Yine şaşırtmadılar! "Ayasofya cami değil, kilise olsun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1934 yılında müze haline getirilen Ayasofya'nın ibadete açılmasına yönelik talimat vermişti.

Danıştay'ın yakın zamanda konuya ilişkin kararını vermesi beklenirken, HDP Milletvekili Hüda Kaya'dan Ayasofya konusunda hiç de şaşırtmayan bir açıklama geldi. 

HDP'li Kaya, Ayasofya'nın kilise statüsüne sahip olması gerektiğini söyledi. 

Ayasofya'nın "kılıç hakkı" olduğuna dair açıklamalara karşı çıkan Kaya, böyle bir hukukun bulunmadığını ve bunların tamamen Hz. Peygamber'den sonra ortaya konduğunu ifade etti.

Kaya, Ayasofya'nın mevcut iktidarın ya da herhangi bir iktidarın kendince kararlar alıp yaptırım uygulayabileceği bir eser olmadığını kaydetti. 

Ayasofya gibi "işgal altında" olan yüzlerce kilisenin bulunduğunu iddia eden Kaya, ismine "cami" demekle her şeyin halledilmediğini, oranın Allah'ın evi yapılması gerektiğini belirtti. 

Kaya, Ayasofya'nın özel bir konuma sahip olduğunu ve hangi inanç erbabı tarafından inşa edildiyse o inanç erbabına ait olması gerektiğini söyledi. 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ayasofya'nın, İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in "kılıç hakkı" olduğunu kaydetmişti. İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu da Ayasofya'yı "kılıç hakkı" olarak nitelendirirken, hemen ibadete açılması gerektiğini ifade etmişti. 

Kılıç hakkı nedir?

Bir şehir fethedildiği zaman o şehrin en büyük kilisesi, yani Müslümanların ağırlıklı olarak yaşayacağı merkezde bulunan bir kilise, camiye tahvil edilirdi. Bu da İslamiyet'te "kılıç hakkı" olarak nitelendirilir. 

Hagia Sophia (Ayasofya) Kilisesi, 1453 yılında İstanbul'un fethedilmesinin ardından "Fetih Camii" olarak değiştirilmişti.