Taliban sözcüsü: “Afganistan'ı yeniden inşa etmek istiyoruz”

Taliban’ın Katar’daki Siyasi Büro Sözcüsü Muhammed Naim Vardak, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerden Afganistan ve Afgan halkına yardım etmelerini istedi. Vardak, Taliban’ın Afganistan’daki durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

GÜNDEM 25.08.2021, 15:00 25.08.2021, 15:15
Taliban sözcüsü: “Afganistan'ı yeniden inşa etmek istiyoruz”

Taliban’ın Afganistan kontrolünü ele geçirmesinin ardından Katar’daki Siyasi Büro Sözcüsü Muhammed Naim Vardak, Türkiye haber ajanslarına değerlendirmelerde bulundu. Vardak, Türkiye’nin ülkedeki rolü, Taliban’ın yurt içine ve yurt dışına verdiği mesajlar, kadınların ve azınlıkları hakları, yönetimin şekli ve ülkeden kaçanlar gibi pek çok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye önemli bir ülke”

Vardak: “Türkiye, önemli bir ülke. Türk halkı kardeş ve Müslüman bir halk. Türkiye ile tarihi, kültürel ve sosyal ilişkilerimiz var. Bu ilişkileri de ileride geliştirmek istiyoruz. Bu sebeple Türkiye ile iletişim halindeyiz.”



“Taliban’ın Türkiye desteğine ihtiyacı var”


Basın mensuplarının, Taliban’ın Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olup olmadığı şeklinde sorduğu soruya Vardak, şu cevabı verdi: “Bunda şüphe yok. Bu desteği istiyoruz. Halkımız, 40 senedir savaşın içinde ve yardıma ihtiyacımız var. Tüm dünya ülkelerinden özellikle de Türkiye’den ülkemize ve halkımıza yardım etmelerini istiyoruz. Türkiye, Afganistan2ın yeniden imarında oldukça önemli ve pozitif bir rol oynayacak. Bizim de bu role ihtiyacımız var. Türkiye ile aramızdaki ilişkilerde iki temel husus var. Bunlardan biri İslam dininin prensipleri iken diğer husus da ülkenin ve halkın yüksek menfaatidir. Bu iki husus sebebiyle özellikle Türkiye ile olumlu, yapıcı ve iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Bizim Türkiye ile sorunumuz yok.”

İç ve dış cepheleri yatıştırma amaçlı mesajlar verildi

Vardak, Taliban hakkında yurt içinde ve yurt dışında yaşanan endişeler hakkında yatıştırma amaçlı mesajlar verdi: “Sözler çok faydalı da olabilir, faydasız da olabilir. Fakat yurt içine ve yurt dışına asıl güven verecek olan, fiillerdir. Biz, içeride çok fazla sorunla karşılaşmıyoruz çünkü biz, halkın yanındayız. Halk da bizim yanımızda. Biz, birbirimizi tanıyoruz. Ülkedeki en büyük sorun, savaş. Savaş sebebiyle hayatın her alanında aksaklıklar yaşanıyor. Fakat biz, 20 senedir halkımıza dayatılan bu savaşa son vermeyi başardık. Halkımızın her bir ferdinin hayali, savaşın olmadığı günleri görmektir. Biz de bu fırsatı değerlendirip halkımızın ülkesini yeniden imar edebileceğine güveniyoruz.”

Sözcü Vardak, ülke dışına verdikleri yatıştırmacı mesajlara ilişkin yurt dışında komşu ve diğer ülkeler ile son 10-15 senedir titiz temaslarda bulunulduğunu da aktardı.



“Arada anlaşmazlık olsa da uzlaşma sağlandı”


Vardak: “Taliban bu süre zarfında kendi arasında anlaşmazlıklar yaşadı fakat taraflar arasında büyük oranda uzlaşma sağlandı. Pek çok sorun olacağı konusunda şüphe yok fakat birbirlerine yaklaşır ve oturup anlaşırlarsa pek çok yanlış da çözülür. Biz bazı ülkelerle bunu da tecrübe ettik. Onlarla oturup bir müddet iletişim kurduk. Bu sürede şaşkınlıklarını gizleyemediler. Bize, ‘Biz sizin hakkınızda başka şeyler duyuyorduk ama sizinle oturunca duyduklarımızın doğru olmadığını gördük.’ dediler.”

Uyuşturucu meselesi, kadın ve azınlık hakları

Vardak: “Pek çok ülkeyle temas halindeyiz. Uyuşturucu meselesi gibi bazı konular gündeme geliyor. Biz, bu sorunun üstesinden geleceğimizi düşünüyoruz. Fakat bu süre zarfında uluslararası toplumların yardımına ihtiyacımız var. Kadın ve azınlık hakları hali hazırda İslam dini ve inanç tarafından korunuyor. Biz de kadınların haklarına bağlıyız. Kadının çalışma, eğitim, mülkiyet ve kendi hayatını seçme hakkı var. Bu açıdan herkesin içi rahat olsun. Biz, bu sorunun bir-iki günde çözüleceğini söylemiyoruz. Biz sadece sorunları çözmek için bize fırsat verilmesini istiyoruz. Taliban, son 20 senedir medya tarafından sürekli hedef alınıyor. Son 3 sene dışında kalan dönemde kendimizi ifade etme fırsatını hiç bulamadık."



BM: “Kadın hakları, kırmızı çizgidir”

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, kadın haklarının tüm uluslararası kurumlar için “temel kırmızı çizgi” olduğunu belirtti. Bu hafta başında Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi’nin acil toplantısında konuşan Bachelet, kadın hakları konusundaki endişelerini dile getirmenin yanı sıra Taliban tarafından çocuk askerin işe alındığını ve yargısız infazların yapıldığını öğrendiklerini bildirdi.

Taliban’ın yönetim sistemi

Vardak: “Afganistan’ın yönetim sistemi İslami olmalıdır. İslami yönetim halkın adetlerine ve örflerine göre yönetilmesiyle olur. Afganların yüzde 99’dan fazlası Müslüman. İşgal sürecinde halkın gelenekleri ve inançları değiştirilmeye çalışıldı. Bunda başarılı olamadılar çünkü halkımızın inancına ve geleneklerine uygun olmayan fikirleri öne sürdüler. İslam dünyasında yönetime geliş biçimi ve İslam’ın uygulanışı bakımından belirli ve tek bir yol bulunmuyor. Seçimler veya bunun dışındaki yollar ise hedef değil birer araç. 40 senedir halkın yaşadığı duruma ve topluma uygun düşecek sistemi bulmak için Afgan halkı olarak oturup düşüneceğiz. Afganistan, diğer ülkelerden farklı ve söz konusu durumların göz önüne alınması gerekiyor. Bizi asıl ilgilendiren şey ise halkımızın özgürlüğü ve istikrarı.”



Afganistan’dan kaçanlar


Vardak: “Afganların ülkeden kaçmasıyla ilgili hiçbir ilgimiz bulunmuyor. ABD başta olmak üzere yabancı ülkeler, insanları, Afganistan’dan çıkmaya teşvik etti. Biz, toplumlarımızı tanıyoruz. Birisine ‘Seni pasaportsuz ABD’ye götüreceğiz.’ derseniz tabi ki gider. Bizi ve mücahitlerimizi öldüren pek çok kişiyi yakaladık ama sonra serbest bıraktık. Bunun pek çok örneği var. Biz şu an onlar için durumu güvenli hale getirdik. Biz, onları koruyoruz. BU kişilere herhangi bir zarar verilmiyorsa halka neden verilsin? İşin aslı, bu insanları ülkeden çıkmaya teşvik ettiler ve sonra da onlara kapılarını açtılar.”

“Sorunları diyalog yolu ile çözmek istiyoruz”

Vardak: “Taliban, Afganistan’daki sorunları uzlaşma ve diyalog yoluyla çözmek istiyor. Başlangıçtan beri izlediğimiz siyasetin, ülkenin tamamında meyvesini verdiğini düşünüyoruz. Dünya da bunu gördü. Tabi ki bir süre savaş oldu ama diğer vilayetlerde de uzlaşma sağlandı. Bu sebeple Kandahar’da eski vali göreve geldi, iki gün sonra da yeni valinin yanına oturdu. Diğer vilayetlerde de durum bu oldu. Bu, başarılı ve akıllıca bir politika. Kan akıtılmadı. Anlaşma yoluyla ülkede kontrolü ele geçirdik. Biz, sorun ve savaş istemiyoruz. Savaşın sona ermesi, Afgan halkının hayaliydi ve biz de bunu sağladık. Herkese bir kez daha birlikte yaşamayı tavsiye ediyoruz. Elimizden geldiğince tek bir damla kan akıtılmaması ve kurşun sıkılmaması için çalışıyoruz. Herhangi biri yeniden sorun çıkarırsa bu, ülkenin ve halkın yararına olmaz.”



Eski memurlar ve çalışanlar


Vardak: “Biz, yeni bir gelecek istiyoruz. Ülkemizi yeniden inşa etmek istiyoruz. Bu sebeple af çıkarıldı ve 13 maddelik bir bildirge yayınlandı. Bu maddelerden biri de asker olsun ya da olmasın tüm memurların, yeniden ülkeye ve halka hizmet edebileceği yönündeydi. Biz, bu teminatı verdik."

Havalimanının idaresi

Vardak: “Havalimanı, Afganistan toprağıdır. Afganistan’ın toprağından, kurumlarından ve namuslarından da Afganlılar sorumludur. Bu bir egemenlik meselesidir. Yardım başka ancak ülkenin idaresi bizim görevimiz. Biz, bunu yapabilecek güçteyiz. Şimdi niye korkuyorlar? Bunu siz de gördünüz. Yabancı güçler havalimanındaydı. Ne yaptılar? Uçaklardan insanlar yağdı. Ama şimdi havalimanı çevresini güvenli hale getirdik. Burası bizim ülkemiz, evimiz. Evimizin girişini, çıkışını ve neyin bizim yararımıza olduğunu iyi biliriz. Dünyada hiçbir ülke kendi havalimanının güvenliğinin başkası tarafından sağlanmasını kabul etmez. Biz de herkesten, ülkeyi ziyaret kurallarına ve egemenliğe saygı duymalarını istiyoruz."

Yorumlar (0)