"TEKNOFEST benim adeta evladım gibidir"
Erdoğan, "Her geçen sene ziyaretçi ve katılımcı sayısının katlanarak arttığı TEKNOFEST'e gösterdiğiniz ilgi bizleri çok sevindiriyor. Çünkü TEKNOFEST benim adeta çocuğum gibidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etimesgut Havalimanı'nda TEKNOFEST etkinlik alanında konuştu.
"İşte 'Türkiye Yüzyılı'nın tablosu"
"Her geçen sene ziyaretçi ve katılımcı sayısının katlanarak arttığı TEKNOFEST'e gösterdiğiniz ilgi bizleri çok sevindiriyor. Çünkü TEKNOFEST benim adeta çocuğum gibidir." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bundan altı sene evvel, 2017'de bir kucağıma torunum Aybüke'yi, diğer kucağıma o günlerde fikri bir oluşum halindeki TEKNOFEST'i alma mutluluğunu yaşadım. Hem torunumun hem de bu milli teknoloji hamlesinin sembolü konumuna gelen bu güzel festivalin gelişmesine, serpilmesine, büyümesine bizzat tanıklık ettim. Milletimiz ve ülkemiz için çok önemli bir milat olan 2023 yılındaki TEKNOFEST'e, ilkokuldan doktoraya değin her seviyeden bir milyon gencin müracaat ettiğini öğrendim. İşte bu tablo 'Türkiye Yüzyılı'nın tablosudur."
"Önümüzde tehditler var"
Türkiye'nin bir zamanlar sanatçı Cem Karaca'nın 'Tamirci Çırağı' parçasında ifade ettiği gibi insanlara "İşçisin sen işçi kal." denildiği, her yerde önünün kesildiği dönemleri yaşadığını anımsatan Erdoğan, şu sözleri sarf etti:
"Fakat şimdi 'İşçisin sen işçi kal.' sıkıysa deyin bakalım. Artık uzaya füzeleri fırlatan bir gençlik var. Artık SİHA'larımız, İHA'larımız var. Tüm onlarla beraber uzaydayız. KAAN'ımız var, artık semalardayız. Emperyalistlerin menfaatleri uğruna, gençlerimizin geçmişleriyle bağının kopartıldığı, istikballerinin karartıldığı bu karanlık dönemler artık bitti. Artık 'TEKNOFES Kuşağı' var, 'Milli Teknoloji Hamlesi var, artık geçmişten geleceğe kurdukları köprüyle dünyayı aşıp da gözlerini uzaya diken çalışkan, birikimli, azimli gençlerimiz var. Türkiye olarak bu aşamaya gelene değin çok tuzak atlattık, çok oyun bozduk, çok senaryo yırttık. Fakat önümüzde hala dikkat etmemiz gereken tehditler var. Bunun için kökleri tarihin en derinliklerine değin uzanan medeniyet değerlerimizi çok iyi öğrenmeli ve uygulamaya geçirmeliyiz.
"Değerlerimize sahip çıkmalıyız"
Geçmişten geleceğe köprü kuramayan, kendi duruşunu koruyup çağa ayak uyduramayan bir milletin sonu berbat olmaya mahkumdur. Etrafımızda, değerlerine sahip çıkamadığı için hürriyetini de haysiyetini de vatanını da çocuklarının geleceğini de yitiren nice örnekler var. Birileri, Türkiye'de yaşayan sığınmacıları, etrafa nefret ve kin tohumları saçmanın vesilesi yapmaya çabalıyor. Halbuki onlara bakarak alacağımız asıl ders ise başkadır. Bu mazlumların durumu bize, sağlıktan eğitime, adaletten güvenliğe, teknolojiden sanayiye, diplomasiden ticarete her alanda Türkiye'yi hep daha çok kuvvetlendirmemiz gerektiğini anlatıyor."