Yolcular uçak kazasını anlattı: Yüzleri kanıyordu!

İzmir-İstanbul seferini yapan Boeing B737 800 tipi uçak, 5 Şubat günü akşam saatlerinde pistten çıktı. Uçak 3 parçaya ayrılıp alev aldı. Kaza sonucu 3 yolcu hayatını kaybetti. 

Yaralanan 180 yolcunun birçoğunda ise kol, bacak ve kaburga kırığı tespit edildi. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 180 yaralıdan 92’sinin taburcu edildiğini duyurdu.

"Maskeler açılmadı"

Kalça ve omurgasında kırık tespit edilen yolcu Selin Erdoğan (28), o anları şöyle anlattı:

"Uçağımın kalkış saatine çok vakit vardı. Ben de bir önceki uçağa bindim. Aslında bilet almış olduğum uçağa binseydim bu durum başıma gelmeyecekti. Uçağa bindiğimde direkt uyudum ve ani bir sarsıntıyla uyandım. Uçağın tekerleri yere değmişti ama sarsıntı hala devam ediyordu. Çok geçmeden yüksekten düştüğümüzü fark ettim."

Erdoğan, o panikle sadece ölümü düşündüğünü kaydederek, "Nefes alamadım. Maskeler açılmadı. Sonra, 'Uçak patlayacak' diye sesler yükselmeye başladı. Sıkıştığım yerden zorlukla uçağın kanadına çıktım. Kırıklara rağmen yürüdüm." ifadelerini kullandı.

"Kabin bagajları üstümüze düştü"

Hastanede tedavisi süren iş insanı Engin Demir (44), İstanbul aktarmalı Dubai'ye gidecektim. Uçağın tekerleri yere değdikten sonra, uçak yükseklikten birden düştü." dedi.

Demir, düşmeyle birlikte kabin bagajlarının üstlerine düştüğünü belirterek, "Olduğumuz yerde sıkışıp kaldık. Çevremdeki kadınlar bağırıyordu, yüzleri kanıyordu ve herkes panik halindeydi. Yaşadığımız bir travmaydı. Çok korktuk. Kendi imkânlarımızla uçaktan çıktık." diye konuştu. 

"Yüksekten düşüp betona çarptık"

Görme engelli olan avukat Şeref Demirtaş, eşiyle birlikte İstanbul aktarmalı Sinop'a gitmek için uçağa bindiğini aktararak, "Uçağın alçaldığı yönünde anons yapıldı. Sonra uçak hızla inişe geçti. İnişin ardından cep telefonlarımızı açabileceğimiz anonsu yapıldı. Emniyet kemerlerimizi henüz çözmemiştik, uçak yüksek bir yerden düştü. Herkes çığlık atmaya başladı. Eşim beni çıkarttı. Herkes öleceklerini sandı." şeklinde konuştu.

Eşi Rümeysa Demirtaş ise "Çok sert bir şekilde indik. İndikten bir süre sonra yüksekten düşüp betona çarptık. Önce ben uçaktan çıktım, daha sonra ise eşimi de uçağın yarılan kısmından çıkardım." ifadelerini kullandı.

"Kemer savrulmamı engelledi"

Avukat Kahraman Can Söylemez, uçağın kötü bir iniş yaptığını ve bazı yolcuların kemerlerini açtığını kaydederek, "Kötü iniş olduğu için ben açmadım kemerimi. Kemerini açanlar kazada ağır yara almış olabilir. Uçak düz yolda ilerlerken tekrar bir fren yapmaya çalıştı duramadı ve sonrasında boşluk hissi, havada 30-40 metre süzülme hissi oldu. Uçak aşağı düşünce bir kere yerde sektik ikinci sekişte uçak oturdu. Tahmin ettiğim kadarıyla kokpit ilk düşüşte kırıldı." dedi.

Yokuş aşağı düşerken ilk çarpmanın çok sert olduğunu belirten Söylemez, "Daha sonra çıkış kapısına baktığımda orada oturanların durumunun iyi olmadığını gördüm. Durumum iyiydi çünkü kemer savrulmamı engelledi. Kemeri açıp hemen acil çıkış kapısını açtım. Sağımda da alev gördüm o yüzden acele ettim çıkmak için. Sonra çıkmaya çalışanlara yardım ettim. Hamile bir kadın vardı onu ve diğer yaralıları toplayıp ambulansa bindirip hastaneye gittik." açıklamasını yaptı.

"Her şey 2-3 saniyede oldu"

Kaza sonucu yaralanan bir diğer yolcu Yunus Elmacı, uçağın piste yaklaştığı zaman yalpalamaya başladığını ifade ederek, "Piste indik uçak yine yalpalamaya başladı, ondan sonra her şey 2-3 saniyede oldu. Uçak aşağıya doğru düşmeye başladı. Ondan sonra ikiye bölündü. Kimisi ikiye bölünen yerden çıktı, kimisi kapılardan çıktı. Kanat üstündeydim, en arka kapıdan çıktım. Birkaç kişiye de yardımcı oldum." ifadelerini kullandı.