"Terör koridoruna bir darbe daha vurduk"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Rusya'nın Soçi kentinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile imzaladığı güvenli bölge anlaşmasına ilişkin, "Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin’in daveti üzerine geldiğimiz Soçi’de önemli bir anlaşmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk." ifadelerini kullandı.

GÜNDEM 23.10.2019, 13:25 23.10.2019, 13:37
"Terör koridoruna bir darbe daha vurduk"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında terörle mücadele, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması ile mültecilerin geri dönüşü konularını içeren Soçi Mutabakatı'na imza atıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşü uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Erdoğan, "Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin’in daveti üzerine geldiğimiz Soçi’de önemli bir anlaşmayı gerçekleştirmiş olduk. Ülkemizin güvenlik kaygılarını teyit eden ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmeyi hedef alan bu anlaşma yoğun bir çalışma sonucunda beklenen neticeye varmış oldu." ifadelerini kullandı.

"Mültecilerin evlerine dönüşleri kolaylaşacak"

Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurulduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Suriye’nin toprak bütünlüğünü güçlendirecek bir adım attık, Astana sürecinde önemli bir kazanım elde ettik, Barış Pınarı Harekâtının bir meyvesini daha aldık, mültecilerin evlerine dönüşlerini kolaylaştıracak bir zemin oluşturduk. Bu kazanımlar ışığında Suriye’de siyasi sürecin ilerletilmesi için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz." diye konuştu. 

"Kamışlı'da Rus askerleri ile rejim güçleri var"

Erdoğan, "Kamışlı’nın dahil edilmemesi gibi bir ifade oldu. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ortak devriyenin dışında ama YPG’nin olmayacağı 30 kilometre alanın içinde mi Kamışlı?" sorusuna, "Kamışlı’nın özelliği şu; Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik." karşılığını verdi. 

"Sözler tutulmazsa kararlılıkla devam ederiz"

"ABD ile anlaşmamızda bir süre vardı. Burada da bir süre var, 150 saat… Eğer Türkiye PKK-YPG güçleri çıkmayı reddederse kalan yerlere askeri harekat seçeneğini masada tutuyor mu? Bir de Türkiye-Rusya arasında kurulacak mekanizmanın bir yerinde bir şekilde rejim de yer alacak mı?" sorusuna Erdoğan, "Gerek ABD gerekse Rusya ile olan bu anlaşmalarımızda eğer verilen sözler yerine gelmezse bizim için atılması gereken adımlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Amerika ile yapılan anlaşma kısmında yine aynı operasyonumuzu kararlılıkla devam ettiririz. Rusya ile ilgili olarak da Sayın Putin çok kararlı konuştu, 'Biz bunları buralardan kesinlikle atarız' dedi. Şimdi tabi bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar. O da aynen diğerleri ile ne ise bunlarla da o olacaktır. Değişen bir şey olmaz. Süreci göreceğiz." yanıtını verdi.

"Terör örgütü güneye çekilecek"

Erdoğan, PKK/PYD'nin 30 kilometre alandan güneye çekileceğini bildirdi. 

"Peki isim değiştirerek Suriye’de rejim ordusunun içine girer mi? Tekrar Türkiye için tehdit olmaya devam eder mi?" sorusuna ise Erdoğan, "Bu konu ile ilgili olarak zaten biz Sayın Putin’e bir hatırlatma yaptık, sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki 'Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?', 'Müsaade etmeyiz' dedi. Takipte olacağız." yanıtını verdi.

"Adana Mutabakatı, Suriye'ye girişimizin dayanağı"

Erdoğan, "Mutabakatta dikkatimizi çeken bir ifade oldu. Adana Mutabakatı bu süreçte çok sık gündeme getirildi Rusya tarafından. Hatta en son Lavrov değişebileceğine atıfta bulundu. Mutabakatta da “Rusya Federasyonu Adana Mutabakatının uygulamasını kolaylaştırır” deniliyor. Bu ne anlama geliyor?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bizim geçmişte yaptığımız Adana Mutabakatına yönelik herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Rejimin Adana Mutabakatı ile ilgili zaman zaman değiştirme yaklaşımları oldu. Lavrov’un söylediği de yumuşatmaya, kolaylaştırmaya yöneliktir aslında. Adana Mutabakatını ilk defa gündeme getiren de Rusya tarafı olmuştur. O günden bugüne kadar zaten Adana Mutabakatı özellikle bizim Suriye’ye girişimizin en önemli dayanağıdır."

"Bu mutabakatta biz Suriye rejimine ilişkin bir ifade okumadık ancak bundan sonra Türkiye ve Suriye rejimi arasında farklı bir ilişki modeli geliştirilmesi söz olabilir mi?" sorusuna ise Erdoğan, şu karşılığı verdi:

"Bundan sonraki süreçle ilgili olarak biz başta Rusya-Suriye münasebetlerinden hareketle kendimiz için bunu çok daha isabetli bir yol olarak görüyoruz ve bugünkü görüşmelerde de bunun bu süreci çok daha kolay kılacağını gördük ve buna inandık. Temennim odur ki bundan sonraki süreçte de biz bu münasebetleri kolaylaştıracak adımları Dışişleri Bakanlığı olsun, Savunma Bakanlığı olsun, istihbarat olsun, bunları devreye sokarak Rusya tarafından bu işi sürekli gündeme aldık ve gündemde de… Bunlar zaman zaman bize olumlu neticeler de verdi. Bundan sonraki süreçte de biz bunları tabi yine kullanacağız, bundan istifade de edeceğiz."

"Bizim mücadele ettiğimiz Kürtler değil PKK’dır, YPG’dir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK’nın sözde kanton ilan ettiği Ayn el-Arab ele alındı mı? PKK-YPG’den nasıl temizlenecek? Bununla birlikte Sayın Putin’in çok uluslu Suriye tanımı içinde Kürtler vurgusu vardı. Suriye Milli Ordusu’nun temsil ettiği kitleye bir vurgu yapılmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Aslında Rusya’nın bizim Ayn el-Arab’a girmemiz konusunda her zaman bazı davetleri olmuştur. Fakat ABD’nin de tam tersine oraya girmememiz istikametinde yaklaşımı olmuştur. Bu yaklaşım aslında Obama döneminde de böyleydi. Ki biliyorsunuz Obama uçaklarla Kobani’ye silah, mühimmat, her türlü şeyi indirdi ve oradan adeta bizim ülkemize onlar bir huruç harekatı başlattılar. Bugün eğer 350 bin Kobanili ülkemizdeyse bunun müsebbibi birinci derecede Obama’dır ve şu anda bunlar bizde. 'Türkiye’de Suriye’nin kuzeyinden hiç Kürt yok' diyenler yalan söylüyor. Bunun dışında tabi sayıları 3 milyon 600 bine ulaşan Suriyelilere baktığımız zaman ağırlıklı Arap. Onun dışında Ezidi vesaire de var. Biz burada gerek Ruslara gerekse Amerikalılara hepsini anlattık. Bunlardan sonra zaten bu neticeye vardık."

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu an itibarıyla özellikle ısrarla bir şey kullanılıyor; devamlı 'Kürtler aşağı Kürtler yukarı' Bizim oradaki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim derdimiz buradaki teröristlerdir ama bunlar öyle anlatıyorlar ki olayı… 'Kürtler…' Amerikalılardan da böyle dinliyoruz, maalesef Ruslardan da… Herkes… Dün akşam onu da söyledim “Bunu bu şekilde kullanmanız Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapıyorsunuz. Lütfen böyle kullanmayın, bizim mücadele ettiğimiz PKK’dır, YPG’dir, yani teröristlerdir. Teröristin hangi ırktan, hangi dinden geldiğinin ne önemi var. Terörist teröristtir.”

Yorumlar (0)