Soylu: “Sorumluluk da çözüm de hepimizde” 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul AFAD Müdürlüğü öncülüğünde gerçekleştirilen “İstanbul Valiliği Covid-19 Salgınıyla Mücadele Değerlendirme Toplantısı” sırasında açıklamalarda bulundu. 

“Salgını yönetmek yeni bir deneyim”

Covid-19 salgınını yönetme konusunda hiçbir ülkenin ve hiçbir liderin tecrübeli olmadığını dile getiren Bakan, “Bu salgını yönetmek herkes için yeni bir deneyim” şeklinde konuşmasına başladı.

Geçtiğimiz bir senelik süre boyunca tecrübelerin biriktiğinden ve bu şekilde diğer ülkelere nazaran oldukça başarılı şekilde geçen süreçten, pek çok ülkenin aşı ve tıbbi malzeme sorunu yaşamasına karşın Türkiye’nin böyle bir problemi olmadığından ve hatta yurt dışına dahi yardım yapıldığından bahsetti.



“Tedarik zincirinin bozulmasına izin vermiyoruz”

Ülkedeki tıbbi malzemelerin sayısında azalma olmaması için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Soylu, “Herkesin tıbbi malzemeye ulaşmasını sağlıyoruz. Karaborsacılık faaliyetleri ile tedarik zincirinin bozulmasına izin vermiyoruz. Her çözümü hızlıca uyguluyoruz.” şeklinde konuştu.

“Ülkemizdeki ölüm oranları oldukça düşük. 5 milyonu yabancı, toplamda 88 milyon nüfusumuz var. Geçen 1,5 senelik süre içerisinde 35 bin 31 ölüm gerçekleşirken 4 milyon vaka görüldü. Fakat Almanya’ya baktığımızda 79 bin 628 ölüme karşılık 3 milyon 100 bin vaka olduğunu görüyoruz. 67 milyonluk Fransa’da ise 99 bin 442 ölüm gerçekleşirken 5 milyon 100 bin vaka kaydedildi. Avrupa ülkeleri ile aramızdaki sayılar, 6 ay öncesinde daha açıktı. Türkiye’nin durumu 6 ay öncesinde daha iyiydi.” cümleleri ile Türkiye ve diğer ülkeler arasındaki istatistiki kıyaslamayı yaptı.

“Son bir yılda yaşanan ekonomik ve sosyal kısıtlamalar, artışın sebebi”

Son aylarda vaka ve ölüm sayılarında hızlı artışların olduğunu söyleyen Soylu, bunun sebebi olarak ise iki noktaya değindi: virüsün mutasyon geçirmesi ve insanların son bir yıl içerisindeki kısıtlamalara artık uymak istememeleri. “Bir yıllık süre içinde vatandaşlar gerek ekonomik gerekse sosyal yönden kısıtlamalar yaşadılar. Özellikle iş yerleri kapanan kişiler, tekrar açılmayı ve para kazanmayı istiyor. Tatilinden, gezmesinden kısıtlananlar ise ‘kontrollü normalleşme’ döneminde sosyal hayatlarını hareketlendirmek istiyor. Okulların açılmasıyla birlikte küçük yaşların hareketliliği oluştu. Tüm bunlar, vaka ve ölüm oranlarının artmasında etken oldu.” cümleleri ile konuşmasını devam ettiren Soylu, bir nevi, Fahrettin Koca’nın “84 milyon olarak hepimiz sorumluyuz” sözünü hatırlatmış oldu.




“1 Mart’tan beri 7 kat artış oldu”

1 Mart 2021 tarihi itibarıyla kontrollü normalleşme sürecini başlatan ülkede bugüne kadar günlük vaka sayılarının 7 kat arttığına değinen Bakan Soylu, “16 Nisan ölçümlerine göre 100 binlik nüfusta günlük vaka sayısı oranı yüzde 75. Bu oranda ölüm, vaka ve hasta sayısı bakımından İstanbul birinci sırada. İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde tedbirleri elden bırakmayı düşünmüyoruz. Artışı durdurmak birinci önceliğimiz. Covid-19 ile mücadelede elimizde iki büyük koz var. Bunlar, kısıtlamalar ve aşılama.” şeklinde konuştu.

“Aşılamalar devam ediyor. Hedefimiz belli.”

“Aşılama çalışmaları devam ediyor. Hedefimiz belli. Haziran sonuna kadar 40 yaş ve üzerindeki herkesi aşılamayı düşünüyoruz. Bu mümkün olursa, durumumuz oldukça rahatlayacak. Ağustos sonuna kadar ise 20-40 yaş arasını aşılamayı istiyoruz. Turizm ve tarımsal faaliyetler ile artacak olan yurt içi ve yurt dışı göç döneminden (haziran) önce aşılama konusunda büyük yol kat etmemiz gerekiyor. Vaka-hasta-entübe-ölüm oranlarını 1 Mart 2021 öncesine çekmemiz elzemdir. Bu sebeple de özellikle bu ay içerisinde denetim ve tedbirler hat safhada olacak.” cümleleri ile hedefleri aktaran Soylu, bu tabloya ulaşmanın elimizde olduğunun da altını çizdi. 



Ramazan’ın sonu umutlu

Şu anda uygulanan kısıtlamalar ile Ramazan Bayramı sonrasında 1 Mart öncesine kolay şekilde inilebileceğini belirten Soylu, azalmanın bir “mecburiyet” olduğunu aktardı.

Bakan Soylu, “Aşılamadan sonuç almak için zaman gerekiyor. Bu zamanı kazanmak için de tedbirleri artırdık ve yeni düzenlemeler getirdik. 2 haftalık süre içerisinde kurallara uymamız, sıkı denetimlere karşı koymamamız sayesinde azalmayı yakalayabiliriz. Özellikle toplu taşıma araçlarını bu dönemde az kullanmalıyız. Burası, bulaş riskinin en çok olduğu nokta. Kurumlar bu konuda ne yazık ki gereken tedbirleri hala almıyor. Pik saat dilimlerinde ulaşım vasıtalarının sayısını artırmak, buna bir çözüm olabilir. Bu şekilde vakaların artışı sağlanabilir.” cümleleri ile konuşmasını sonlandırdı.

“3. pik dönemi içindeyiz”

İstanbul Valisi Yerlikaya da toplantı sırasında konuşanlar arasındaydı. Dünyanın 14. büyük metropolü olan İstanbul’un şu anda 3. pik dönemini yaşadığını belirten Yerlikaya, “Salgınla mücadelede 13. ayı geride bıraktık. Aylarca süren bu dönemde başta sağlıkçılar olmak üzere herkes özveriyle çalıştı ve hali hazırda da çalışmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.