Ülkücü hareketin lideri Türkeş, vefatının 24. yılında dualarla anılıyor

Milliyetçi Hareket Partisi kurucusu ve Ülkücü Hareket’in Lideri Başbuğ Alparslan Türkeş, vefatının 24. yılında dualarla anılıyor.

GÜNDEM 04.04.2021, 17:59 04.04.2021, 19:26
Ülkücü hareketin lideri Türkeş, vefatının 24. yılında dualarla anılıyor

Türk siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biri olan ve fikriyatıyla Türk dünyasında derin bir iz bırakan Alparslan Türkeş, hayata veda edişinin sene-i devriyesinde hayır dualarla yâd ediliyor.

Türk dünyasının Başbuğu Alparslan Türkeş

Fikirleri, duruşu ve Türkiye’nin her alanda güçlenip büyümesi için yaptığı katkılarla sade Türkiye’de değil Türk dünyasında önemli bir yere sahip olmuş Alparslan Türkeş, dünyaya gözlerini Lefkoşa’da açtı. 

Türkeş’in ailesi ve dünyaya gelişi

Türkeş, henüz dünyaya gelmeden önce Kayseri ilinin Pınarbaşı ilçesine bağlı Yukarı Köşkerli köyünde ikamet eden Koyunoğlu ailesi yaşadıkları bölgede bir arazi meselesinden dolayı kavgaya karıştı. Durumu işiten dönemin Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz', bir ferman çıkararak Koyunoğlu ailesini Kıbrıs’a sürgün etti. Sürgünün ardından 25 Kasım 1917 tarihinde Koyunoğlu sülalesinden Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanımın "Ali Arslan"  adını verdikleri ancak daha sonra Alparslan Türkeş adıyla anılacak oğulları dünyaya geldi. 

Eğitim hayatı

İlkokul ve rüştiye de aldığı eğitim dönemlerinde Selahattin Bey, Hüsnü Bey,, Mehmet Asim Bey, Turgut Bey, Ragıp Tüzün Bey, Faiz Kaymak ve  Osman Zeki Bey gibi kendilerini Türkçülük şuuruna adamış hocalardan ilham alan Türkeş'in ismi Osman Zeki Bey tarafından daha sonra "Sultan Alparslan gibi yiğit bir Türk ol" denilerek "Alparslan" olarak kayda geçirildi.

Türkeş, 1933 senesinde ailesi ile birlikte İstanbul'a yerleşti. Burada Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydı yapıldı. Kuleli Askeri Lisesi'ni 1936 senesinden yüksek derece ile asteğmen olarak bitiren Türkeş için daha sonra ise Ankara ve Harp Akademisi yılları başlamış oldu. Burada da başarılı olan Türkeş, 1938 yılında Harbiye'den genç bir teğmen olarak mezun oldu.

Özel yaşamı

Harbiye’den mezun olduktan sonra göreve başlayan Alparslan Türkeş, 1944’de Muzaffer Şükriye hanımla evlendi. Bu evlilikten Sevenbige (Çağrı), Ayzit, Selcen, Yıldırım Tuğrul ve Umay adlı çocukları olan Türkeş’in eşi 1974 yılında hayatını kaybetti.

Muzaffer Şükriye hanımın hayatını kaybetmesinden sonra Türkeş, Seval Hanım ile ikinci evliliğini yaptı. Bu evlilikten ise Türkeş'in, Ahmet Kutalmış ve Ayyüce isimlerinde iki çoğu dünyaya geldi.

Askerlik hayatı

1944 yılında üsteğmen rütbesine sahip olan Türkeş, Nejdet Sançar ve Nihal Atsız ile birlikte "Turancılık-Irkçılık " davasından yargılandı. Bu yargılama sonucunda ise 9 ay 10 gün boyunca Tophane Askeri Hapishanesi'nde tutuklu kaldı. İçeride kalınan sürenin ardından Askeri Yargıtay kararı ile 1945'te tahliye olan Türkeş, 1947'de ise bu davadan beraat etti.

1947 senesinde 15 Türk subayı ile beraber ABD’ye giden Türkeş, burada Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulunda 2 sene süresince eğitim aldı. Türkeş daha sonra 1951 yılında kurmaylık sınavını kazandı. Ardından ise Harp Akademisi'nden Kurmay Binbaşı olarak 1955'de mezun oldu.

Daha sonra, dış görev amacıyla açılan sınavı da kazanan Türkeş, ABD Pentagon'da NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atandı. Türkeş, o sırada aynı zamanda ekonomi eğitimi de aldı.

1957'de tekrar yurda dönen Türkeş, 2 sene sonra Almanya’da bulunan Atom ve Nükleer Okulu'na gönderildi. Bu okulu da üstün başarıyla tamamlayan Alparslan Türkeş, Kurmay Albay oldu.

27 Mayıs darbe süreci

Türkiye’de Milli Birlik Komitesi tarafından 27 Mayıs 1960'da ülke yönetimine el konulduğu a bildirisini radyodan halka duyuran Türkeş, ihtilal hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini aldı. Türkeş, bu görevi sürecinde Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet istatistik Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurarak faaliyete geçirdi.

13 Kasım 1960'a gelindiğinde Milli Birlik Komitesi üyeleri arasında çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle, Türkeş ve "ondörtler" olarak tanınan arkadaşları emekliye sevk edilip ardından da tasfiye edildiler. Daha sonra ise bu kişiler zor kullanılarak evlerinden alınıp yurt dışı görevi adı altında sürgün edildiler. Bu suretle de Türkeş, Büyükelçilik müşaviri sıfatıyla Hindistan’a sürgün edildi.

Sürgüne gönderilişinden 3 yıl sonra Türkiye’ye dönen Türkeş, partileşmek maksadıyla arkadaşlarıyla beraber Huzur ve Yükseliş Derneği adı altında bir dernek kurdu. Bu girişimin ardından Talat Aydemir'in kalkıştığı darbe teşebbüsünde rol aldığı gerekçesiyle tutuklanan Türkeş, 4 ay süresince Mamak Askeri Cezaevinde kaldı. O sırada yargılaması devam eden Türkeş, aklanarak yargılandığı davadan beraat etti.

CKMP ve Genel Başkanlığa seçilişi

1965 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine (CKMP) katılan Türkeş, yapılan Büyük Kurultay'da Genel Başkanlığa seçildi. Daha sonra ise Türkeş, aynı yıl içinde gerçekleşen genel seçimlerde Ankara milletvekili olarak meclise girdi. 1969 yılına gelindiğinde CKMP'nin ismi Milliyetçi Hareket Partisi, sembolü ise üç hilal şeklinde değiştirildi. O yıl düzenlenen genel seçimlerde Türkeş, bu kez Adana’dan halkın oylarıyla milletvekili seçildi.

Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu koalisyon hükümetlerinde Türkeş, MHP Genel Başkanı olarak Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı görevlerini yürüttü.

Türkiye'de Komünist ve Marksist hareketlerin üniversitelerde yayılmaya başlamasıyla Türkeş, etrafında toplanan az sayıdaki gençlere seminerler vererek Türk milliyetçiliği ve toplumculuğunu anlattı. Kısa zamanda sayıları artan ve örgüt kuran gençler, r "Dokuz Işık" etrafında birleşti.

12 Eylül askeri darbesi ve hayatını kaybedişi

12 Eylül 1980'de Türkiye’de meydana gelen askeri darbenin ardından teslim olan Türkeş, çeşitli yerlerde 4,5 yıl boyunca hapis yattı. Bu süreçte ise 218 ülkücü ve Türkeş için idam istendi. Ancak Türkeş’in, 9 Nisan 1985'de tahliyesine hükmedildi.

Siyasi yasağın kalkmasıyla Türkeş, 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olağanüstü kongresiyle beraber partinin Genel Başkanı oldu. 1991’deki genel seçimlerde ise Türkeş, Yozgat’tan milletvekili seçilerek yeniden meclise girdi.

4 Nisan 1997'de geçirdiği kalp krizi nedeniyle Alparslan Türkeş, hayata gözlerini yumdu.

Ölüm yıl dönümünde rahmetle anıldı

Merhum Türkeş’in ölüm yıl dönümünde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkeş'in anıtmezarını ziyaret ederek dua okuyup kabrine karanfiller bıraktı. Ancak koronaviürs salgını sebebiyle anma toplantıları bu yıl gerçekleştirilmedi.

“Başbuğu dualarla anacağız”

Parti teşkilatlarına bir yazı gönderen MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yazısında koronavirüs salgını tedbirleri nedeniyle kapalı alanlarda anma toplantılarının yapılmayacağını bildirdi.

Yalçın, yazısında, "Başbuğ'a duyduğumuz vefa ve minnet, sosyal medya vasıtaları ve basın aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılacaktır. Başbuğumuzun aziz hatırası muhabbetle yâd edeceğiz” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkeş'i, vefatının 24. yılında hayırla andı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Alparslan Türkeş’i vefatının 24. senesinde andı.

Türkeş’i andığı mesajında “Milliyetçi Hareket Partisi Kurucu Genel Başkanı, kıymetli devlet ve siyaset adamı merhum Alparslan Türkeş” diye ifade eden Şentop, “Vefatının yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun" dedi.

Bir anma mesajı da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’dan geldi

Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümü dolaysıyla bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "MHP Kurucu Genel Başkanı, devlet ve dava adamı, ülkücü hareketin lideri merhum Alparslan Türkeş'i, vefatının yıldönümünde saygıyla ve rahmetle anıyorum” dedi.


 

Yorumlar (0)