Yargıtay’dan emsal karar! Hile yapan satış müdürü şimdi yandı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karar vererek bağlılık ve doğrulukla bağdaşmayan davranışta bulunan işçinin tazminatsız bir şekilde kovulmasının önünü açtı.

GÜNDEM 01.05.2022, 13:56 03.05.2022, 11:01
Yargıtay’dan emsal karar! Hile yapan satış müdürü şimdi yandı

Satış müdürü olarak meyve sebze departmanında çalışırken, işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız biçimde feshedildiğini öne süren işçi, mahkemeye başvurdu.

Yargıtay’dan emsal karar!

İşçi, ihbar ve kıdem tazminatı ile manevi tazminat, fazla çalışma, yıllık izin, işyeri ve seyahat için kullanılmış olan telefon gideri alacaklarının tahsilini talep etti. Mahkemede ifadesini sunan işveren, davacı satış müdürünün iş sözleşmesinin 'bağlılık ve doğrulukla bağdaşmayan hareketleri' içeren 4857 sayılı Kanun'un 25/II-g-e fıkraları gereğince feshedildiğini, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin yerinde olmadığını savundu.

Davalı patron, şirketin, söz konusu müdürün hileli işlemleri neticesinde 1 milyon TL zarara uğradığının belirlendiğini iddia etti. Davacının 'görevi kötüye kullanmak' suçu dolayısıyla yargılandığı davadan beraat ettiğine vurgu yapan mahkeme, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiği, bu kapsamda davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı gibi, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacakları da olduğu, diğer isteklerin reddi gerektirdiği gerekçesi ile kısmen davanın kabulüne karara verdi. Davalı şirket sahibinin, kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi devreye girdi.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, söz konusu kararında işyerinde gerçekleştirilen denetimde bazı usulsüzlüklerin tespiti sonrasında davacıdan bilgi talep edildiği, davacının ise bilgi vermediği anımsatıldı. Davacının güveni kötüye kullanma ve devamsızlık sebepleriyle 4857 sayılı Kanun'un 25/II-g-e hükümleri gereğince haklı olarak iş sözleşmesinin feshedildiği belirtildi. Kararda şu sözlere yer verildi:

"İç denetim esnasında beyanlar göz önünde bulundurulduğunda; davacı ile yardımcısının sorumluluğu kapsamında alınmış olan birçok ürünün, zamanında sisteme kaydedilmediği ve kısa aralıklarla aynı ürünün farklı fiyatlardan alındığı anlaşılmıştır. Davacı ile yardımcısının kayıtlara zamanında girilmemesine bağlı olmak üzere; satış fiyatlarının firma politikasına uygun olmayıp, işverenin usulsüz işlemlerle zarara uğradığına ilişkin delillere göre, bağlılık ve doğruluğa uymayan davranışlar sebebiyle işveren tarafından yapılan feshin haklı olduğunun fark edilmesi karşısında, davaya konu ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin isteklerin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."

Yorumlar (0)