Üreticide ucuz, içerken pahalı: Kahve Günü

Tarihte asla bu denli popüler olmamış olan kahve artık dünya çapında her gün yaklaşık 3 milyar bardak tüketiliyor ve bu rakam artmaya devam ediyor. 

GÜNDEM 01.10.2019, 16:06 01.10.2019, 17:01


Her yıl 1 Ekim'de tüm dünya çapında milyonlarca insanın ve ülkemizde de sınavı için sabahlayan öğrencisinden, erken saatte işe giden çalışanlara, fal kapatılan okkalı muhabbetlerden, isteme törenlerine kadar hepimizin hayatının vazgeçilmezi haline gelmiş olan kahveyi ve sektörün emekçilerini kutlamak için Uluslararası Kahve Organizasyonu, 2014 yılında 1 Ekim'i Uluslararası Kahve Günü olarak ilan etti. 2015 yılında İtalya'nın Milano şehrinde yapılan kutlamalarla beraber bu sene 4.sü gerçekleşiyor.

İki hikaye

Rivayet edilir ki Hz. Süleyman'ın yolu bir gün halkının çok zor bir hastalığa tutulduğu bir şehre düşmüştür. Süleyman Peygamber'de hastalığa bir şifa bulabilmek için bir çare düşünürken Cebrail'in kulağına "yamen" tanelerini kavurarak halkı iyileştirecek bir ilaç yapmasını fısıldadığı söylenir. Rivayete dayanarak olsa gerek kahveyi ilk kullananın Süleyman Peygamber olduğu söylenir. Yabancı gezgin ve seyyahların: "Türkler, hastalandığı zaman kahve içer. İyileşmezse, vasiyetini yazar ve bekler" sözlerinin de kahvenin kültürümüzde ne kadar köklü bir yeri olduğunun göstergesi olduğu söyleniyor. 

Bir başka efsaneye göre ise Etiyopya'da Khaldi adında bir keçi çobanının keçilerini otlatmaya gittiği bir gün, keçilerinin Arabica Ağacının kırmızı meyvelerini yemesi ile canlanıp, dans edercesine canlı bir şekilde zıplayıp hoplaması ile beraber Khaldi'nin bu meyveleri kendisi de denmiştir. Meyvenin etinde bulunan yüksek oramda ki kafein oranı ile kendiside canlanır ve bu meyveleri toplayıp köyün manastırının rahibine ( götürür. Rahip de bu meyveleri dener, denemesi ile bütün gece uyanık kalır. Kahvenin simüle etkisi ile tüm gece ayinlerine devam ederler. 

İsmi nereden geliyor?

Kahve ismi hakkında da birçok rivayet var olduğu biliniyor. Vatanı Habeşistan(Etiyopya'nın) Kaffa mevkii olduğu için Kaffa'dan geldiği söyleniyor. Aslında kahve, Arapça "kahva"dan gelen bir kelime yani "Rayiha/koku" manasına geliyor.Başka kaynaklarda "qahwah" yani şarap anlamına geldiği de iddialar arasında. Arapçada ve Yemen'de çekirdek halindeki kahveye "bun" deniliyor. Kahvenin bazı eski kitaplarda bade yani içki, hatta şarap anlamına geldiği de ifade ediliyor. Kahve kelimesi dilimize Arapçadan, Avrupa dillerine de dilimizden geçmiş. İngiltere'de coffee, Fransa'da cafe, Rusya'da kophe, Macaristan'da kave, Yunanistan'da kafeo, İsveç'te kaffe, Almanya'da kaffee deniliyor.Bugün temel olarak coffea arabica bitkisinin tohumlarından elde edilen içecek olarak biliniyor.

Etimoloji kaynaklarında belirtildiği haliyle kahve kelimesi ilk kez 15. yy ortalarında Yemen'de kaydediliyor. Kâtip Çelebi'ye göre Hicri 950 (M.S. 1543) dolayında Yemen'den İstanbul'a ve daha sonra buradan Avrupa'ya götürüldüğü tahmin ediliyor. 

Kısa tarihçesi

Kaynaklarda belirtilene göre kahve ilk olarak Yemen’den Osmanlı Sarayı’na  460 yıl öncenin Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın kahve çekirdeklerini İstanbul’a getirmesiyle giriyor. Bilindiği gibi kahve aslında bir meyve.

İlk Türk kahvesi tohumları Taht-ul Kale’de atılıyor ve Türk kahvesi, Eminönü Taht-ul Kale’de bir sokağa Tahmis Sokak adını veriyor. Füsun Kavrakoğlu'nun belirttiğine göre tahmis kurukahve, tahmisçi kurukahveci anlamına geliyor.

Sosyal yaşamın hızıyla kahvenin, Taht-ul Kale’de 55 kahvehane, 200 çalışan ve sayısız müdavimi olan bir kültürü oluşuyor.

Venedikli, Marsilyalı tacirler Türk kahvesini İstanbul’dan daha Batı’daki şehirlere taşıyorlar.

Eşyaları arasında çuvallar dolusu kahve de bulunan Osmanlı sefiri Süleyman Ağa, Fransızlara Türk kahvesini tanıştırıyor.

1683 yılındaki II. Viyana Kuşatması kahveye tüm Avrupa’nın yolunu açıyor.

Kahve tutkunu J. S. Bach'ın kahve aşkını Kahve Kantatı’nda notalara döktüğü biliniyor.

Şarkının sözleri bu şekilde:

“..Kahve ne tatlı,

Binlerce öpücükten daha tatlı,

Muscat şarabından daha yumuşak…”

Çekirdek Kuşağı petrolden hemen sonra geliyor

Kahve, oğlak ve yengeç dönenceleri arasındaki Çekirdek Kuşağı diye bilinen 50'den fazla ülkede üretiliyor. Bu kuşak, Meksika'dan Papua Yeni Gine'ye kadar uzanıyor.

Türkiye’de ve dünyada kahve sektörü sürekli gelişim içeresinde olan kahve, petrolden sonra dünyanın 2. en büyük emtiası ve ticari sektörünü oluşturuyor.

Dünyada bilinen 124 tür kahve bitkisinin yüzde 60'ı tükenmek üzeredir. Küresel kahve ticareti iki türe dayanıyor; Arabica (Coffea arabica) ve Robusta (Coffea canephora). Dünyada üçüncü bir tür olan Liberica kahvesi de yetiştiriliyor Ancak içeceklerde çok az kullanılıyor.

Dünyada üretim yapan çiftçiler, yeşil kahve fiyatlarının düşüklüğü yüzünden kahve tarımını terk ediyor. 2019 yılında Brezilya’da iki yıllık üretim döngüsünün boş yılına girilmesi, yeşil kahve üretiminin düşmesi ve kahve tüketiminin artması sonucu kahve fiyatlarının gelecekte yükselmesi bekleniyor. Yeşil kahve fiyatlarının 2019 sonunda yüzde Arabica da % 20 Robusta da % 16  artış göstermesi bekleniyor.


En büyük pazar ABD en çok gelişen Çin

ABD'de bir günde kişi başı kahve tüketimi 3.2 fincan kahve olarak kaydediliyor. Ülke geleninde 24.000 üzerinde kahve dükkanı bulunurken bir yıl içeresinde 50 bine ulaşacağı bekleniyor. Her sene kahve tüketimi % 20 artıyor ve nüfusun % 50 si, yani 150 milyon kişi Esspresso, Capuccino, Latte ve Soğuk kahve tüketiyor. Bağımsız bireysel kahve dükkanlarında yıllık 12 Milyar dolarlık satış gerçekleşirken yılda 4 Milyar dolarlık kahve ithal ediliyor

Çin’de 2017 yılında kişi başına ortalama yılda 4 fincan kahve içildiği kaydedilirken kahve sektörü yılda % 30 büyüyor. 2018 yılı itibari ile Starbucks’ın Çin’de 3600'den fazla şubesi bulunuyor ve Çin'in kahve piyasasının hâkimi konumunda yer alıyor. Çin orjinli Luckin Coffee 2018 yılı sonu itibariyle Çin genelinde 22 şehirde 2073 mağaza açmışken yaklaşık 90 milyon fincan kahve sattı. Çin aynı zamanda yeşil kahve üretimi yapıyor ve üretimi artırmaya çalışıyor.Şimdiden dünyada üretim yapan ilk 20 ülke arasında yer alıyor.

En çok tüketen İskandinavlar

Uluslararası Kahve Organizasyonu'na göre en çok kahveyi Finlandiyalılar içiyor ve yılda kişi başına ortalama 12 kiloya yakın kahve tüketimi gerçekleşiyor. Norveç 9,9 kilo, İzlanda 9 kilo, Danimarka 8,7 kilo ve İsveç 8,2 kilo içiyor.

Değer kaybı çok yüksek emekçiler zor durumda

Kahve üreticisi ülkelerin aşırı üretimi sebebiyle Arabica kahvenin fiyatının 13 yılın en düşük seviyesine kadar düştüğü ve bu durum karşısında bazı ülkeler kahve fiyatını desteklemek için OPEC ülkeleri gibi düzenlemeler istediği belirtiliyor.

Uluslararası Kahve Örgütü'nün (ICO) Genel Müdürü Jose Sette son iki yılda aşırı miktarda kahve üretilmesinin fiyatların düşmesine sebep olduğu için, küçük üreticilerin kahve krizinden etkilendiğini açıklıyor.

Sette'e göre özellikle Brezilya, Vietnam, Kolombiya ve Honduras gibi üretici ülkelerin aşırı üretimi kahvenin piyasadaki değer kaybından ve emekçilerin müşkül durumundan sorumlu.

Piyasa fiyatı ucuzladı ama satışta bi düşüş yok

Türkiye dahil pek çok ülkede kahvenin satış fiyatının arttığı gözlemlenirken İstanbul en pahalı kahve sıralamasında 1,41 dolarla 71'inci sırada yer alıyor.Katar ilk sırada 6,4 dolarla yer alırken Dubai 2'inci sırayı 5,7 dolar ile dolduruyor.


Uzmanlara göre günümüzde artan talebe rağmen kahve üreticilerinin bugün satış yaptığı fiyatlar son on yılın ortalamasının % 30'unun altında kaldığından, kahve üreticilerinin ve ailelerinin geçim kaynakları tehdit altında olarak değerlendiriliyor.

Yorumlar (0)