"Yarının Türkiyesi" için 6 lider imzaları attı

Altı muhalefet partisi daha önce kararlaştırılan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını imzalayıp halka sunmak amacıyla bir araya geldi. Görüşmenin ardından basın toplantısı gerçekleştirildi.

GÜNDEM 28.02.2022, 16:44 28.02.2022, 17:08
"Yarının Türkiyesi" için 6 lider imzaları attı

Altı muhalefet partisi daha önce kararlaştırıldığı gibi 28 Şubat 2022 tarihinde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını kamuoyuna sunmak için bir araya geldi. İYİ Parti, CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi genel başkanları Bilkent Otel’de buluşarak 42 sayfadan oluşan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnini imzaladılar. İmzaların ardından yapılan bir törende partilere ait üyeler konuşmalar yaptı. İlk sözü CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek aldı.

Tarihi bir dönüşümü gerçekleştirmek için geldik

Bizler tarihi bir dönüşümü gerçekleştirmek için bir araya geldik. Geleceğin Türkiye'sini inşa etmek adına Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni üzerinde oldukça yoğun bir çaba ve mesai harcadık. Son yapılan anayasa değişikliği ile demokrasinin temel yapı taşlarından olan uzlaşma ve çoğulculuk ilkeleri yok sayılmıştır. Anayasa oluşturulurken toplumun geniş kesimleri ile birlikte siyasi partilerle ve barolarla yeterince istişare edilmedi. İki partinin genel başkanlarının ortaklaşa hazırladığı teklif 41 günde komisyondan geçmiştir. Yeni gelen yasalarla birlikte partili olan cumhurbaşkanı tarafsızlığını ve objektifliğini kaybetmiştir. Bizler yeni bir sistem inşa etmek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve bu konuda kararlıyız.

Cumhuriyet tarihindeki en derin ekonomik ve siyasi kriz yaşanıyor

Ülkede Cumhuriyet tarihindeki en olumsuz ekonomik ve siyasi krizle yaşanıyor. Bu krizlerin en büyük sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adında gerçekleştirilen kuralsız ve keyfi olarak gerçekleştirilen yönetim şeklidir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile birlikte daha şeffaf ve daha hesap verilebilir bir sistem inşa etmek istiyoruz. 6 muhalefet partisi olarak en büyük hedefimiz geleceğe huzur ve barış getirecek sistemi hayata geçirmektir.

Kuvvetler ayrılığını esas alan bir sistem inşa edeceğiz

Sonrasında konuşmaya dahil olmak için kürsüye çıkan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu şu ifadelerde bulundu:

Öncelikle masum insanların bombalanmasına hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Hedeflediğimiz hükümet sistemi kuvvetler ayrılığını esas alan, özgürlükçü, çoğulcu katılımcı ve demokrasinin gereklerini yerine getiren ilkelere uygun bir sistemdir. Meclisi güçlü kılarken hükümeti zayıf kılmama ve tam tersi şekilde hükümeti güçlü kılarken meclisi zayıflatmama konusunda kararlıyız.

Seçim barajını 3’e düşüreceğiz

Temsil gücünün yeterince yansıtılabilmesi amacı ve demokrasinin gerektiği gibi sağlanabilmesi amacı ile seçim barajını 3’e düşüreceğiz. Yurt dışındaki vatandaşlarımız için de çalışmalarımız sürüyor. Yurt dışında yer alan 6 milyon vatandaşımızın Meclis’te temsilinin oluşturulabilmesi amacı ile yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız. Bunun yanı sıra siyasi patilere ve adaylara verilen belli bir miktarın üzerinde yer alan bağışların ve harcamaların kamuoyuna açıklamasını zorunlu hale getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca seçimlerde en az yüzde 1 oy alan bütün partilerin de Hazine’den gelecek yardımlardan yararlanmasını sağlayacağız.

Cumhurbaşkanlığı süresi 7 yıl olacak

Yeneroğlu sözünü bitirdikten sonra kürsüye çıkan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise şu açıklamalarda bulundu:

Planladığımız sistem ile beraber hesap verebilir ve denetlenebilir bir yürütme organının yanında millet iradesinin en iyi şekilde yansıtıldığı bir yasama organı inşa etmek istiyoruz. Cumhurbaşkanı ile Meclis’e at görevlerin düzenlenmesinde de değişikliğe gittik. Buna göre bu iki organın görev süresi 7 yıl olarak belirlendi. Cumhurbaşkanı’nın hem meclisteki partilere hem de toplumda yer alan farklı kesimdeki insanlara yönelik tarafsız olabilmesi amacı ile böyle bir düzenlemeye gittik. Oluşturduğumuz sistem ile bir cumhurbaşkanı sadece bir kere seçilebilecek.

Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisi kesilecek

Cumhurbaşkanı olarak seçilen kişinin tarafsız olması amacıyla partisi ile ilişkisinin kesilmesini amaçlıyoruz. Görev süresi biten cumhurbaşkanı siyaset sahnesinde bir daha görev alamayacak. Yürütmeye ilişkin temel görev ve yetkiler ise başbakan ve bakanlar kurulu ile gerçekleştirilecektir. Cumhurbaşkanının tek başına alabileceği kararlarla ilişkin yasal düzenleme de anayasada belirlenecektir.

OHAL’de düzenlemeler yapacağız

Olağanüstü hal durumlarına yönelik de değişiklikler yapacağız. Yeni sistemle birlikte ne bakanlar kurulu ne de cumhurbaşkanı tek başına OHAL ilan etme yetkisine sahip olmayacak. OHAL ilan etme cumhurbaşkanlığı tarafından başkanlığı yapılan toplanma ile Bakanlar Kurulu’na verilecek. Ayrıca bu yetki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de olacak. Keyfi kararların önüne geçmek amacıyla OHAL KHK’larını da kaldıracağız.

HSK’yı kaldıracağız

Yeneroğlu’nun sözünü bitirmesinin ardından kürsüye Gelecek Partili Ayhan Sefer Üstün çıktı. Üstün şu açıklamalarda bulundu:

Yargının tarafsız ve bağımsız olması için elimizden geleni yapacağız. Hakimlerin ve savcıların meslekte yükselmelerine ilişkin objektif kriterler koyacağız. Hakimlik ve savcılık mesleklerini birbirinden ayıracağız. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu da kaldıracağız. Bunların yerine birbirinden farklı iki kurum oluşturacağız. Sürekli olarak gündeme gelerek tartışmalara neden olan baro uygulamasına da son vereceğiz.

Eğitim müfredatlarına kadın – erkek eşitliğini ve insan haklarını getireceğiz

Üstün’ün sözlerinin sona ermesinin ardından İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem söz aldı. Erdem konuşmasında şu sözlere yer verdi:

Yeni parlamenter sistem ile birlikte eşitliğin esas alındığı demokratik ve özgür bir Türkiye inşa etmek için kararlıyız. Bu anlamda her türlü farklılığa saygı göstererek iç hukukumuzun uluslararası standartlara kavuşması için çalışmalar düzenleyeceğiz. Düşünce ve görüşlerin söylenmesini ve ifade edilmesini engelleyen ya da sınırlandıran mevzuatları yeniden düzenleyeceğiz. Demokratik bir topluma dönüşebilmek amacıyla her türlü baskının önüne geçeceğiz. Ayrıca kız çocuklarımızın eğitim haklarını da güvence altına alacağız. Eğitim müfredatlarımızda düzenlemeye giderek kadın erkek eşitliğinin ve insan haklarının çocuklarımıza öğretilmesini sağlayacağız.

Sözlü mülakatlara son verilecek

Bahadır Erdem’in sözünü bitirmesinin ardından kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da açıklamalarda bulundu. Kaya yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:

Öncelikli olarak kamu yönetimindeki liyakat, eşitlik tarafsızlık ve hukuka uygunluk esasların hakim kılınması için çalışacağız. Kamu yönetiminde daha fazla kadının yer alması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Mülakatlara son vererek görev alımlarında sözlü mülakatların esas alınmasını sağlayacağız. Sözlü mülakatların zorunlu olması durumunda bu sınavlardaki sorular kura usulü ile seçilerek kamera kayıtlarına alınacaktır.

Yeni bir yerel – merkez dengesi sunacağız

Yerel yönetimlerdeki yetki ve sorumlulukların artırılmasına yönelik de çalışmalarımız olacak. Hesap verebilirlik ve demokratik katılım çerçevesinde yeni bir yerel – merkez dengesini kuracağız. Yerel seçilerdeki kayyum uygulamalarına son verip seçimle gelenin seçimle gitmesini esas alan bir yönetim sistemi belirleyeceğiz.

Üniversitelerin özerkliği artırılacak

Üniversitelerdeki bilimsel özgürlüğün yanı sıra mali ve idari özerkliğin oluşturulabilmesi amacıyla çalışmalar düzenleyeceğiz. Yükseköğretim Kurulu’nu ortadan kaldırarak bunun yerine üniversiteler arası bir kurul tesis edeceğiz. Üniversitelerin özerkliğine ilişkin öğretim üyelerinin kendi rektörünü seçmesi için düzenlemeler yapacağız.

Kamu yönetimi yeniden düzenlenecek

Kamu yönetimi ile ilgili son başlıkta Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ele alındı. Kurumlara atanan kişilerin yetkinliklerine ilişkin objektif değerlendirmeler yapılacak. Merkez Bankası da başta yer almak üzere düzenleme ve denetlemeden sorumlu kurumların bağımsızlığına gölge düşürecek herhangi bir uygulamanın olmasına izin vermeyeceğiz. Demokratik devletlerin önündeki en büyük engellerden biri de siyasi kişiliklerin yolsuzluklarına ilişkin inceleme ve araştırmaların yetersiz olmasıdır. Bu şeffaflığın ortadan kalkıp rüşvet ve yolsuzluklara neden olmaktadır. Bu nedenle Siyasi Etik Kanunu oluşturacağız.

Bizler bütün bu çalışmalarımız ile beraber toplumun en büyük kesimini temsil eden siyasi partiler olarak Yarının Türkiye’si adına hazırlamış olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin vatandaşlarımıza ve milletimize hayırlı olması ümidi ile hepinizi selamlıyorum.

Yorumlar (0)