Soylu: Yüz binlerce göçmen yakalayacağız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu yıl 29 Temmuz itibarıyla 177 bin 654 düzensiz göçmen yakalandığını, bu rakamın 300 bini geçebileceğini açıkladı.

GÜNDEM 02.08.2019, 16:53 02.08.2019, 16:57
Soylu: Yüz binlerce göçmen yakalayacağız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2017'de 175 bin 752, 2018'de 268 bin düzensiz göçmen yakaladıklarını kaydederek, "Bu yıl, 29 Temmuz itibarıyla düzensiz göçmen yakalamada 177 bin 654 rakamındayız. 2017'yi geçtik. 300 bini de aşacağız, öyle görünüyor. Küresel anlamda da maruz kaldığımız baskı azalıyor değil." dedi.

Bakan Soylu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bakanlıkta bir araya geldi.

Türkiye'de geçici koruma statüsüne sahip 3 milyon 639 bin 284 Suriyeli bulunduğuna işaret eden Soylu, şunları söyledi:

"Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde aldığı toplam göçmen sayısı, bu verdiğim Suriyeli rakamı dahil 5,7 milyon kişidir. Yani daha önce yaşamadığımız bir şeyi yaşıyoruz. Ekonomik sebeplerle göç, zaten tüm dünyada belli bir ölçekte var olan bir şeydi. Oysa Türkiye sınırına birdenbire yüz binlerce insan sadece daha çok para kazanmak için koşmadı. Bu insanlar net şekilde ölümden kaçtılar. Ölümden kaçanlar bir aks oluşturdu. Elbette ki ekonomik sebeplerle göç etmek isteyenler de bu aksı kullanmış olabilir ama temelde Türkiye'nin ve dünyanın bugün maruz kaldığı kitlesel göç hareketi ve düzensiz göç probleminin belirleyicisi ekonomi değil, oluşturulan terör ve şiddet ortamıdır."

"Ramazan Bayramı'nda giden 36 bin kişi geri dönmedi"

Soylu, Türkiye'nin 'uluslararası koruma başvurusu' hususunda bir lig yükseldiğini belirterek, "Türkiye, uluslararası koruma başvurusunu alabilme kabiliyetine sahip ülke oldu. Daha önce bizim adımıza Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği alıyordu. Geçen yıl Türkiye'nin göç konusunda elde ettiği yetkinlik ve yeterlilik, Türkiye'nin bu başvuruyu kendi adına almasını sağladı." diye konuştu.

Suriyelilerin bayramda ülkelerine gitmesi konusunda serbestlik sağladıkları için eleştirilere maruz kaldıklarını kaydeden Soylu, şunları söyledi:

"Suriyelilerin bayramda ülkelerine gitmesi, arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirme sonrası oluşturduğumuz politikadır. 'Gidebilen kadarı gitsin, orayı görsünler, kalmak isteyen orada kalsın.' Bu politika tuttu. Son Ramazan Bayramı'nda giden 36 bin kişi geri dönmedi. Ramazan Bayramı'nda 85 bin Suriyeli'den 35 bini İdlib'e gitti. Bazen bizi eleştiriyorlar ya 'İdlib'e ölüme gönderdiler.' diye. Biz kimseyi göndermedik. Onun da altını çizerek söylüyorum. Kurban Bayramı için de şu ana kadar 20 binin üzerinde çıkış sağlandı."

Soylu, şu anda 16 bin olan geri gönderme merkezi kapasitesinin yıl sonunda yaklaşık 20 bini bulacağını vurgulayarak, 87 bin 464 kişinin barınma merkezlerinde kaldığını, bu yerlerin toplam kapasitesinin ise 165 bin 609 kişi olduğunu ifade etti. 

"Suriyeli çocukların ilkokullardaki okullaşma oranı yüzde 96,3"

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de bu yılın ocak ayı itibarıyla eğitim çağındaki Suriyeli çocuk sayısının 1 milyon 47 bin 536 olduğunu bildiren Soylu, şunları söyledi:

"Eğitim çağındaki Suriyeli çocukların okullaşma oranı ortalama yüzde 61,69, ilkokullardaki okullaşma oranı yüzde 96,3'tür. Mülteciler için dünya genelinde ilkokuldaki okullaşma oranı yüzde 61'dir. Yani biz göçmenleri sadece içeri alıp bırakmıyoruz. Yüzde 50'si 18 yaşın altında olan, savaş ve şiddet koşullarında travmatik deneyimler yaşayarak Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin eğitim sistemine dahil olmaları konusunda çok başarılı çalışmalar yapıyoruz. Mesela 'Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi' adıyla bir proje yürütüyoruz. İki yıllık bir proje olarak öngörüldü. Şubat 2018 verilerine göre, proje kapsamında 23 ilde 390 bin Suriyeli öğrenciye 5 bin 555 Türkçe öğretici tarafından Türkçe öğretim dersi, 495 rehberlik danışmanıyla danışmanlık dersi verilmiştir. Yine aynı proje kapsamında geçen yıl okullarında Suriyeli öğrenci bulunan 2 bin 500 idareciye eğitim verdik. Eğitim işine göçün ilk anlarından itibaren eğildik."

"Hiçbir yakın suyumuzu radarsız bırakmıyoruz"

Bakan Soylu, düzensiz göçle de mücadele ettiklerine dikkat çekerek, günde ortalama 2 bin kaçak göçmen yakalandığını bildirdi.

Düzensiz göçle mücadele dâhilinde herkesin onur duyacağı bir projenin hayata geçirildiğini belirten Soylu, şu şekilde konuştu:

"Hiçbir denizimizi gözetlemeksizin, hiçbir yakın suyumuzu radarsız bırakmadan çok önemli bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Hopa'dan Ege'ye, Akdeniz'den Karadeniz'e kadar... Projeyi ASELSAN ile beraber yürütüyoruz. Sahil Gözetleme Radar Sistemi olağanüstü bir projedir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının radarları, bizim Gözetleme Radar Sistemi'yle devreye sokulan radarların tamamıyla birbirine entegre olacak. Denizlerimizde bir tek boş santimetrekare kalmayacak."

"Yönetilemeyen bir göç transit merkezi haline gelebilir"

Afgan düzensiz göçmenlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, 7 ayda yakalanan 72 bin Afganistan vatandaşından 29 bininin geri gönderildiğini aktardı. 

Soylu, bazen düzensiz göçmenlerle ilgili "Bırakın Avrupa'ya geçsinler." denildiğine dikkat çekerek, "Peki, Avrupa'ya geçerse ne olacak biliyor musunuz? Eğer ben bunu kontrol edemezsem Türkiye, hiçbirimizin yönetemeyeceği bir göç transit merkezi haline gelecek. Bir günde İzmir'den 30-35 bin kişi geçebilir. Bırakalım İzmir'i, bakın bakalım ne oluyor." ifadelerini kullandı.

"177 bin 654 düzensiz göçmen yakaladık"

2017'de 175 bin 752, 2018'de 268 bin düzensiz göçmen yakaladıklarını bildiren Soylu, "Bu yıl, 29 Temmuz itibarıyla düzensiz göçmen yakalamada 177 bin 654 rakamındayız. 2017'yi geçtik. 300 bini de aşacağız, öyle görünüyor. Küresel anlamda da maruz kaldığımız baskı azalıyor değil." diye konuştu.

Soylu, geçen yıl İstanbul'da 28 bin, yılbaşından beri 35 bin kaçak göçmenin yakalandığına işaret ederek, "İstanbul'da 12-31 Temmuz arasında 12 bin 474 kaçak göçmen yakalandı." dedi.

Doğru bilinen yanlışlar

Bakan Soylu, Suriyelilerle ilgili doğru bilinen yanlışlara da değindi. Soylu, Suriyelilerin devletten maaş aldığı, hastanelerde öncelikli olarak bakıldığı, Suriyeli öğrencilere devlet tarafından bin 200 lira burs imkânı sağlandığı, TOKİ'den ücretsiz ev verildiği, üniversitelere sınava girmeden kabul edildikleri, motorlu taşıtlar vergisinden muaf tutuldukları, devlet memurluğuna alındıkları, özellikle seçim dönemlerinde vatandaş yapıldıkları gibi birçok asılsız iddia ile karşı karşıya kaldıklarını kaydetti. 

Yorumlar (0)