Von der Leyen'in ilk sözü "Türk çift" oldu!

Avrupa Parlamentosu ile Alman Meclisi iş birliğinde tertiplenen "Avrupa'da göç ve iltica" başlıklı konferansta konuşan AB (Avrupa Birliği) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen sözlerine Türk bilim insanlarının başarısından bahsederek başladı.

Covid-19 (yeni tip koronavirüs) aşısını geliştiren bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin başarısını anlatan Ursula von der Leyen, Uğur Şahin'in çok küçük yaşlarda Almanya'ya gelen göçmen ailelerden olduğunu, Uğur Şahin'in Covid-19'a karşı aşıyı "rekor zamanda geliştiren" BioNTech şirketinin de kurucusu olduğunu hatırlattı.

Göçmenlerin başarılı entegrasyon örneklerinin ve başarı hikayelerinin yeterli derecede anlatılmadığını belirten AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, "Aslında Uğur Arslan ve Özlem Türeci gibi örneklerden o kadar fazla var ki. Maalesef çoğu bilinmiyor." ifadelerini kullandı.

Uğur Şahin kimdir?

1965 yılında İskenderun'da doğan Uğur Şahin, 4 yaşındayken annesiyle birlikte Almanya'nın Köln kentindeki Ford fabrikasında çalışan babasının yanına göç etti. Tıp eğitimi alan ve kanser çalışmalarına yoğunlaşan Prof. Dr. Uğur Şahin, 2019 yılında yaptığı araştırma ve çalışmalardan ötürü Alman Kanser Toplumu'nca ödüllendirilmişti.

Özlem Türeci kimdir?

Özlem Türeci ise İstanbul'dan Almanya'ya göç eden doktor babanın kızı olarak yaşamını Almanya'da sürdürdü. Özlem Türeci, eğitimini Hamburg kentindeki Saarland Üniversitesinde tamamladı. Özlem Türeci, kocası Uğur Şahin ile de Saarland Üniversitesinde tanıştı.

Türk göçmenlerin çocuklarından Prof. Dr. Uğur Şahin, Almanya'da kurulu bulunan biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucusu ve ortağı, eşi Dr. Özlem Türeci ise şirketin yönetim kurulu üyesi olarak bilimsel çalışmalar yürütüyor.

Türk çiftin şirketleri BioNTech'in Covid-19'a karşı geliştirdiği aşının yüzde 95 etkili olduğu kanıtlanmıştı.

Dünyayı felç eden ve tüm insanlığın umutla beklediği aşıyı dünyaya kazandıran göçmen Türk çift, Fransa ve Avusturya'nın göçmenlere karşı çok ağır önlemler alınması isteğine karşı AB üyesi ülkelerin bir hatırlatması olarak karşımıza çıkmıştı.