Türkiye'nin en uzun ve en karanlık gecesi: 15 Temmuz! Dakika dakika yaşananlar...

15 Temmuz 2016'da FETÖ üyesi askerlerin düzenlediği ve 251 vatandaşın ülke genelinde şehit olduğu darbe girişimi esnasında İstanbul, olayların kilit yeri oldu.

GÜNDEM 15.07.2022, 15:07 15.07.2022, 17:39
Türkiye'nin en uzun ve en karanlık gecesi: 15 Temmuz! Dakika dakika yaşananlar...

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi, Türk milletinin destansı direnişiyle akamete uğratıldı.

En stratejik bölgeleri hedeflediler

Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan FETÖ/PDY üyesi ya da bu örgütsel faaliyete destek veren 8 bini aşkın askeri personelin, savaş uçaklarının da yer aldığı 35 uçağın, 37 helikopterin, 3 geminin, 4 bin hafif silah ve 74'ü tank 246 zırhlı aracın kullanıldığı darbe girişiminde terör örgütü, İstanbul'da en stratejik yerleri hedef aldı.

Saat 20.00 civarında Kuleli Askeri Lisesi'nde alarm verildi. Hazırlıklardan sonra 2 unimog 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, 2 tanesi ise Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne doğru hareket etti. Darbeci bir grup asker ise Kandilli-Beykoz istikametine yürüdü. Darbeci askerler, okul önünden yaya olarak giden vatandaşlardan bazılarını derdest etti. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kolluk güçlerine, bulundukları yerleri korumaları, darbecilere direnç göstermeleri ile ilgili talimatı sonrasında Çengelköy Polis Merkezi Amirliğindeki polisler, yolu kesecek ve karakolun kapısını kapatacak bir biçimde polis otolarını park ederek tertibat aldı.

Köprüleri kapattılar

Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan hareket eden bir grup asker, saat 22.00 civarında, Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi (15 Temmuz Şehitler) köprüleri üzerinden Anadolu'dan Avrupa'ya gidişi tek taraflı bir şekilde trafiğe kapattı. Şaşkınlık yaratan ve anlam verilmeyen askeri hareketlilik, televizyon kanallarında bir anda gündem oldu. Sosyal medyada İstanbul ve Ankara başta olmak bazı kentlerde silah ve patlama sesleri duyulduğu bildirildi. Darbeci askerlerin idaresindeki uçaklar, şehrin üstünde alçak uçuşla sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve dışarı çıkmalarını önlemeye çalıştı.

Binali Yıldırım "Kalkışma" dedi

Bir televizyon kanalına katılan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 23.10 civarında olayları "kalkışma" olarak niteledi ve Türk ordusunda bir grubun darbe girişimi gerçekleştirdiğini açıkladı. 

Yıldırım'ın, "Bir kalkışma ihtimali üstünde duruyoruz. Emir komuta zinciri olmadan belli ki asker grubundaki bazı kişilerin kanunsuz bir eylemi mevcut. Fakat milletim ve vatandaşlarım bilsin ki demokrasiye zarar getirecek hiçbir eyleme izin verilmeyecektir." açıklamaları sonrasında sosyal medya başta olmak üzere birçok farklı grup, darbenin ciddiyetini görerek tepki göstermeye başladı. Saat 23.25'te darbeciler, sosyal medyaya erişimi engelledi, fakat kısa süre sonra erişim engeli kaldırıldı.

İBB önünde halka ateş açıldı

Vatan Caddesi'nde darbecilerin işgal girişimi başarılı olamayınca polis ekipleri, anonslarla vatandaşları İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne yönlendirdi. Vatandaşlar, belediyeyi işgal etmek için gelen darbeci askerleri protesto etti. Halka silahlarla ateş açan darbeciler, Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında yer aldığı 14 vatandaşı şehit etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı meydanlara çağırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saatler 00.24'e geldiğinde CNN Türk’e bağlanarak, "Bu gelişme Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içinde bulunan bir azınlığın kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait olan paralel yapılanmanın teşvikiyle üst akıl olarak kullandığı bir harekettir." sözlerini kullandı.

Erdoğan’ın bu görüntülü konuşma yoluyla darbecilere karşı durmak amacıyla milleti, meydanlara çağırdı. Diyanet İşleri Başkanlığının emri sonrasında camilerden selalar okutuldu.

Çağrıdan sonra İstanbul'un her semtinden 7'den 70'e vatandaşlar, bayraklarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin önüne, Büyükşehir Belediyesine, Atatürk Havalimanına, Taksim Meydanı ve Emniyet Müdürlüğü’nün de aralarında olduğu meydanlara akın etti.

Köprüde 34 kişi şehit düştü

Erdoğan'ın çağrısı sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne binlerce kişi akın etti. Saat 01.40'da bazı darbeci askerler, köprüyü geçmek isteyen vatandaşlara ateş açtı. Tankın da kullanıldığı silahlı saldırıda polis memurları Kemal Tosun, Münür Alkan, reklamcı Erol Olçok ile birlikte 16 yaşındaki çocuğu Abdullah Tayyip Olçok'un da aralarında yer aldığı 34 vatandaş şehit oldu.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası girişinde yaşanan olaylarda ise Hasan Kaya, ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak, İsmail Kefal ise kafa travması neticesinde, Şükrü Bayrakçı, Ümraniye Çakmak Köprüsü’nde tankla ezilme sebebiyle genel beden travması sebebiyle şehitlik mertebesine ulaştı. Darbecilerin kontrolündeki savaş uçakları İstanbul'da, saat 03.20 sularında köprüde ve çeşitli ilçelerde alçak uçuş yapmaya başladı. FETÖ'cü hainler, F-16'lar aracılığıyla sonik patlamalar gerçekleştiriyordu.

Polisler hedefteydi 

Darbecilerin, polis memurlarına yönelik ilk hedefi Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü oldu. Saat 22.20 sıralarında buraya gelen askerler, 'teslim olun' çağrısında bulundu. Polis ise teslim olmadı. 00.30'dan sonra burada bir araya gelmeye başlayan vatandaşlar, darbeci askerlere tepki gösterdi. Havaya ateş açılmasının ardından vatandaşların tepkileri de artmaya başladı. Yaşanan olaylarda Ümit Yolcu şehit düşerken, 16 kişi ise yaralandı. Vatandaşların artan tepkisi sonrasında askerler burayı terk etti.

Vatan Emniyet Müdürlüğüne ulaşan darbeciler, halkın ve polisin direnişi sonrasında başarılı olamadı. Darbeci askerler tarafından hava desteği talep edilmesi sonrasında gelen helikopter, eski lunapark şeklinde isimlendirilen yere inmek istedi. Polis ekiplerinin yerden atışla karşılık vermesiyle birlikte helikopter, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin çevresinde bulunan okulun bahçesine indi. Vatandaşların tepkisi sonrasında bu bölgeden de kalkmak durumunda kalan helikopter, Topkule Kışlası'na geri döndü. Darbeci askerler, polis ekipleri tarafından zırhlı araçları çevreleyen halkın da desteğiyle gözaltına alındı. Vatandaşlar tarafından tanklardan birinden çıkarılan ve darbeci askerlerle beraber hareket ettiği öğrenilen 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı da ayrıca yakalandı.

AK Parti Fatih İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu Vatan Caddesi'nde yaşanan olaylarda Mehmet Güder şehit oldu.

Darbecilere Valilik’te gözaltı

Kurmay Albay Nizamettin Aydın komutasında olduğu belirtilen 90 asker, akşam saat 22.30'da İstanbul Valiliği'ne hareket etti. Valilik önünde bulunan nöbetçi kulübesindeki polis ekiplerine, "Ordu adına geliyoruz. Silahlarınızı bırakın." diyerek seslenen askerlere polisler, "Böyle bir emir bize gelmedi." yanıtını verdi. Albay Nizamettin Aydın, polisin elinde bulunan MP5 silahı alınca polis ekipleri buradan ayrıldı. Askerler, daha sonra binaya girdi.

İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan, vatandaşların Valilik önünde bir araya gelmesini sağladı. Kalabalığın artması sonrasında darbeci askerler binadan ayrılmak zorunda kaldı. Polis tarafından Haliç Köprüsü'nde önü kesilen darbeciler, burada gözaltına alındı.

AKOM'un işgali

Darbeci askerlerin hedeflerinden biri olan ve 3 bin kamera ile İstanbul'un pek çok noktasını kaydeden ve anlık olmak üzere MİT'e ileten İBB’ye bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) oldu.

Saat 21.15 civarında AKOM'a gelen darbeci askerler, personeli etkisiz hale getirip bölgeden uzaklaştırdı. Darbeci askerler, söz konusu binada kilitli olan odaların kapılarını kırarak arama gerçekleştirdi. Askerler, elektronik eşyaların ve bilgisayarların fişlerini çekti, server odalarında sistemi engellemeye, ekran ve kameraları devre dışı bırakmak için uğraştı. Bunu başaramayan darbeciler, teknik ekip çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısından sonra vatandaşlar AKOM binası etrafında da bir araya gelmeye başladı. Darbeci Kurmay Yarbay Mustafa Kubilay'ın verdiği emir sonrasında askerler, halkın girişini engellemek için bina kapısına barikat kurdu. Halk buradan ayrılmayınca darbeciler hedef ayırt etmeksizin vatandaşlara doğru ateş etmeye başladı. Açılan ateş neticesinde 6 kişi yaralandı.

AKOM görevlileri, darbeciler tarafından kritik önemi bulunan AKOM binasına zarar verilmesini önlemek ve üzerlerinde psikolojik baskı kurmak hedefiyle AKOM binasına itfaiyeyi çağırdı. Gelen itfaiye araçlarından bir saate yakın telkin edici anonslar yapıldı.

Saat 06.00 civarında Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü AKOM'a geldi. İlçe Emniyet Müdürü İsmail Dinçer Öğüt, anonslarla "teslim olun" çağrısı yaptı. Darbeciler teslim olmayacaklarını belirtirken çatıya yerleştirilen keskin nişancılarla operasyon hazırlıkları yapıldı. Bu görüşmelerin sonrasında Mustafa Kubilay ve geri kalan subaylar ellerindeki A4 kağıdı boyutundaki belgeleri imha etti. Kubilay, binanın alt katında askerleri topladı ve terasa çıkmaları yönünde erlere de emir verdi. Daha sonra emniyet personeli keskin nişancıların çatılara yerleştirilmesiyle birlikte umudunu kaybeden Kubilay, "Gururumuzu kırmadan teslim alırsanız seviniriz" sözlerini kullandı. Askerler, getirdikleri sivil kıyafetlerini giyerek, elleri başlarının üzerinde, silahsız, diz çökmüş bir şekilde emniyet güçlerine teslim olmak durumunda kaldı.

AK Parti İl Başkanlığı'nı işgal çabası

Tam mühimmat ve teçhizatlı olarak 47. Piyade Alayından çıkan askerler 7 açık land ve 1 unimog araçla birlikte saat 22.00-22.15 civarında AK Parti İl Başkanlığına gitmek için hareket etti. Saat 23.15 civarında askerler, AK Parti İl Binasını işgal etti. Halk, bir süre sonra bina önünde bir araya gelmeye başladı. AK Parti Milletvekili Metin Külünk ile birlikte bazı belediye başkanları bina önüne geldi. AK Parti'li yetkililer, binayı kesinlikle boşaltmayacaklarını belirterek yapılanın kanunsuz olduğunu aktardı. AK Parti İl Başkanlığı önünde toplanan halkı dağıtmaya çalışan darbeciler, bir anda havaya ateş etti. Darbeci Binbaşı Faruk Şimşek, bölgedeki erlere şarjör takmaları ve ateş etmeleri konusunda emirler verdi. Sabaha doğru askerler, olay yerine gelen otobüslerle kışlalarına gönderildi. Bir vatandaş ise olay yerinde yaşanan itiş kakış esnasında yaralandı.

Darbeciler Çengelköy'de polisle çatıştı, 7 kişi şehit oldu

Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinde bulunan polisler, karakolun kapısını polis otolarıyla kapatacak ve yolu kesecek bir biçimde park ederek tertibat almaya başladı.

Çengelköy’e gelen darbeciler, sıkıyönetim ilan edildiğini belirterek yolun açılmasını talep etti. Caddedeki esnafa ve yavaş yavaş orada toplanan halka da aynı şeyi söyleyen darbeciler, polisin ve halkın direnç göstermesi sonrasında havaya ateş açarak Kuleli Askeri Lisesi'ne kaçmaya çalıştı. Daha sonra darbeciler, kalabalık bir biçimde Çengelköy Polis Karakolu’na yaya olarak gitti. Çengelköy Polis Merkezine darbecilerin intikal ettiklerinin öğrenilmesi sonrasında vatandaşlar, Aya Yorgi Kilisesi Vakfı önünde toplandı. Darbeciler halktan dağılmalarını istedi. Halkın dağılmaması sonrasında "Yere yat ve hedef gözetmeden ateş serbest" şeklinde rütbeli darbecilere emir verildi. Bir grup rütbeli, emre itaat ederek sivil vatandaşların üzerine doğru piyade tüfekleriyle ateş etti. Açılan ateş sonrasında bazı vatandaşlar yaralandı ve vatandaşlar Polis Merkezi istikametine gitti.

Kalkışmanın hukuksuz olduğu konusunda Çengelköy Polis Merkezinden gelen çağrılara rağmen çöp konteynerlerini siper olarak kullanan darbeciler, ihtilal yaptıklarını söyleyerek polislere teslim olmaları çağrısı yaparak ateş açtı. Polisler de buna ateşle karşılık verdi.

Çıkan silahlı çatışmada, Çengelköy Polis Merkezinde bir araya gelen vatandaşların bir bölümü ara sokaklara, diğerleri ise Çengelköy Işıklar’a doğru gitti. Polisler, askerlere karşı sayıca az olmalarına rağmen darbeci askerleri merkeze sokmadı. Bunun üzerine darbeci askerler de vatandaşlara ateş etmeye devam ederken bazı vatandaşları ise kelepçeledi.

Darbeciler, Çengelköy Işıklar Bölgesi'nde uzun namlulu silahlarla sivil vatandaşlara, etkili mesafeden saldırmaya devam etti. Vatandaşların ve polisin direnci sonrasında darbeciler, darbe girişiminin başarısızlıkla neticelendiğini fark edince saat 05.48 civarında geri çekilme kararı aldı. Yakalanan vatandaşlar, polis ekipleri tarafından serbest bırakıldı. Olaylar neticesinde gazeteci Mustafa Cambaz, Burak Cantürk, Kader Sivri, Fatih Dalgıç, Halil Kantarcı, Gökhan Esen ve Osman Yılmaz şehit oldu, 62 kişi ise yaralandı.

Binlerce vatandaş Kısıklı’da bir araya geldi

Darbe girişimine tepki gösteren binlerce vatandaş, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın evinin olduğu Üsküdar Kısıklı'da bir araya geldi.

Vatandaşlar ve askerler, Üsküdar'da karşı karşıya geldi. Tankın iki defa üstünden geçtiği Sabri Ünal, yalnızca bir kolundan yaralanarak olayı atlattı.

Taksim Meydanı'nda 39 kişi yaralandı

Bir grup asker, Hasdal Kışlası'ndan Taksim Meydanı'na gönderildi. Askerler, ilk başta anıt ve etrafını, ardından Taksim Meydanı'na gelen yerleri kontrol etmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın çağrılarının ardından vatandaşlar Taksim Meydanı'nda bir araya gelmeye başladı. Meydanı kontrol etmeye çalışan darbeciler, bu yetersiz kalınca, TRT Harbiye Binası'nı işgal etmek üzere görevlendirilen 2'si rütbeli olmak üzere 8 askeri buraya gönderdi.

Direniş karşısında hareket alanı daralan ve yalnızca anıt etrafında bir araya gelen askerlere destek için Hasdal Kışlası'ndan tekrar asker sevk edilmek istendi. Fakat vatandaşların kamyon ve farklı araçlarıyla yolları kapatması sebebiyle asker sevkiyatı olmadı. Taksim Meydanı'nda toplanan bir grup asker, ayıları artan protestocuları dağıtmak amacıyla havaya ateş açmaya başladı. Meydanda polis ve halkla karşılaşan darbeci askerler, 39 kişiyi yaraladı.

TRT Ulus Yerleşkesinin işgali

Kara Harp Akademisinde gerçekleştirilen toplantıda görev alan bir grup darbeci asker, saat 21.00-21.30 civarında tam teçhizatlı ve silahlı bir şekilde yola çıktı. Saat 22.30 civarında askerler, TRT Ulus yerleşkesine vardı. Güvenlik güçlerine, "Terör tehdidi var, süratle binayı boşaltın." diye çağrı yapan darbeci askerler, hemen binaya dağıtıldı. Darbeciler, içeride bulunan yaklaşık 40 TRT personeline telefonlarını bıraktırarak söz konusu binayı boşalttı. İç aydınlatmaları da ayrıca kapatan darbeci Binbaşı Yüksel Demir, hemen alay komutanı Müslüm Kaya'yı aradı ve söz konusu binada kontrolün sağlandığını haber verdi.

Darbeci askerlere TRT binasında beklenmesi yönünde talimat verildi. TRT binası bahçesine saat 22.30 civarında 10’a yakın asker, helikopterle geldi. Darbeciler, TRT Arapça bölümüne girdi.

Bu esnada vatandaşlar, dışarıda bir araya gelmeye başladı. Darbeci askerler, vatandaşların dağılması için bir anda havaya ateş açtı. Saat 05.00 civarında Binbaşı Yüksel Demir'in telefonuna "RUN" yazılı bir mesaj geldi. Aralarında darbeci albay Hüseyin Ergezen'in de yer aldığı 5 kişi buradan aldıkları sivil kıyafetlerle saat 06.00 civarında uzun namlulu silahlarını bırakarak bölgeden kaçtı. Saat 07.45 civarında diğer darbeci askerler, silahlarını polis ekiplerine vererek teslim oldu.

Atatürk Havalimanı'nda alçak uçuş

Atatürk Havalimanı, tanklarla sevki yapılan örgüt üyesi askerlerince ele geçirilmeye çalışıldı. Saat 22.15 itibarıyla darbeciler, havalimanına giriş-çıkış yollarını kapattı. Kontrol kulesini ele geçiren askerler, tüm yurt dışı ve yurt içi uçuşları durdurdu. Havalimanı üzerinde F-16 savaş jetleri ile alçak uçuş gerçekleştirilerek yolcu uçaklarının iniş-kalkış yapmalarına engel olundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı sonrasında havalimanına gelen binlerce kişiye, askerler tarafından ateş açıldı. O esnada pistte olan 17 yaşındaki Mahir Ayabak şehit olurken, onlarca kişi olay yerinde yaralandı. Askerler, halkın direnişi sonrasında havalimanını terk etmek durumunda kaldı.

Atatürk Havalimanı’nda tankın önüne yatan Metin Doğan, sonraki günlerde en çok konuşulan isimlerden biri oldu.

Türk askeri direndi

Darbe karşıtı askerler, darbecilere karşı 15 Temmuz'da direniş gösterdi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı’nda darbe karşıtı olduğu belirtilen Hava Harp Akademisi öğrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile Üsteğmen Hüseyin Balık, bina amfisinde darbe girişimine katılanlar tarafından rehin alınıp, telefon ve silahlarına el konuldu. Bağcık ve kemerleri çıkartılan Balık ve Okur’un başlarına silahlı subaylar dikildi. Harp Akademileri Komutanlığı’nda çalışan Korgeneral Tahir Bekiroğlu, darbeci askerler tarafından Harp Akademileri Komutanlığı’ndaki konutunda, Hadımköy Askeri Cezaevi'ne götürüldü. Bekiroğlu, darbe girişiminin başarısız sonuçlanması sonrasında sabaha kadar tutulduğu cezaevinden serbest kaldı.Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevinde bulunan Tümamiral Mesut Özel, karargâha gitmek amacıyla bindiği araçta ellerine plastik kelepçe takıldı ve ağzı bantlandı. Daha sonra ise Maltepe Askeri Cezaevine götürüldü. Burada bekletilen Özel, darbenin başarısız olması sonrasında serbest kaldı. Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ile birlikte 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar da darbeciler tarafından kaçırılmaya teşebbüs edildi fakat darbeci askerler başarılı olamadı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saatler 03.20'yi gösterdiğinde Marmaris'ten İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi. Kendisini karşılayan vatandaşlara Erdoğan, "Milletin üstünde hiçbir güç yoktur. Bu bir ihanet, ayaklanma, vatana ihanet eylemidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler." sözlerini kullandı. 

Darbeci askerlerin işgal etmeye çalıştıkları Borsa İstanbul'da, polis memuru Mehmet Şevket Uzun ile birlikte Fatih Satır şehit düştü.

Darbecilerin işgal ettikleri Esenler Eski Hal Yolu Edirne ve İSTOÇ TEM Otoyolu’nda yaşanan olaylarda askerlere karşı koymaya çalışan Ahmet Kocabay silahla vurularak, Hüseyin Kısa, Muhammet Aksu, Mehmet Şefik Şefkatlıoğlu ve Türkmen Tekin de tanklarla ezilerek şehit edildi, 30 kişi ise yaralandı.

Gaziosmanpaşa bölgesi TEM otoyolunda yaşanan olaylarda Servet Asmaz hayatını kaybetti.

Medya darbeye karşı çıktı

15 Temmuz'da FETÖ'nün, kanlı darbe girişiminde hedefe koyduğu en önemli adreslerden birisi de basın organlarıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CNN Türk yayınına "FaceTime" yoluyla bağlanarak halkı sokağa çağırması sonrasında darbeci askerler hemen harekete geçti.

CNN Türk binasına gelen Darbeci albay Ahmet Zeki Gerehan, binanın boşaltılması ve yayının kesilmesi yönünde emir verdi. 14 darbeci asker, helikoptere binerek saat 03.10 civarında Doğan Medya Center'in otoparkına indi. Yüzbaşılar Süleyman Ahmet Kaya, Mehmet Akif Aslan ve Erdal Şeker, inişin ardından ellerindeki silahlarla havaya ateş açarak, "Asker, Genelkurmay yönetime el koydu." diye bağırdı.

Doğan Medya personelinin kapıları kapatmaya çalışması sonrasında darbeciler silah çekerek, "Kapıyı açın, vururum." tehdidinde bulundu. Görevlilerin kapıyı açmak durumunda kalması sonrasında bütün askerler bu kapıdan giriş yaptı. Bir grup asker Hürriyet, diğer grup ise CNN Türk binasına yöneldi.

Görevliler ile Hürriyet binasının akıllı kapının kepenklerinin kapalı olması sebebiyle içeriye giremeyen darbeciler arasında tartışma çıktı. Askerler, görevlileri yere yatırarak, "Bu kapı açılmazsa hepinizi öldüreceğiz." sözleriyle tehdit etti. Tehdit sonrası kapılar açılırken, yerdeki görevliler için askerlere "Kıpırdarlarsa vurun." şeklinde talimat verildi.

Askerler, "Herkes aşağıya insin, vururuz." şeklinde bağırdı. Darbeciler en alt katta olduğu esnada Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, onları telefonla kaydetmeye başladı. Bu durumu fark eden darbeci askerler, Yetkin'in bulunduğu yere silahlarını çevirerek, çekim yapmamasını iletti.

Bağcılar Emniyet Müdürlüğünden gelen polislerle birlikte darbe girişimini önlemek isteyen vatandaşlar, Doğan Medya Center'a akın etmeye başladı.

Vatandaşlar ve polis memurlarının geldiğini fark eden darbeci yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya, erlere bina çalışanlarını üst kata alarak serbest bırakmaları emrini vermek durumunda kaldı. Bina personeli serbest kaldıktan sonra Kaya, Hürriyet binasının giriş kapısında 3’erli bir şekilde erleri mevzilendirdi. Kaya, polislere, "Mühimmatımız var, çatışırız." sözleriyle bağırdı. Polislerin megafonla "Teslim olun" şeklinde yaptıkları çağrılardan sonra Kaya, polislere ve vatandaşlara ateş açtı. Burada Vedat Bağcerci adlı vatandaş şehit düştü.

Polis memurları ile askerler arasında çatışma meydana gelirken, Binbaşı Mehmet Türk'ün komutasında bulunan 17 kişi, saat 04.00 civarında destek için helikopterle Doğan Medya Center'a intikal etti. Doğan Medya Center üstünde iniş için helikopter alçalmaya başlarken darbeciler, vatandaş ve polislere ateş açtı. Paleti çatıya temas eden helikopter, polislerin fedakarca mücadelesi neticesinde Topkule Kışlası'na dönmek durumunda kaldı.

Polislerin gaz bombası ve yoğun atışı kullanması sebebiyle darbeci askerler binaya kaçtı. Polisler, bina içerisinde askerleri aramaya başladı. "Teslim olun" çağrısına riayet etmeyen Kaya, ayağından silahla vuruldu. Polis memurları tarafından diğer askerler de teslim alındı.

"Tehlike geçmiş değil"

Cumhurbaşkanlığından, "Tehlike henüz geçmiş değil. Millet vatanına sahip çıktığı ve sokaklarda olduğu sürece bu aziz millete, darbeci hainler diz çöktüremeyecek." açıklaması geldi. 

05.55 civarında İstanbul Valisi Vasip Şahin, bir TV kanalında, Ankara ve İstanbul’da FETÖ'nün darbe girişimine yönelik "Devlet şu an duruma hakimdir. Birtakım ihanet şebekelerinde bulunanların emellerine ulaşmaları mümkün değil." sözlerini kullandı.

Boğaz Köprüsü'nde barikat kuran darbeciler, sabah saat 06.42'de teslim oldu.

15 Temmuz gecesi başlayan işgale direnen Türk milletinin üzerine 16 Temmuz'un ilk saatlerinde de kurşunlar yağmaya başladı. İstanbul'da 99 kişi olmak üzere, ülke genelinde 251 kişi şehit düştü.

Yorumlar (0)