Thodex davasında karar açıklandı

Arnavutluk Adalet Bakanlığı tarafından iadesinin akabinde getirildiği ülkemizde tutuklanan Özer'in de aralarında olduğu yedisi tutuklu 21 sanığın dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla yargılandıkları davada karar açıklandı.

Anadolu 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Özer'in de aralarında olduğu beş tutuklu sanık ve bazı müştekiler ile tarafların avukatları iştirak etti.

Tutuklu sanıklardan ikisinin SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandığı duruşmada, cumhuriyet savcısı bir evvelki celsede vermiş olduğu esas hakkındaki mütalaasını yineledi.

Mütalaaya karşı kendisini savunan Özer, ailesinin ve kendisinin adaletsizlik yaşadığını iddia ederek bunun son bulması gerektiğini dile getirdi. 

Thodex'in sadece bir firma olduğunu ve iflas ettiğini belirten Özer, "Thodex'te suç örgütünden söz edilemez. Dünya üzerindeki bütün kurumları yönetebilecek oranda zekiyim. Bu, 22 yaşında kurmuş olduğum firmadan da belli. Suç örgütü kuracak olsaydım bu denli amatörce hareketler etmezdim. Bahse konu dosyada zanlı olanların iki yılı aşkındır mağdur olduğu ortada." şeklinde konuştu.

Arnavutluk'ta cezaevindeyken dahi müştekilere ödeme yaptığını öne süren Özer, bunun örgüt kurmuş olan bir liderin kesinlikle yapmayacağı bir hareket olduğunu, kargaşadan beslenenlerin firmanın batmasından yararlandıklarını ifade etti.

Özer, savunmasının son bölümünde ise Türk halk müziği sanatçılarından Musa Eroğlu'nun 'Yolun Sonu Görünüyor' adlı türküsünden alıntı yaparak, beraatını ve tahliyesini istedi.

Tutuklu sanık Serap Özer ise firmanın 2017 senesinde kurulduğunu, kendisinin ise işe bir sene sonra başladığını dile getirdi.

Firmanın kurulduğunda orada çalışmadığını iddia eden Özer, "Ben bu firmaya suç işlemek için değil, kariyer yapmak için girdim. Bu firma kardeşimin değil, bir başkasının firması olsaydı da çalışırdım. Kardeşimin firmasında çalışıyor olmak bana herhangi bir ayrıcalık sağlamadı. Bu dosyada örgüt diye bir şey yok." diyerek suçlamaları kabul etmedi.



Özer kardeşlere 11 bin 196 sene 10 ay 15'er gün hapis cezası

Kararını duyuran mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Faruk Fatih Özer, Serap Özer ve Güven Özer'e, 'örgüt kurma, örgüte mensup olmak ve yönetmek', 'mal varlığını aklama', 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 11 bin 190 sene altışar ay hapis cezası verdi.

Diğer taraftan, bir müşteki yönünden sanıklar Faruk Fatih Özer, Serap Özer ve Güven Özer hakkında 'bilişim sistemleri kullanarak dolandırıcılık' suçundan ayrı ayrı 6 sene 4 ay 15 gün hapis ile 135 milyon TL adli para cezası verildi.

Özer kardeşler tek tek toplamda 11 bin 196 sene 10 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırıldı.

Diğer sanıklara ise muhtelif suçlardan değişen sürelerde hapis cezası verildi.

Heyet, sanıklardan 16'sı hakkında ise delil yetersizliğini gerekçe göstererek 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan beraat yönünde karar verdi, dört sanığın ise tahliye edilmesine hükmetti.



İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, kripto paranın ne demek olduğu, Bitcoin'in legal statüsü, kripto borsalarında ne şekilde işlem yapıldığı ve borsalar arasındaki farkların ne olduğu ifade edildi. 

'Thodex' adlı firmanın 400 bin TL sermayeyle Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğunun altı çizilen iddianamede yer alan MASAK raporu doğrultusunda, bahse konu platformun, müştekileri işlem ve işleri sebebiyle hileli davranışlarla aldattığı belirtildi. 

İddianamede, Faruk Fatih Özer'in hakimiyeti altındaki üç farklı hesaptan 253 milyon 714 bin 909 TL karşılığı kripto varlık transfer edildiği, bunların büyük bir kısmının sanıklar Zuhal Özer, Faruk Fatih Özer ve Cem Uzunoğlu'nun ticari merkezi Malta'da yer alan 'Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı' çatısı altında yer alan kripto varlık cüzdanlarına aktarıldığı anlatıldı.

Bu suçlar nedeniyle 356 milyon TL'lik zarar oluştuğuna işaret edilen iddianamede, Faruk Fatih Özer'in de aralarında olduğu yedisi tutuklu 21 sanık hakkında, 'firma veyahut tacir yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin suç ve dolandırıcılıktan kaynaklanan mal varlığını aklama', 'bilişim sistemleri kredi veyahut banka kurumlarının araç olarak kullanılmasıyla dolandırıcılık' ve 'suç işlemek maksadıyla örgüt kurma ve yönetme' suçlarından 12 bin 164'er seneden 40 bin 562'şer seneye değin hapis cezası talep edildi. 

Esas hakkındaki mütalaada da sanık Faruk Fatih Özer ile kardeşleri Serap Özer ve Güven Özer'in 'suç kaynaklı mal varlığını aklama', 'suç işlemek maksadıyla örgüt kurma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 12 bin 142 seneden 40 bin 462 seneye değin hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Sanıklardan Zuhal Özer'in ise 'suç kaynaklı mal varlığını aklamak' ve 'örgüte mensup olmak' suçlarından sekiz seneden 18 seneye değin hapis cezasına çarptırılması istenilen mütalaada, diğer 17 sanığın muhtelif suçlardan değişen sürelerde hapis cezasına mahkum edilmesi talep edilmişti. 



23 Nisan tarihinde tutuklanmıştı

Faruk Fatih Özer, 30 Ağustos 2022 tarihinde Arnavutluk'ta yakalanmıştı.

Arnavutluk'ta yer alan Dıraç Temyiz Mahkemesinin iade kararının akabinde 20 Nisan'da Türkiye'ye getirilen Özer, 23 Nisan'da tutuklanmıştı.