Türkiye’den Avrupa Konseyi’nin Kavala kararına yanıt

Dışişleri Bakanlığı, AK'nin (Avrupa Konseyi) ülkemizde yargı süreci devam etmekte olan Kavala kararının uygulanıp uygulanmadığına yönelik tespiti AİHM'e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) devretme niyetini kapsayan bildirimde bulunmasına sert bir tepki göstererek, AK'nin tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından yürütülmekte olan yargı sürecine güven ve saygı duyması gerektiğini kaydetti.

GÜNDEM 02.12.2021, 22:56 04.12.2021, 12:08
Türkiye’den Avrupa Konseyi’nin Kavala kararına yanıt

Bakanlık tarafından gerçekleştirilen yazılı açıklamada, AK Bakanlar Komitesi'nin, AİHM'in Osman Kavala kararını uygulayıp uygulamadığına yönelik tespiti konusunu AİHM'e devretme niyetini kapsayan bir bildirimde bulunduğu anımsatıldı.

Söz konusu açıklamada, "Türkiye'de devam etmekte olan yargı sürecine saygı ilkesi doğrultusunda, AK’yi bağımsız yargımıza müdahale niteliği taşıyacak olan bu kararı durdurmaya çağırıyoruz. AK Bakanlar Komitesi başta olmak üzere herkes, tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından sürdürülen yargı sürecine güven ve saygı duymalıdır." denildi.

Türkiye'nin AK'nin kurucu üyesi olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki sorumluluklarını bildiği belirtilen açıklamada, Türkiye'nin bu sene içerisinde 128, bugüne değin ise 3 bin 674 AİHM kararını uyguladığı kaydedildi.

"Özellikle Kavala kararı gündeme getiriliyor"

AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen AK Bakanlar Komitesi'nin gündeminde halihazırda çok sayıda kararın yer aldığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kavala kararından çok daha eski olan ve diğer ülkeler hakkında ve hususlarda uygulanmayan çok sayıda karar varken, özellikle Kavala kararının devamlı olarak gündeme getirilmesini yersiz bir yaklaşım olarak nitelendiriyoruz. Sözleşmedeki mevcut mekanizmaların adil ve hukuki bir anlayış doğrultusunda değil de siyasi düşünceler üzerinden belli ülkelere karşı işletilmesi her şeyden evvel AK'nin kendi değerini zedelemektedir.

AK Bakanlar Komitesi, eğer insan hakları sistemini etkin kılmayı devam ettirmek istiyorsa seçici ve taraflı tutumunu bir an evvel bırakıp, AİHM kararlarının icrasını bütün üye devletler yönünden taraflı olmayan bir yaklaşım doğrultusunda ele almalıdır."

Yorumlar (0)