistan,1960'lı yıllardan itibaren adalarda ağır silahlandırmaya gitti. Ülke, bazı adalara savaş uçaklarının kullanabileceği hava üsleri ile deniz üsleri de inşa etti. 

Bazı adalarda tümen bazı adalarda da tugay düzeyinde birlik bulunduran Yunanistan'ın, adalarda 50 ila 100 bin arasında askere sahip olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, Türkiye’nin bu problemi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşıması gerektiğini düşünüyor.

1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ve 1947'de imzalanan Paris Antlaşması’na göre, Ege Adaları’nın silahlandırılması kısıtlandı. Birçok adada kolluk kuvveti dışında silahlı kuvvet bulundurulmamasına ve tahkimat yapılmamasına karar verildi. "12 Ada" olarak anılan 14 ada, Paris Antlaşması ile İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verildi. Paris Antlaşması'nın 14. maddesinde, bu adaların üzerinde sadece güvenliği sağlayacak kadar kuvvet bulundurulabiliyor. Fakat Yunanistan, Ege’de bulunan adaları 1960’lardan itibaren silahlandırmaya başladı. 

"Önemli ama geç kalmış bir açıklama"

Uzmanlar, Ege Denizi’nde yaşanan sorunu Milliyet'e değerlendirdi. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın "Yunanistan’ın anlaşmaları ihlâl ederek Ege Denizi’nde 16 adayı silahlandırdığını" söylemesine ilişkin, "Önemli ama geç kalmış bir açıklama. Bu açıklamanın 1964’ten bu yana yapılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne bu sorunu taşımalıdır." dedi. 

"23 ada askersizleştirilmiş olma koşuluyla Yunanistan'a devredildi"

Ege Denizi’nde Yunanistan'ın gayri askerî statüde 3 ada grubuna sahip olduğunu kaydeden Gürdeniz, "Bu üç ayrı kategoride 23 ada bulunmaktadır. Bu 23 ada askersizleştirilmiş olma koşuluyla, yani Anadolu’ya bir tehdit riski oluşturmayacak şekilde egemenliği Yunanistan’a devredilmiştir." ifadelerini kullandı. 

Gürdeniz, Kıbrıs sorununun başladığı 1960’lı yılların başından itibaren Adaların silahlandırıldığını belirterek, "Türkiye 1964 yılında bu ihlaller için ilk notasını vermiş, aynı yıl Ege’deki karasularını 3 milden 6 mile çıkarmış ve kıta sahanlığı krizinin çıktığı 1975’te söz konusu ihlalleri BM’ye bildirmiştir." diye konuştu.

"Yunanistan deniz üssü veya hava üssü bulunduramaz"

Bu adaların kademeli olarak ağır bir şekilde silahlandırıldığına dikkat çeken Gürdeniz, "Yunanistan, her üç adalar grubunda ancak asayişi sağlayacak polis veya jandarma bulundurabilir. Askeri birlik, deniz üssü veya hava üssü bulunduramayacağı gibi, savaş gemileri liman veya karasularını; askeri uçaklar hava sahasını veya meydanlarını kullanamaz." açıklamasını yaptı.

Gürdeniz, Yunanistan'ın Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra her üç grup adanın çoğunluğunu kara, deniz ve hava birlikleri/üsleri ile silahlandırdığını ve silahlandırmayı sürdürdüğünü kaydederek, "ASDEN Komutanlığı adı altında Midilli ve Rodos’ta tümenler; Limni Sakız Sisam ve İstanköy’de tugay seviyesinde birlikleri vardır. Limni Midilli, İstanköy ve Rodos’ta jet harekâtına uygun hava üsleri vardır." şeklinde konuştu.

"Ege’de aidiyeti belirsiz olan adalar var"

Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Sezai Enis Tulça da önemli açıklamalarda bulundu.

Kuzeydeki Saruhan Adaları'nın silahsız kalması koşuluyla Lozan ile Yunanistan’a devredildiğini belirten Tulça, "Güneydeki adalar yani 12 Adalar olarak tabir ettiğimiz ama kabaca 14 ada ise 1912-1947 arasında İtalya’daydı. Savaş sonunda İtalyanlar çekilirken, 1947 Paris Anlaşması ile bu adaları silahsız kalması koşuluyla Yunanistan’a bıraktı." dedi.

Tulça, 1964 yılından beri Yunanistan'ın bu adaları ciddi boyutta silahlandırmaya başladığını aktararak, "Ayrıca bunların dışında Ege’de aidiyeti belirsiz olan adalar var. Lozan’da bu 'gri adalar' için ilerde taraflar arasında bu adaların aidiyetinin belirlenmesi gerektiği belirtiliyor." diye konuştu.

"AB’yi arkasına alan Yunan tarafının bu konudaki tutumu hasmane"

Meselenin Uluslararası Divan’a götürülebileceğini kaydeden Tulça, "Ancak tek taraflı gitmenin sakıncaları var. Bir mutabakat yapıp, iki ülke anlaşamadığını tespit ettiği konularda gider Adalet Divanı’na. Bu yapılamıyor. Çünkü Yunanistan, ‘Benim yaptığım ihlal değil. Kendi egemenlik alanımdaki bir adayı silahlandırıyorum’ diyor. Ama ortada bir anlaşma var. Bu sorunu ya diplomatik yolla çözeceksiniz ya hukuka başvuracaksınız. Bunu barışçıl bir yolla halletmeye çalışıyoruz ama maalesef AB’yi arkasına alan Yunan tarafının bu konudaki tutumu hasmane." ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, 16’sının Yunanistan tarafından silahlandırıldığını söylediği 23 ada şöyle:

  • Boğazönü Adaları(Kuzey Ege Adaları): Semadirek, Limni, Taşoz, Bozbaba (4)
  • Saruhan Adaları (Doğu Ege Adaları): Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara (5)
  • Menteşe Adaları: İstanbulya, Rodos, Herke, Kerpe, Kaşot, İlyaki, İncirli, Kelemez, Leryos, Batnaz, İlipsi, Sömbeki, İstanköy, ve Meis
Yorumlar (0)